Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumu rakamlarına göre yaklaşık 220 bin kişinin görme engeli var. Küresel olarak ise 1.3 milyar kişinin görme bozukluğu yaşadığı tahmin edilmektedir. Her alanda iç içe olduğumuz engelli arkadaşlarımızın pazarlama alanında da yanlarında olmalı ve onların da istek ve ihtiyaçlarına uygun ürünler, bu ürünlere uygun içerikler hazırlanmalı ve hayattan kopmamaları, hayatın tüm alanlarına dahil olmaları gerekmektedir. Modern pazarlama, erişilebilir pazarlamadır. Bu doğrultuda birçok teknolojik gelişme yaşanmış ve çeşitli yazılımlar geliştirilmiştir. Tüm bunlarda amaç her bireye ulaşmak olmalıdır. Öyleyse gelin böyle durumlarda içerik hazırlamak için nelere dikkat etmeliyiz bakalım!
Yapay zekânın en çok etkileşimde olacağı alanlardan birinin içerik pazarlaması olacağı çok açık. Kişiselleştirme, müşteri hizmetleri gibi alanlarda yapay zekânın etkisini hissetmeye başladık. Yakın bir zaman sonra eski içerik pazarlaması teknikleri verim alınamaz hale gelecek, belki eski tekniklerin etkisini hissetmeye başlamışsınızdır bile. Yapay zekânın içerik pazarlamasıyla etkileşimini daha yakından inceleyelim! Yapay Zekâya Kademeli Geçiş Yapın Yapay zekâ çok parlak, gelecek vaat eden niteliğine rağmen birden bire yapay zekâya geçiş yapmak ve eski teknikleri bırakmak yanlış olur. Geçişinizi kademeli yapmalısınız. ‘Marketing Insider Group’ ta yayınlanan bir makalede bu konuyla ilgili içerik
Ocak ayında bir “yumurta” görseli birdenbire sosyal medyanın gündemine düştü. Fotoğraf, an itibarıyla 52 milyondan fazla beğeniye sahip ve paylaşımı yapan hesap 10 milyon kişi tarafından takip ediliyor. Önce, Eugene adlı yumurtanın hikayesini hatırlayalım: Ünlü bir TV yıldızı ve aynı zamanda da girişimci olan Kylie Jenner, geçen yıl Şubat ayında kızı Stormi Webster’ın fotoğrafını Instagram’da paylaşmıştı ve fotoğraf, 18.2 milyondan fazla beğeni alarak Instagram’ın en çok beğeni alan paylaşımı olmuştu. Yumurta, 4 Ocak tarihinde Instagram’da @world_record_egg isimli bir hesap tarafından “Hadi birlikte bir dünya rekoru kıralım ve bunu, Instagram’ın en
Bir Gager ve bilinçli bir tüketici olarak markaların pazarlama stratejilerine bir ses olma sorumluluğumuzun farkındayız. Bu nedenle de dünyadaki önemli markalara yer veriyoruz. Geçmişten Günümüze Marka serisi ile önce onları ve markanın fikirlerini inceliyoruz. Sonrasında o marka ile ilgili olumlu olumsuz tüm düşüncelerimizi Freewall’a haykırıyoruz. Çünkü bu karşılıklı olarak bir iletişim ve birimiz olmadan diğerinin olabilmesi adeta imkansız. Bugün ise size çok özel bir markadan bahsedeceğiz. İçecek deyince akla gelen ilk markalardan. Kola deyince bazı insanların ilk ve son tercihi. Ne demek istediğimizi anladığınız değil mi? Bu yazımızın konusu dünü, bugünü ve
Borsaya meraklısınız; fakat maddi riskler almaktan korkuyorsunuz diyelim. Ne yapardınız? Eğer üniversite öğrencisi iseniz ve borsa deneyimi yaşamak istiyorsanız gelin, bugün sizlere harika bir yarışmadan bahsedeceğiz: Sanalborsam. Sanalborsam Nedir? İTÜ Yatırım Kulübü tarafından 18 Şubat – 15 Mart 2019 tarihlerinde düzenlenecek olan Türkiye’nin ilk sanal borsa yarışması olarak karşımıza çıkıyor. Amacı Türkiye’deki tüm üniversite öğrencilerinin risk almadan maddi kaygılardan uzak bir şekilde borsa deneyimi kazanmasını sağlamak olan yarışma, borsa deneyimi yaşamanız için hem eğlenceli hem de ideal bir yol sunuyor. Peki nasıl oluyor? Tüm katılımcılarına 100.000 TL sanal parayı işlem
Yapay zekâ ve dijital pazarlama etkileşimi çoktan hayatlarımızda yerini almaya başladı. Zaman zaman bunun doğrudan farkında olamıyoruz. Ancak online alışveriş, müşteri hizmetleri gibi tüketici olarak etkileşimde bulunduğumuzda sık sık karşımıza çıkıyorlar. En merak edilen konulardan biri ise yapay zekâ ve dijital pazarlama etkileşiminin nasıl evrileceği. Yapay zekâ, dijital ortam ile ilgili gelişmeler hızlı evriliyor ve değişiyor. Bu nedenle, uzun vadede ne gelişmeler olacak veya kısa zamanda bir yenilik gelecek mi bilmiyoruz. Ancak ticari markalar, dijital pazarlama konusunda yapay zekâya daha çok başvuruyor olacak. Etkileşimin En Kısa Vadedeki Evrimi Yapay zekâ
Habibat kaybına dikkat çekmek amacıyla New York + Governor Adası’nda düzenlenen etkinlik, “Dijital Flamingolarla Dans Etme” yöntemiyle hedefine ulaşmayı amaçlamış. Düzenleyicisi, dijital artist Kristin Lucas, The Team Lab üyesi. Dijital sanat deneyimi en yakın 2007’ye dayanıyor. Dünyanın farklı şehirlerinde projeler gerçekleştirmiş. Flamingo türü, soyu tükenme tehdidi bulunan bir tür. Dans etme etkinliği serisi, görsel araçlarla dikkat çekmeyi ve habitatı bozmaya eğilimli olan insan davranışını değiştirmeyi hedefliyor. Davranış değiştirme hedefine bağlı olarak, doğayı korumacı kuruluşlar aracılığıyla vahşi flamingo edinme faaliyetinde bulunabiliniyor. Flamingolarla dans etmek için ve flamingo edinebilmek için Apple uygulaması
Merhaba Arkadaşlar Kanalıma Hoş geldiniz! -Video İçerik ve Yükselişi – Video içeriğin yükselişi konusu her yıl büyük bir ciddiyetle açılsa dahi asıl bilgilere asla ulaşılamaz. Çünkü video içeriğin yükselişini bir metin değil ancak bir video içerik anlatabilir. Geçtiğimiz 5 yıl öncesinde makaleler, bloglar, bloggerlar internet alemini kasıp kavururken her şey kameraların ulaşılabilir olması ile video formatına döndü. Günümüzün yeni medya televizyonu haline gelen video içerik patlamasının ana sebeplerini ve günümüzdeki değerini anlayacağımız yazılı içeriğe hoş geldiniz! Öncelikle bilmeniz gerekiyor ki, tüketicilerin %90’ı yazılı değil ilgisini çektiği video reklam filmini izleyerek