Orijinallerinden Daha Cool Alternatif Film Afişleri
Kimi zaman bulunduğumuz andan ve yaşamdan çıkıp gitmek, başka dünyalara adım atmak isteriz. Böyle zamanlarda yardımımıza yetişenlerden biri de filmlerdir. Özellikle fantastik, büyülü bir gerçeklikle bizlere sunulan filmler bu konuda oldukça başarılıdırlar. Bir film izlemek istediğimizde ise -tavsiyeleri saymazsak- bizi cezbedecek ilk şey filmin afişidir. Tıpkı kitap kapakları gibi film afişleri de ilk anda bizi film ile ilgili bilgi edinmeye yönlendirir.
Tabii ki tüketici olduğu kadar yaratıcı da olan insanoğlu afişleri beğenip, filmleri izlemekle kalmaz ve izlediği filmi yorumlayarak, kendisi alternatif afişler hazırlar. Tabii bu biraz grafik programı bilgisi gerektiriyor. Biz de şimdi bu yaratıcı ve grafik programı bilgisine sahip, yetenekli tasarımcılardan derlenen “alternatif film afişleri”ni sizlerle paylaşacağız. Bizler oldukça beğendik, umuyoruz sizler de beğeneceksiniz. Öyleyse buyurun…
Drive
@James White
Bir adam, arabası ve açık bir yol… Filmde modernizmin bir sonucu olarak, felç etkisi yaratan yabancılaşma bir metafor olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle de yönetmen Nicolas Winding Refn‘in modern şaheserine ait bu alternatif afişe hayran kaldık. Hepsi Ryan Gosling‘in isimsiz şoförünün arabası için. Ve kimliksiz şehirlerin neon ışıkları onun üzerinden geçmek zorunda kalıyor…
The Birds
@Laz Marquez
Hiçbir şey anlayamacağınız bir şeyden daha korkunç değildir. Alfred Hitchcock‘ın 1963 yapımı büyüleyici gerilim filmi “The Birds” bunun çarpıcı bir örneği. Ne? Niçin? Nasıl? Sorular asla bitmiyor. Böylece izleyicinin aklına bir paranoya sokulmuş oluyor. Bu alternatif afiş de bunu çok iyi yansıtıyor. Bir siluetin başında kuşlar adeta kamp yapıyor ve onun aklını karıştırıyorlar. Ürpertici ve cool!
Jaws
@Massimo Carnevale
Çocukluğumuzun korkulu rüyası… Sizleri de “Jaws geliyor” diye korkuttular mı küçükken? Bu film için bir afiş tasarlarken büyük beyaz bir köpek balığının olaya dahil edilmesi kaçınılmaz bir gerçektir. Ayrıca da cesur -ya da gözü kara da denilebilir- bir kimse çiğneme makinesinin ağzına atlayacaktır. Klasik! Bu nedenle bu afiş dikkatimizi çekmeyi başarıyor. Afişte köpek balığını görmememiz biraz göz dağı veriyor, ancak hepimiz çok iyi biliyoruz ki yönetmen Roy Scheider‘ın Brody’si ateş ediyor. Terör hala bizleri tutsak ediyor. Yanı sıra su da çok güzel kullanılmış.
American Psycho
@Chris Thornley
Bret Easton Ellis‘in çığır açan “American Psycho” filminin temel öğretilerinden biri, övüle övüle bitirilemeyen Amerikan Rüyası‘nın çekirdeğine kadar çürümüş olduğudur. Chris Thornley‘in tutuklanma sahnesi bunu mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Stars & Stripes‘tan dökülen kan yalnızca Patrick Bateman‘in kurbanlarının değil, Amerika’nın kendisine aittir. Kan dondurucu.
Back to the Future
@Phantom City Creative
Zaman bir döngü müdür? Sadece bizler mi ilerliyoruz? Geleceğe Dönüş serisi, zaman ve mekan sözleşmiş gibi başdöndürücü bir efektle dolanır. Bu alternatif afiş bunu fazlasıyla yansıtıyor. Ne kadar çok dikkatle izlersen o kadar çok girdap içine çekilirsin. Zekice!
Blade Runner
@Count Evil
Ridley Scott‘ın esrarengiz Blade Runner‘ının orijinal afişi yoğun, ciddi ve kompleks bir yapıya sahip. Bu afiş ise daha basit bir şeye imza atarak bilim kurgu ağının kalbine eğlenceli bir karakteri yerleştiriyor. Bu ise ilginç bir şekilde filmdeki replikantların kullanımını daha sadık bir şekilde görünür kılıyor.
Jurassic Park
@Wolf Cadet
Tasarımcılar karşısında haddimizi aşmak istemesek de alternatif bir film afişi tasarlamak, sanat olarak gerçekten de meşakkatlidir. İzlenecek en iyi yol ise orijinali kullanmaktan kaçınmaktır ki Jurassic Park gibi ikonik bir film için bu daha da geçerli bir durumdur. Bu afiş fikrini, filmde dinozor DNA örneklerini çalmak için kullanılan traş köpüğünden alır ve posterin püs noktası haline getirir. Cesur, direkt, basit ancak son derece etkili!
Die Hard
@Daniel Norris
Jonh McClane tipik bir hain polis örneğidir; kurallar ve düzenlemeler onun lügatinde yer almamaktadır. Bu karanlık ve rahatsız edici film afişinde bu tür dışlanma düşünceleri zekice canlandırılıyor. Kullanılan iki renk (özellikle de kırımızı ve siyahın kötü niyeti yansıtan birleşimi) belirsizliklerin olmadığını gösteriyor.
Vertigo
@Greg Polvi
Bu afiş, basit, yeşil bir arka planda dalgalanan bir baş görüntüsü ile zihnin çekilkili duygularını, karmaşasını oldukça iyi yansıtıyor. Minimal ve harika!
Alien
@ Voagar
Alien ve Pac-Man‘in yayınlanması birer yıl arayla (1979 ve 1980) gerçekleşmiştir. İkisi de 70’lerin sonu ve 80’lerin başında, bilim-kurgu-tekno-geek patlamasının baş aktörleriydi. Filme ait çekirdek temaların bu göz alıcı görselde bir araya gelmeleri gerçekten mükemmel bir iş ortaya çıkarmış. Dahice!
The Shining
@Ben Whitesell
Stephen King romanından bir uyarlama olan Stanley Kubrick filmi gerçekten bir ustalık işi. Bu afiş, filmde yer alan soyut kararsızlığı yansıtıyor. Bu alternatif poster filmin sonunda doruk noktasına ulaşan şiddeti doğrudan gösteriyor. Mesaj gayet açık: Jack Torrance senin için geliyor!
Top Gun
@Emma Butler
Top Gun yapmak için neye ihtiyacın var? Bu alternatif afiş nelere ihtiyacımız olduğunu kurnaz bir şekilde gösteriyor. Renkli, özlü ve komedi içeren ipuçlarıyla çocukların eylem modellerinin bu şekilde kullanılması cool olmanın ötesine geçiyor!
The Thing
@Tyler Stout
John Carpenter‘ın korku klasiğindeki orijinal posteri yalnızca “thing”e odaklanarak uzaylı terörünü tasvir ederken bu afiş, buz gibi klostrofobinin şok edici duygusuyla bu etkiyi tersine çeviriyor. Afişteki koyu mavi tonlar, soğuk duygunun çaresizliğini güzel bir şekilde yakalıyor.
Terminator 2: Judgment Day
@Daniel Norris
Hayır bu posterde ne Arnold Schwarzenegger ne gölge ne de helikopter yer almıyor! Umut da yok! Hiçbir şey yok! Bu afiş Arnold Schwarzenegger’ın fedakarlığını onurlandırmak adına hepimizi pozitif olmaya davet ediyor.
Shadow Of A Doubt
@Ryan Tym
Alfred Hitchcock bu filmine eleştiride bulunmak pek mümkün değil; tek bir önemli unsur dışında: Film posterlerinin bir kısmı genellikle bu tarz bir film için biraz mülayim kalıyor. Neyse ki bu afiş bunu düzeltiyor. Filmin karanlık anlatımını yansıtan afiş, karanlık ve beyaz renkli bir imaja dayanarak, San Fransisco’ya giden bir trendeki büyülü olayı öngörüyor. Karakterli ve tamamen çekici!
Pulp Fiction
@Jacob Wise
Takdir edersiniz ki Quentin Tarantino‘nun yüksek oktanlı postmodern şaheseri için bir poster tasarlamak söz konusu olduğunda durum biraz zorlaşıyor. Bu minimal afiş filmden melez bir görsel sunarak kendini gösteriyor: saat ve adrenalin! Saat filmin merkezinde yer alıyor ve adrenalin Tarantino’nun en belirgin teması. Zekice!
The Breakfast Club
@Matt Owen
Bu minimal afiş, posterlerle eğlenebilmenin kurnaz ve renkli diğer bir örneği. John Hughes‘in unutulmaz geçit törenindeki beş öğrenci ve öğretmen… Hepsi lise klişesine uyuyor ancak bunlar basit renk kodlarına indirgenerek bir şekilde gizemli ve bireysel bir hale getirilmiş. Zekice bir numara!
The Dark Knight
@Christopher Anderton
Bir süper kahraman ile baştan çıkarma, abartılı derecede etkili ve yükseklerden uçmayı gerektirir. Ancak bu durum bu poster için gerçerli değil. Batman tasviri bu afiş ile 60’lı yılların pop art versiyonuna geri dönüyor ve aynı zamanda Tim Burton ve Christopher Nolan‘ın gizemli ve göz kamaştırıcı özelliklerine de göndermede bulunuyor. tıpku bir çocuğun karmaşık tonlamalı çizimi gibi yalnızca dört renkten ilham alınıyor.
Trainspotting
@Dan Sherratt
Dennis Pennis haklıydı: Trainspotting, İngiliz film endüstrisi için cesaretlendirici bir filmdi. Britpop döneminin en havalı filmine yapılan bu minimal övgü, filmin narkotik teması ile bir araya geliyor ve böylece unutulmaz orijinal posteri ile rekabet edecek derecede bir görüntü sunuyor. Bu tuvalet sahnesi için çok iyi bir gönderme!
E.T
@Maxime Pecourt
Yetişkinlik yıllarınızda Steven Spielberg‘in 1982 yapımı filminin orijinal posterini duygusal bir dokunuş olarak görüyorsanız, bu alternatif afişi fazlasıyla seveceksiniz demektir. Simgelerin kullanılması alternatif bir öykü sağlıyor ve böylece 80’leri ve çocukluğun neşeli doğasını uyandırıyor. Basit renk kullanımı o dokunuşu bizlere veriyor.
Moonrise Kingdom
@Brandon Schaefer
Wes Anderson filmleri o kadar eşsiz ve garip ki onu bunun dışına çıkarmaya çalışmak gerçekten de nankörce bir girişim olacaktır. Bu afiş bunu denemenin yanından bile geçmiyor. Bunun yerine cesur, canlı ve ilginç bir tasarıma imza atıyor. Fazlasıyla pop art, fazlasıyla havalı!
Reservoir Dogs
@Ibraheem Youssef
Tarantino’nun sinematik ilk çıkışı, jilet keskinliğindeki coolluğu ile yeni bir standart meydana getirdi. Tam da bu nedenle bu poster fazlasıyla iyi! Çocuksu sadeliği ile neredeyse anti – cool! Ve anti – cool olmaktan daha cool bir şey yok. Karakterleri betimlemek için kullanılan boya kalemleri ile Mr. Blonde ve Mr. Blue‘dan ilham alınıyor. Minimal ve harika!
An American Werewolf In London
@Olly Moss
İlk bakışta Birleşk Krallık (ve İrlanda Cumhuriyeti) haritasına bakmış gibi hissediyorsunuz, değil mi? Kesinlikle. Çenesini Galler ve İngiltere’nin kuzey batısına batıran bir kurt adam görülebilecek en akıllıca tasarımlardan biridir. Sembolik, korkutucu ve yine oldukça basit. Kırmızı ve siyahın kullanılması da afişe bir tehdit havası veriyor.
Toy Story 3
@Philip Joyce
Bu, çok sevimli ya da çok eğlenceli, bırakıp gidilemeyecek bir örnek. Woody, Buzz, Patates kafa ve diğerlerini sevdikleri, dev bir 3’te bir araya getirmek oldukça mütevazi ve direkt. Renk yelpazesi de yaratıcılığı ile bir başka kazanan!
Dark City
@Chris Thornley
Hiçbir şey Alex Proyas‘ın 1998 yapımı kült klasiği gibi olamaz. Sorular sürekli belirir ve çevrenin klostrofobik yapısı, cevapların nadiren verildiğini gösterir. Bu ölümcül afiş, filmdeki rahatsızlık duygusunu muhteşem bir şekilde yakalıyor ve filmin izlenmesi için adeta yalvarıyor.
Robocop
@Alien Corset
Teknoloji iyi mi, kötü mü yoksa masum mu? Paul Verhoeven‘in 1987 yapımı, gişe rekorları kıran paranoya ve huzursuzluk duygusu uyandıran filmi bu afiş gibi retro-fütüristik bir görüntüde çekilmişti. Afiş, meydan okurcasına dikkat çekse de başta sorduğumuz sorulara hiçbir cevap vermiyor. Estetik açıdan gerçekten rahatsız edici ve unutulmaz!
The Departed
@Dan Sherratt
Pop art’ın cesur değerleri asla yetenekli bir tasarımcının paletinden uzak duramaz! Infernal Affairs‘ın yeni versiyonu olan Martin Scorsese filmine ait bu afiş bir taklit olmaktan çok öte. Filmde kimlik ve ikilik temaları ve de kan donduran tükenmez şiddet de akılda kalıcıdır.
One Flew Over The Cuckoo’s Nest
@Brandon Schaefer
Bu alternatif afiş, filmin ikonik görselliğine dair heyecan verici bir çalışma. Temiz, düzenli çizgilerle 60’ların yazı karakterinin karışımıyla hazırlanan bu Oscar ödüllü filmin afişi, Jack Nicholson‘ın büyüleyici performansı ile rahatsız edici bir konu için oldukça canlandırıcı ve rahatlatıcı bir yaklaşım.
Brazil
@Swoboda
Yapısalcılığın devrimci sanat felsefesi bu alternatif afişe Brazil için bir cazibe veriyor.Yükselen, kişisel olmayan kuleler Terry Gilliam‘ın Orwellian filminin kalbinde yer alan distopik doğayı yakalıyor: baş döndürücü bir etki, biraz gerçeküstü ve fazlasıyla göz kamaştırıcı!
Inception
@Dan Sherratt
Christopher Nolan yetenekli, eşcincel bir yönetmen. Bu nedenle bu alternatif poster soyluluk ve bilgeliği bir araya getiriyor. Parlak, renkli çizgiler kahramanca bir şey – neredeyse tanrısal- gösteriyor: Beyin gündüz düşünde tonlarca bilgiyi toplayabiliyor. Acaba bilinçaltından bir şeyler çıkarabiliyor mu? Cevabı bulmak için tabii ki filmi izlemek gerekiyor.
Sizlerin de beğendiği, farklı “alternatif film afişleri” varsa, yorum olarak bizlerle paylaşabilirsiniz…
