Heykel Sanat Tarihi ve Evrimi
Heykel Sanat Tarihi ve Evrimi – Türkiye’de pek geliştirme göstermemiş olsa da heykel sanatı dünya sanat tarihinde önemli bir yere sahip. Farklı dönemlerin tarihe iz bırakmış olayları, çarpıcı sanatçılar ve yeni akımlar hep bu sanatı yeni bir noktaya getirmiş. Sadece bir taş veya ahşap işçiliğinden ibaret göremeyeceğimiz eserler aslında tarihe dair önemli fikirler sunuyorlar.
Heykel Sanat Tarihi ve Evrimi
Löwenmensch Heykeli
MÖ 35.000 yıllarına dayanan Paleolitik dönemden kalma fildişi heykel, şimdiye kadar keşfedilen en eski heykellerden. 1939’da Almanya’nın Hohlenstein-Stadel kentindeki bir mağarada keşfedilen mamut dişinden oyulmuştur. Löwenmensch (Almanca “aslan insan”) olarak adlandırılan bu heykel, yaklaşık 30 cm boyunda. Eser, kedi yüzlü bir insan figürünü tasvir etmektedir.
İlkel çakmaktaşı aletler kullanılarak yapılan oymanın tamamlanmasının muhtemelen 350 saatten fazla sürdüğü tahmin edilmektedir. Zamanın kabileleri geçim sıkıntısı yaşadıklarından, bu heykeli yapmak için bu kadar uzun zaman harcamış olmaları bunun son derece önemli bir eser olduğunu gösteriyor. Belki de şamanistik bir ritüelde, kabilenin korunmasını sağlamak için kullanmayı düşünerek tasarlamış olabilirler.
Mısır Heykeli – Heykel Sanat Tarihi ve Evrimi
Mısır’daki Büyük Sfenks, muhtemelen dünyanın en ünlü heykellerinden biridir. Sfenks, Löwenmensch heykelciğinin aksine, bir aslan gövdesi üzerinde bir insan kafasına sahiptir. Aslen kireçtaşı ana kayadan oyma olan Sfenks, 20 metre yüksekliğe ve 75 metre uzunluğa sahiptir. O zamandan beri taş bloklar kullanılarak restore edilmiştir. Bazı tarihçiler, başın firavun Khafra’ya ait olduğuna inanmaktadır. Eser tarihinin 2500 yıllarına kadar uzandığı tahmin ediliyor. Ancak su erozyonu kanıtı, muhtemelen çok daha eski olabileceğini düşündürmektedir.
Yunan Heykeli
Antik Yunan sanatında kutsal ve seküler arasında çok az fark vardır. Yunan tanrılarının insan formuna sahip olduğu düşünülmüştür. Bu nedenle insan formu Yunan sanatında en önemli konu olarak kabul edilmiştir. Heykelde, ilk Yunanlılar Mısır biçimini çok yakından takip etmişler ve taşa çok sert, bloklu figürler oymuşlardır. MÖ 4. ve 5. yüzyılların Erken Klasik döneminde ve Helenistik döneme geçişte heykeltıraşlar, Mısır etkisindeki katı modelden kopmaya başladılar.
Heykel, tercih edilen ortam olan taş değil, mermer veya bronz ile çok daha gerçekçi, doğal bir görünüm kazanmaya başladı. Ve konu, daha büyük bir güç ve enerji duygusunu betimlese de tanrılar ve soylularla çok daha az sınırlı hale geldi. Örneğin, mermere oyulmuş Kritios Boy, bu döneme ait Yunan heykelinin hayatta kalan en eski örneklerinden biridir. Bronzun o dönemde “hurda” değeri olduğu için bu döneme ait çok az bronz örnek günümüze ulaşmıştır. Ultraviyole ışığını içeren bir teknik kullanarak, Yunan heykellerinin çoğunun, görünüşe göre, tipik olarak parlak renklerle boyandığı da yakın zamanda anlaşılmıştır.
Ayrıca ilginizi çekebilir: Dünyanın Farklı Yerlerinden Sanat Eserleri
Hristiyanlığın Yükselişi
MS 325 yılına kadar Roma İmparatorluğu büyük ölçüde çok tanrılıydı. Heykeller genellikle çeşitli farklı Tanrıları veya soyluların üyelerini onurlandırmayı amaçlamıştı. Sonra, MS 325’te İmparator Konstantin, Hıristiyanlığı resmi din haline getirdi ve popüler heykel sanatında da bir değişiklik görmeye başladık. Dev heykeller daha az yaygın hale geldi ve portre, Roma heykeltıraşlığı alanına hakim olmaya başladı.
Gotik Heykel Sanatı – Heykel Sanat Tarihi ve Evrimi
Gotik dönem, erken ortaçağ döneminin dini heykellerini geliştirdi ve kiliselerdeki figürler daha ayrıntılı hale geldi. Önde gelen İncil figürleri, genellikle kilisenin etrafında bağımsız olarak duran çok yüksek kabartma heykellerde kendini gösterdi.
Rönesans Heykelleri
15. yüzyılın başlarında, Rönesans, bilim, astronomi ve matematik dahil olmak üzere beşeri bilimleri doğrudan etkilemeye başladı. Sanatçılar, Klasik zamanların düşünceli ve onurlu mükemmelliğini tekrar etmeye başladılar. Matbaanın icadı bu fikirlerin yayılmasını sağladı ve sanatçılar gerçeğe bilimsel bir yaklaşımla daha fazla ilgi göstermeye başladılar.
Donatello, Michelangelo, Raphael ve Leonardo da Vinci de dahil olmak üzere Rönesans ustaları, o zamanın önde gelenleriydi. Donatello, 15. yüzyılın ortalarında Floransa’da çalışan bir İtalyan heykeltıraştı. Leonardo da Vinci, Donatello’nun öğrencisiydi. Ve tüm zamanların en ünlü sanatçılarından biri olan Michelangelo, 1475’te doğdu. Dahi ve gerçek bir ‘Rönesans Adamı’ Michelangelo ilk eseri çok küçük yaşta tamamladı. Öyleki ilk heykellerinden biri olan ‘’Madonna ve Çocuk’’u henüz 16 yaşındayken yaptı.
Ayrıca ilginizi çekebilir: Gizli Anlamlar Barındıran 6 Değerli Eser
1497’de Michelangelo’ya Pietà‘yı (kucağında ölü İsa Mesih’i tutan Meryem Ana heykeli) oyma görevi verildi. Bu heykel, Meryem Ana’yı ölen oğlunun cesedi için yas tutarken göstermektedir. Michelangelo bu heykeli 24 yaşındayken tamamladı. Bu, Michelangelo’nun imzasını attığı tek sanat eseridir. Tanıtımı yapıldıkta sonra, insanların eseri başkalarına atfettiğini duydu. Bu yüzden, başyapıtına son bir ekleme yapmak için gecenin bir yarısı kiliseye gizlice girdi. Meryem’in göğsündeki kurdelede oyulmuş bir şekilde “Bunu Floransalı Michelangelo Buonarroti yaptı” yazmaktadır.
19. ve 20. Yüzyıllarda Heykel Sanatı
19. ve 20. yüzyıllarda sanat dünyası, Sanayi Devrimi’nin getirdiği hızlı değişimleri yansıtıyordu. Sanatçılar mükemmel anatomiye, ayrıntılara ve hikaye anlatımına odaklanmayı bıraktılar. Bunun yerine, “yüzeyin altında” algıladıklarına daha fazla dikkat etmeye başladılar. Kişisel ifade ve stil, gerçekliğin daha doğru bir yorumunu yaratmada daha büyük öneme sahip olmaya başladı. Auguste Rodin, bu zamanın en ünlü heykeltıraşlarından biridir ve modern heykelin babası olarak kabul edilmektedir.
Modernizm
20. yüzyılın başlarındaki modernist hareket sırasında çeşitli sanat hareketleri meydana geldi. Kübizm, Dadaizm, Sürrealizm, Pop Art, Minimalizm ve Fütürizm bu dönemde ortaya çıktı.
Marcel Duchamp, sanatın gerçekte ne olduğu fikrine meydan okuyan zamanın sanatçılarından biriydi. Duchamp, Dada hareketinin bir parçasıydı. Bu hareket temelde “her şeye karşı” olan Birinci Dünya Savaşı’na bir tepkiydi. Duchamp’ın 1917’deki “Çeşme” başlıklı sergisi oldukça çarpıcı etkiler yarattı. Sergi, hareketin karamsarlığını, öfkesini ve saçmalığını mükemmel bir şekilde gözler önüne serdi.
Resim sanatında oldukça ünlü olan Pablo Picasso da bazı heykel sanatı için bazı parçalar üretti. Aslında, karma medya heykelleri özellikle 20. yüzyılın başlarında etkiliydi. Bu erken heykellerde, karton, bisiklet koltukları, kontrplak, ağaç dalları gibi çeşitli nesneler kullanıldı.
Ayrıca ilginizi çekebilir: Dünyanın En İlginç Müzeleri