Schrödinger’in Kedisi Deneyi

Paylaşmayı unutmayın.

Schrödinger’in Kedisi Deneyi – Schrödinger’ in kedisi aynı anda hem canlıdır hem ölüdür. Bu varsayımsal deneyde bir kutunun içinde kedi bulunur. Rassal bir tetiklemeyle zehir dolu bir kapsülün kırılması yüzünden ölmüş olabilir veya yaşıyor olabilir. E. Schrödinger bu metaforu, kuantum kuramını ne kadar saçma bulduğunu göstermek için kullanılmıştır. Çünkü kurama göre sonuç gözlemlemene kadar kedinin hem canlı hem ölü olması gerekir.

Schrödinger’in Kedisi Deneyi

Kuantum yorumunun Kopenhag yorumuna göre, gözlemcinin yaptığı müdahale ile ihtimallerden birinin gerçeğe dönüştürmesine kadar kuantum sistemleri bir olasılık bulutu halinde var olurlar. Gözlenmeden önce sistem aslında bütün olasılıklarıyla vardır. Biz hangi biçimini ölçeceğimize karar verene dek ışık hem parçacıklı hem de dalgalıdır- alacağı biçime bu hesaplamadan sonra girer. Schrödinger gözlemin sonucu etkilediğini belirten Kopenhag yorumuna çok eleştirel yaklaşıyordu. Bir örnekle Kopenhag yorumunun ne kadar saçma olduğunu göstermek istedi.

Schrödinger’in Kedisi Örneği

Çelikten bir kutuya bir kedi konur. Kutunun içinde şöyle bir şeytani düzenek vardır.(kedinin dokunamayacağı şekilde yerleştirilmesi gerekir): Bir Geiger sayacının içinde çok az miktarda radyoaktif madde vardır. O kadar azdır ki belki bir saatte bir atom bozulur ama eşit olasılıkla belki de bozulmaz. Eğer atom bozulursa sayacın tüpü elektrik akımı boşaltarak bir röle vasıtasıyla bir çekici serbest bırakır ve çekiç hidrojen siyanür içeren bir kapsülü kırar. Eğer bu sistem bir saat boyunca kendi haline bırakılırsa ve bu sürede hiçbir atom bozulmazsa, kedi yaşıyor olacaktır. Yani ilk atom bozulmasında kedi ölecektir.

schrodingerin-kedisi-deneyi
@gizliilimler

(Bu olay tümüyle hayalidir. Hiçbir canlıya zarar verilmemiştir.)

Sonuç Olarak;

Bu sürenin sonunda kedinin canlı veya ölü olma olasılığı yarı yarıyadır. Schrödinger, Kopenhag yorumunun mantığını benimsersek, kutu kapalıyken kedinin aynı anda hem canlı hem ölü olmak gibi belirsiz bir ara durumda olduğunu düşünmemiz gerektiğini söyler. Tıpkı bir elektronun parçacık veya dalga görünümünün algılama anında sabitlenmesi gibi, kedinin geleceği de biz kutuyu açıp baktığımız anda belirlenmiş olacaktır. Kutuyu açarak gözlem yapmış oluruz ve sonucu belirleriz. Schrödinger kurduğumuz basit bir mantıkta bile bu teorinin saçmalık olduğunu düşünüyordu.

Bir kedi kendisini gözlemleyebilir mi?

Başka fizikçiler de birlikte Einstein da Kopenhag yorumunu saçma bulmuşlardı. Bu teoremi tartışırken akıllara başka sorular da geliyordu. Bir hayvan olarak kedi kendisini gözlemleyebilir miydi? Eğer böyleyse kendi dalga fonksiyonunun çökertebilir miydi? Gözlemci olmak nasıl bir şeydi? Gözlemcinin insan gibi bilinçli bir varlık olması gerekir miydi, yoksa herhangi bir canlı da olabilir miydi? Kutunun içindeki kediyi bir yana bırakıp bozulan radyoaktif maddeyi düşünürsek eğer kutuyu kapalı tutarsak bozulur mu bozulmaz mı? Yoksa o da Kopenhag yorumunun söylediği üzere biz kutunun kapağını açana kadar bir kuantum arafında mı kalır? Belki de bütün dünya birleşik bir belirsizlik durumunun içindedir ve hiçbir şey biz onları gözleyip dalga fonksiyonlarını çökertene dek yok olmuyordur, yksa oradan geçenlerin bakışları sayesinde korunuyor mudur? Akıllara gelen yüzlerce -hatta binlerce- sorular bizi çoklu dünyaları düşünmeye itiyor.

schrodinger'in-kedisi-deneyi
@pinterest

Çoklu Dünyalar

Çoklu Dünyalar Hipotezi 1957’ de Hugh Everett’ in önerdiği bu alternatif bakış, birbirine paralel sonsuz sayıda evren olduğunu ileri sürerek, gözlenmeyen dalga fonksiyonlarındaki belirsizlikten kaçınır. Ne zaman bir gözlem yapılsa veya belirli bir sonuç elde edilse, yeni bir evren oluşur. Her evren diğerinin tıpa tıp aynısıdır ama bir tek gözlenen şey farklıdır. Dolayısıyla olasılıklar aynıdır ama olayların oluşumu bizi sürekli dallandıran bir dizi evrenin içine ilerletir.

schrodinger'in-kedisi-deneyi
@kolektifkozmos

Bu deney için yapılan çoklu dünya yorumuna göre, kutu açıldığında kedi artık tüm olası durumların bir arada olduğu durumda(süperpozisyon) olamaz. Onun yerine bir evrende canlıdır ve öteki paralel evrende ölüdür. Bir evrende zehir kutuya yayılmıştır; diğerinde şişede duruyordur.

Çoklu Dünyalar Örnekleri

Bir evrende pop yıldızıyken, diğerinde sokak çalgıcısıyım. Bir evrende çoraplarım siyahken diğerinde gri. Bu bir sürü güzel evrenin israf edilmesiymiş gibi gelebilir. Gardırobumuzun rengarenk kıyafetlerle dolu olduğu bir evren var mıdır acaba? Bazı alternatif evrenlerde kayda değer farklar da olabilir. Mesela birinde Elvis yaşıyor olabilir, bir başkasında ABD başkanı Al Gore seçilmiş olabilir. Bu fikir birçok kez filmlerin konusu haline gelmiştir. Örnek vermek gerekirse: Sliding Doors(Rastlantının Böylesi) adlı filmde G. Paltrow Londra’ da iki farklı hayat yaşar. Birinde çok başarılı, diğerinde değildir. Kısacası, kuantum boyutlarındaki bir dünyanın tuhaf bir yer olduğunu kabul etmemiz ve karşılaştığımız birçok soruya karşı şaşırmamamız gerekir.

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar