Havana Sendromu – Sebebi Hala Bilinmiyor

Paylaşmayı unutmayın.

Sebebi Hala Bilinmiyor: Havana Sendromu – 2017 kışı Küba’nın başkenti Havana’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği istikrarsız bir durumdaydı. Bina 1953’te inşa edilmişti ve Küba ile ABD arasındaki diplomatik ilişkilerin merkeziydi. 

Açıklanamayan beyin yaralanmaları düzinelerce Amerikan diplomatını ve casusunu etkiledi. Peki bunun sebebi neydi?

Sebebi Hala Bilinmiyor: Havana Sendromu

Kırklı yaşlarının sonlarında bir Dış Servis görevlisi olan Audrey Lee, zemin katta rahat bir ofiste çalışıyordu. (İsim mahremiyet sebebiyle değiştirilmiştir.) Havana’daki hayatı büyüleyici ama düzenliydi. Kocası ve on iki yaşındaki ikizleriyle diplomatlarla dolu sessiz bir mahallede yaşıyordu. Bir kaç iş gezisi dışında oldukça sakin ve rutin bir hayat yaşıyorlardı. 

@polishnews

17 Mart akşamı Lee, rutin işinden eve gelmişti. Yemek yapmıştı ve ikizleriyle televizyon seyretmişti. Kocası iş için uzaktaydı. Daha sonra çocuklar Minecraft oynamak için yukarı çıktı. Lee, saat sekiz civarında bulaşıkları yıkadı. Mutfak ışıkları pencereden dışarı bakmayı zorlaştırıyordu. Ama Lee, dışarıda Küba polisinin nöbet tuttuğu ahşap bir kabin olduğunu biliyordu. 

Sonra Lee temizlik yapmaya başladı. Tam bu esnada kafasında ani bir basınç patlaması hissetti. Ardından şimdiye kadar yaşadığı her şeyden daha kötü, bıçak gibi bir ağrı saplandı. Nefesi hızlandı ve paniğe kapıldı. Lee, Büyükelçiliğin etrafında gizemli “sonik saldırılara” kurban giden meslektaşlarının söylentilerini duymuştu, ancak bunların ne olduğunu veya onlara neyin sebep olduğunu kimse bilmiyordu.

@apoyothesis

Bu hikaye o sıralarda Havana’da yer alan Amerikan Büyükelçiliği çalışanlarının raporladığı olaylardan sadece birisiydi. 30 Aralık 2016 ve 9 Şubat 2017 arasında en az üç CIA çalışanı ciddi yaralanmalara neden olan rahatsız edici hisler bildirdiler. Teşkilat Havana’ya takviye gönderdiğinde, ekipten iki kişi daha aynı rahatsızlıktan bahsetti. 

Peki tüm bu yaşananlar neyi gösteriyordu? Amerikan ajanları bir çeşit sonik saldırıya mı maruz kalmışlardı? Bu rahatsızlıkların sebebi neydi? Kemerlerinizi bağlayın, işte karşınızda Havana Sendromu! 

Her Şey Nasıl Başladı?

sebebi-hala-bilinmiyor-havana-sendromu
@trthaber

Havana’daki Amerikan Büyükelçiliğinde görev yapan Amerikalılar baş ağrısı, baş dönmesi ve kafa karıştırıcı başka semptomlardan muzdaripti. Uzmanlar bu kişilerin beyinlerini incelediler ve yaraların, Irak ve Afganistan’da bomba travması yaşamış askerlerin beyin sarsıntısına benzediğini belirlediler. Ancak hiçbir etki belirtisi yoktu. Uzmanlardan biri, sanki kurbanların “beyin sarsıntısız sarsıntısı” geçirmiş gibi olduğunu belirtmişti. 

Pennsylvania Üniversitesi’ndeki kurbanları inceleyen bir ekibi yöneten Douglas Smith, “Hiçbirimiz daha önce hiç böyle bir şeyle karşılaşmadık.” diyordu. CIA’deki uzmanlar Soğuk Savaş’tan bu yana denizaşırı Amerikan personelinin dahil olduğu en kafa karıştırıcı tıbbi gizem olduğunu belirtiyordu. En büyük casusluk gizemlerinden biri olan bu olaydan endişe duyuyorlardı. Acının bir adı yoktu, bu yüzden kurbanlardan bazıları bundan sadece “Şey” olarak bahsetmeye başladı.

Akustik Bir Saldırı mı? – Havana Sendromu

sebebi-hala-bilinmiyor-havana-sendromu
@cnn

Bilim insanları uzunca bir süredir ses dalgalarını tek bir noktaya yoğunlaştırabiliyorlar. Fakat bunu yapabilmek için FBI’ın kolayca fark edebileceği devasa ses sistemleri gerekiyor. Diyelim ki bunları saklamanın bir yolunu buldular. Buna rağmen bu saldırılar tüm semptomları açıklamıyor. Çünkü uzmanlara göre en kötü akustik saldırının bile beyin hasarı bırakma olasılığı yok. 

İşi “sonik saldırı” boyutuna getiren şey ise semptomları gösteren insanların garip bir ses duyduklarını ifade etmesi. Fakat bu ses zorunlu olarak akustik bir saldırı olduğunu göstermiyor. Gelin bu olasılığı biraz daha inceleyelim. 

Akustik bir saldırı için iki farklı ses dalgası kullanılabilir: Infrasound (düşük frekans) ya da Ultrasound (yüksek frekans). Infrasound ses dalgaları kullanarak birine “vertigo” verebilir, başını döndürebilir hatta kusmasını sağlayabilirsiniz. Fakat daha önce de belirttiğimiz gibi bunu yapabilmeniz için devasa ekipmanlar kullanmanız ve bunları insanlara doğrultmanız gerekir. Ultrasound ses dalgası üretmek için gereken ekipmanlar ise oldukça küçüktür ve internetten alabilirsiniz. Bu dalgalarla insanların işitme sistemine ufak zararlar verebilirsiniz ama Vertigo gibi ağır hasara yol açamazsınız. ( Bunun için Ultrasound cihazlarla dolu devasa bir havuza girmeniz gerekir.)

Olası Açıklamalar Neler?

sebebi-hala-bilinmiyor-havana-sendromu
@medicalnews

Yukarı da gördüğünüz gibi akustik bir saldırı olma ihtimali oldukça düşük. Peki başka bir açıklama var mı?

Journal of the Royal Society of Medicine’de 2019 yılında yapılan bir araştırma, Havana sendromunun bir tür “psikojenik hastalık” olma olasılığını araştırdı.

Çalışma yazarları, yeni teknolojilerin genellikle kaygıları ve yaygın korkuları artırdığını vurguladı. “Radyonun icadından kısa bir süre sonra, birçok insan görünmez dalgaların kendilerini hasta ettiğine inanıyordu” diye yazdı. “1980’lerin başında bilgisayar terminalleri yaygınlaştığında, bazıları doğum kusurlarına ve düşüklere neden olduklarına ikna oldu.”

sebebi-hala-bilinmiyor-havana-sendromu
@medium

Son zamanlarda cep telefonlarının, mikrodalga fırınların ve Wi-Fi’nin beyin tümörü vakalarında artışa neden olduğu oldukça yaygın bir inanç. Fakat henüz bunun için bir kanıt yok.

Lenox Hill Hastanesi nöroloji direktörü Dr. Darius Kohan, “Kitlesel psikojenik hastalık olasılığının çok düşük olduğu” konusunda ısrar ediyor. “Bireysel olarak kesinlikle, fakat bunun çok fazla insan var” diyor. 

Kohan, bunun dünyanın birçok yerinde uzun süredir devam ettiğini ve bunun en olası sebebinin dünya çapındaki ABD tesislerine yönelik bir şeylerin yansıtılması olduğunu belirterek, “ve bu daha dost ülkelerde gerçekleşiyor gibi görünmüyor.” diyor. 

Ayrıca Kohan’a göre Havana sendromuna bulaşıcı bir hastalık sebep olmuyor. 

“Öyle olduğundan şüpheliyim. Çok hedeflenmiş. Öyleyse, ne tür bir patojen yalnızca çalışanları etkiler? Bu, yalnızca hükümet için çalışan herkese saldıran inanılmaz bir biyolojik silah olurdu!” diyor. 

Sonuç olarak ABD hükümet yetkilileri hala bu sendromun sebeplerini araştırıyor. Sebebi hala tam olarak açıklanamasa da semptomlarının gerçek olduğu su götürmez bir gerçek. Bazı araştırmacılar tarafından psikolojik bir konu olarak teorileştirilen kanıtlar henüz bize bütün bir resim sunamadı. Bakalım bu ilginç olayın sebeplerine ilerleyen zamanlarda ulaşabilecek miyiz?

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar