Küresel Isınma ve Tetikleyebileceği 3 Önemli Sorun
Küresel ısınma… Yıllarca tartışıldı; kimi zaman öyle bir şeyin var olmadığı savunuldu kimi zamansa aslında iyi bir şey olduğu iddia edildi. Ama artık eminiz. Yapılan araştırmalara göre on uzmandan dokuzu aynı görüşte: Karbon salınımı küresel ısınmaya yol açıyor. Kötülük derecesi hala tartışılıyor ama şundan eminiz ki küresel ısınma gerçek ve tehlikeli.
Geçen son üç yüzyılda dünyanın ortalama ısısı 1 derece yükseldi. 2050’ye kadar 0.5 derece daha artması öngörülüyor. Çok küçük bir değişiklik gibi görünüyor değil mi? Fakat bu küçük değişiklik gerçekten çok ciddi sorunlara sebep olabilir. İsterseniz gelin bu sorunlara beraber bakalım.
1. Aşırı Hava Koşulları
Küresel ısınma kuraklık veya fırtına yaratmıyor ama bu tür olayların olasılığını artırıp azaltıyor. Özellikle aşırı sıcak dalgaları durumunda olasılık daha da artıyor. 2003 yılında Avrupa’da 70 bin kişinin ölümüne yol açan aşırı sıcak dalgası, 500 yılda bir yaşanan bir olay olması gerekirken geçtiğimiz yıl yayımlanan bir rapora göre halihazırdaki küresel ısınma hızıyla 40 yılda bir yaşanır hale geldi. Aynı analiz 2003 yılında Paris’te 503 kişinin ölmesinden de iklim değişikliğini sorumlu tutuyor. Yapılan başka araştırmalar ise Basra Körfezi’nde yaşayanların bu yüzyılın sonuna doğru çok sıcak günler geçireceklerini öngörüyor.
Tabii ki tek sorun sıcaklık değil. Küresel ısınma nedeniyle yüzeydeki su buharlaşarak atmosfere geçiyor ve bu fazla su buharı aşırı yağışlara, 2016’da Paris ve Houston’da olduğu gibi, sebebiyet veriyor. Bu yağışlar sele yol açıyor ve şehirlere çok büyük zararlar veriyor. İklim değişikliğinin fırtınaları ve diğer tropik olayları nasıl etkilediği konusunda henüz uzmanlar bir fikir belirtmiş değiller. Ama küresel ısınma fırtınalara enerji veren okyanusu ısıtarak, daha seyrek olsa da fırtınaların daha yoğun yaşanmalarına yol açıyor.
2. Yaban Hayatı Tehlikede
Avustralya’nın Torres Boğazı’ndaki alçak adalardan birinde yaşayan esmer böğürtlen sıçanlarının son üyesinin de yok olduğu 2016 yılında biliminsanları tarafından açıklandı. Değişen hava koşullarının kurbanı olan bu tür, iklim değişikliğinin yol açtığı belgelenen ilk memeli yok oluşu olarak varsayılıyor. Peki, bu son olacak mı? Eğer bu şekilde devam edersek ardından başkalarının da geleceğine şüphe yok.
Küresel ısınma sadece türleri yok etmiyor; göç yollarını değiştiriyor, davranışlarını etkiliyor, türleri kutuplara doğru ittiriyor. Örneğin kutuplarda görülen buz kaybı binlerce morsu Alaska’da karaya çıkmak zorunda bırakıyor. Dağlardaki ekosistemler dağın zirvesine doğru daralıyor, bölgelerin coğrafyasında ciddi değişikliklere yol açıyor.
Okyanuslarda da durum maalesef aynı. 0.5 derecelik bir artış resiflerin %80’nine yol açabilirken bir derecelik bir artış hepsini yok edebilir. Maalesef son yıllarda okyanusların sıradışı ısınışı yüzünden dünyanın her yanındaki resiflerde ağarmalara ve ölümlerine yol açtı.
Tabii ki bu durum her türü olumsuz etkilemiyor. Örneğin Antarktika’nın buzsuz kalan sularında kambur balinalar çoğalıyor. Böcekler için de durum aynı. Böcekler artık eskiden hayatta kalamadıkları soğuk bölgelere göç edebiliyorlar. Bu da böcekler tarafından taşınan hastalıkların artmasını ve böceklerin yediği ağaçların azalmasını beraberinde getiriyor.
3. Buzullar Eriyor
Kuzey Kutbu gün geçtikçe daha çok ısınıyor, buz örtüsü incelip küçülüyor. Bunun sonucu olarak güneş ışınları buzla uzaya yansıtılamayıp koyu renk okyanus tarafından soğruluyor. Bu da erimeyi daha da hızlandırıyor. Eriyen deniz buzunun deniz seviyesine bir etkisi yok ama kara buzulları deniz seviyesini ciddi seviyelerde değiştirebiliyor. 20. yüzyılın başlarından beri meydana gelen 20-23 santimetrelik yükselişler, kıyı kesimlerde su taşkını miktarının artmasına sebep oldu. Sandy Süper Fırtınası sırasında yaşanan su taşkınları ve rüzgarlar ABD’de 68 milyar dolarlık tahribata yol açtı.
Fakat en büyük tehdit, Grönland ve Antarktika’yı kaplayan buzul örtüleri. Deniz seviyesinin birkaç santimetre değişmesi bile büyük taşkınlara sebep olurken Grönland ve Antarktika’daki buzul örtüleri deniz seviyesini 70 metreye kadar değiştirebilir. Bu yükseliş de sahil kentlerinin tamamıyla yok olması anlamına geliyor.
Peki ,bizler neler yapabiliriz. İşe karbon salınımımızı azaltarak başlayabiliriz. Araştırmalara göre salımına yol açtığımız her ton CO², Kuzey Kutbu’nda 3 metrekarelik buzul erimesine yol açıyor. Yani bir senede ortalama 49 metrekare buzu eritiyoruz. Bunun için atılan her adım önemli. Ne kadar yenilenebilir enerji kullanırsak ne kadar enerji tasarrufu yaparsak ne kadar doğal kaynaklarımızı korumaya çalışırsak küresel ısınmayı o kadar engelleyebiliriz. Siz de dünyamız için gerekli adımları atın. Unutmayın sadece tek bir dünyamız var!
Çevre duyarlılığı için güzel bir örnek oluşturduğunu düşündüğümüz Arama Motorlarının En Yeşiliyle Tanışın: Ecosia! yazımızı da okumanızı öneririz.