Covid-19’un Yaş ile İlişkisi
Covid-19’un Yaş İle İlişkisi – Covid-19 salgını dünya çapında gittikçe daha fazla insan ölümleriyle sonuçlandıkça, araştırmacılar kimin en büyük enfeksiyon, ciddi hastalık ve ölüm riski altında olduğuna dair anlayışlarını genişletiyor. COVID-19, 2003 SARS salgınlarıyla paylaşılan bir özellik olan, artan sayıda vaka ve artan yaşla birlikte daha şiddetli hastalık riski göstermektedir. Pandeminin ilk aşamalarından itibaren gözlemlenen bildirilen vakalardaki bu yaş aralıkları, yetişkinlere kıyasla çocuklarda enfeksiyona yatkınlığın azalması, enfeksiyonda hastalık gösterme olasılığının düşük olması veya her ikisinin kombinasyonundan kaynaklanabilir. Yaşın bulaşma ve hastalık şiddetindeki rolünü anlamak önemlidir. Sosyal mesafeli müdahalelerin, özellikle genç yaştakiler olmak üzere Covid – 19’un bulaşması üzerindeki olası etkisini belirlemek ve beklenen küresel hastalık yükünü tahmin etmek için çok çok daha önemlidir.
Covid-19’un Yaş İle İlişkisi
Covid-19’un Yaşla Ne Bağlantısı Var?
COVID-19 salgını, çocuklar arasında oldukça düşük vaka oranı göstermiştir. Yaş eşitsizlikleri, enfeksiyona daha düşük duyarlılığa, klinik semptomları gösterme eğiliminin düşük olmasına veya her ikisine birden sahip olmasıyla açıklanabilir. Yapılan araştırmalarda, Çin, İtalya, Japonya, Singapur, Kanada ve Güney Kore’den gelen salgın verilere yaşa göre yapılandırılmış. Bu veriler ile bir matematiksel model uydurarak olasılıkları değerlendiriyor. 20 yaşın altındaki bireylerde enfeksiyona yatkınlığın 20 yaşın üzerindeki yetişkinlerin yaklaşık yarısı olduğunu ve klinik semptomların enfeksiyonların % 21’inde ortaya çıktığını tahmin ediliyor.70 yaşın üzerindeki kişilerde enfeksiyonların % 69’una yükseliyor. Uzmanların yaşa özgü klinik duyarlılık tahminleri, ortamlar arasındaki demografik farklılıkların bir sonucu olarak COVID-19’un beklenen küresel yükü üzerinde etkilere sahiptir.
Düşük gelirli ülkeler gibi daha genç nüfus yapılarına sahip ülkelerde, klinik vaka için beklenen kişi başına düşen yakalanma olasılığı, daha yaşlı nüfus yapılarına sahip ülkelere göre daha düşük olacaktır. Ancak düşük gelirli ülkelerdeki yaşam şartlarının hastalık şiddetini etkilemesi muhtemeldir. Etkili kontrol önlemleri olmadan, nispeten daha yaşlı nüfusa sahip bölgeler, orantısız bir şekilde daha fazla COVID-19 vakası görebilir. Özellikle de hafifletilmemiş bir salgının sonraki aşamalarında bu etki yüksel olacaktır.
Genel olarak, ülkelerin Covid -19 deneyimi büyük ölçüde Çin’i taklit ediyor. Ayrıca Covid-19 kaynaklı ciddi hastalık ve ölüm riski yaşla birlikte artıyor. Ancak önemli bir nitelikte, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri tarafından yapılan bir analiz, bulaşıcı hastalık uzmanlarının vurguladığı bir mesajın altını çiziyor. “Y kuşağı yenilmez değildir.” Yeni veriler, 20-44 yaş arası enfekte kişilerin beşte birinin hastaneye kaldırıldığını ve bunların % 2-4’ünün yoğun bakım ünitesinde tedavi görmesi gerektiğini gösteriyor. Yine de en ağır vakalar ve en yüksek ölüm oranları yaşlılar arasındadır.
Yaş Grupları Yükseldikçe Riskler Artıyor
Bunun yerine, yaşlı insanlar arasındaki yüksek vaka oranı, Çin’den gelen verilere göre, hem enfeksiyon hem de ciddi hastalık riskini keskin bir şekilde artıran, muhtemelen önceden var olan hastalıklarla daha da kötüleşen gerçek bir altta yatan biyolojik savunmasızlığı göstermektedir.
Buna karşılık, 20 yaşın altındaki kişiler arasında yoğun bakım ünitesine kabul veya ölüm bildirilmedi.
Bu da diğer ülkelerden alınan verilere uyuyor. Örneğin, erken bir vaka artışı yaşayan Güney Kore’de, 80 yaş ve üstü Covid-19 hastalarında ölüm oranı % 10,4 iken, 70’li yaşlarda % 5,35, 60-69 arası hastalarda % 1,51,% 0,37 50’li yaşlarda olarak ortaya çıkıyor. Şimdiye kadar hastalığın gelişiminde gençlerde daha da düşük oranlar görüldü, bu 29 yaş altı ve daha genç insanlarda sıfıra düştü.
Covid-19’un Yaş İle İlişkisi – Şu Yaş Grubu Güven Altında Asla Denilemez
Ancak endişe verici bir gelişmede, Çin’deki bilim adamları şimdi yeni koronavirüsün çok gençleri de ciddi etkilediğini ve hatta ölümcül olduğunu bildiriyor. Pandeminin başladığı ülkedeki çocuklar arasında Covid-19’un ilk retrospektif çalışmasında çocuklarda 2.143 vaka olduğu ortaya çıktı. Bunlardan Pediatrics dergisinde,% 90’ından fazlasının hafif veya orta düzeyde olduğunu bildiriyorlar. Bu durum da çocukların daha düşük şiddetli hastalık riski altında olduğuna dair önceki gözlemleri doğruluyor. (Bunun nedeni, virüsün insan hücrelerine girmesine izin veren molekülün çocuklarda daha az gelişmiş görünmesi olabilir.)
Ancak pediatrik vakaların % 6’sı şiddetli ve hatta yetişkin vakaların % 19’una kıyasla kritik olduğu belirtiliyor. Ve açıklanamayan bir bulguya göre, bebeklerde Covid-19 vakalarının yaklaşık % 11’i ciddi veya kritikti, ancak bebek ölmedi. Bununla birlikte, doktorların Covid-19 olduğuna inandıkları insanlardan bazılarının, çocuklarda ciddi hastalığa neden olduğu bilinen solunum sinsitiyal virüsü de dahil olmak üzere başka bir solunum yolu hastalığı olabileceğidir.