Dark Dizisinin Yapıtaşı: Tanrı Parçacığı
Dark Dizisinin Yapıtaşı: Tanrı Parçacığı – Dark dizisi, Winden isimli bir Alman kasabasında iki çocuğun kaybolması üzerine gelişen olayların bir anda geçmiş ve gelecek arasında kaldığınız bir konuyu ele alıyor. Radyoaktif sızıntılardan dolayı bir mağarada oluşan kapı ve zaman makinesine şahit olacağınız birçok ilginç konuları ele alıyor. Peki bu nükleer santralde bulunan “Tanrı Parçacığı” nedir? Zamanda yolculuğa nasıl etkisi oluyor? Gerçek olma ihtimali var mı?
Dark Dizisinin Yapıtaşı: Tanrı Parçacığı
Tanrı Parçacığı
Higgs Bozonu, bir diğer adıyla Tanrı Parçacığı, Peter Higgs, Gerald Guralnik, Richard Hagen, Tom Kibble, François Englert ve Robert Brout tarafından Standart Parçacık Modeli ‘ndeki fermiyonlara kütle kazandırmak için varlığı öne sürülmüş spini 0 olan bir parçacıktır. H veya h olarak kısaltılır.
2012 yılında bilim adamları , gezegendeki en güçlü parçacık hızlandırıcısı olan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda (LHC), takma adıyla “Tanrı parçacığı” olarak da bilinen , uzun süredir aranan Higgs bozonunun tespitini doğruladılar . Bu parçacık, elektronlar ve protonlar gibi kütlesi olan tüm temel parçacıklara kütle verilmesine yardımcı olur. Işığı oluşturan fotonlar gibi kütlesi olmayan temel parçacıklar, Higgs bozonundan kütle almazlar. Higgs bozonunu tespit eden deneyler, 125 milyar elektron voltluk bir kütleye sahip olduğunu veya protonun kütlesinin 130 katından fazla olduğunu ortaya çıkardı. Ancak, bu keşif bir gizeme yol açtı – bu kütlede Higgs bozonu Büyük Patlama’dan hemen sonra evreni yok etmiş olmalıydı. Ancak bilim adamları, gezegenleri ve yıldızları bir arada tutan yerçekiminin bunun olmasını engellediğini söylüyor.
Bu neden bu kadar önemli?
Higgs benzeri bir bozonu bulmak, bilim adamlarının evrenin nasıl oluştuğuna inandıklarının çoğunu doğrular. Higgs bozonu Tanrı parçacığı olarak adlandırıyor, çünkü İskoç fizikçi Peter Higgs ve diğerleri tarafından 1964’te ortaya konulan teoriye göre, Büyük Patlama’dan hemen sonra tüm maddelere kütle veren görünmez, evren çapında bir alanın fiziksel kanıtı. Parçacıkları yıldızlara, gezegenlere ve diğer her şeye birleştiren bir güç olarak düşünülüyor. Higgs alanı ve Higgs bozonu olmasaydı, parçacık fiziğinin baskın Standart Modeli yanlış olurdu. “Higgs yok, kitle yok; kitle yok, sen, ben veya başka bir şey yok.”
Zamanda Yolculuk
Bazı bilim insanlarına göre eğer Higgs bozonu ortaya çıkarsa onunla birlikte Higgs singleti adı verilen ikinci bir parçacığa da ulaşmak mümkün. Weiler ve Ho’ya göre bu singletler beşinci bir boyuta geçip zamanda yolculuk yaparak geçmişte ya da gelecekte tekrar ortaya çıkabilme özelliğine sahip olmak zorunda.
Weiler kuramın en ilginç yanlarından birini şöyle açıklıyor: “Zaman yolculuğu denince akla gelen büyük paradoksların hiçbirine meydan vermiyor. Örneğin bir adamın kendi doğumundan önceki bir tarihe gidip babasını öldürmesi mümkün değil; çünkü zamanda yolculuk sadece bu parçacıklara özgü bir durum. Ancak eğer bilim insanları Higgs singletlerini kontrol edebilirlerse o zaman geçmişe ve geleceğe mesaj göndermek mümkün olabilir.”
Bu kuramın sınanması için önce CERN’deki araştırmacıların Higgs singlet parçacıklarını ardı ardına gözlemlemesi gerekiyor. Weiler ve Ho’ya göre bu parçacıklar zamanda geriye giderek kendilerinin oluşmasını sağlayan çarpışmaların öncesinde ortaya çıkabiliyorlar.
Araştırmacı Yorumu
Araştırmacıların hesaplamaları, uzay-zaman büyük ölçüde eğri olduğunda, Higgs bozonunun kütlesinin arttığını ortaya koydu. Bu aynı zamanda Higgs bozonlarının birbirini çekmesini sağlamak için gereken enerji miktarını da artırarak, evreni çökertmiş olabilecek herhangi bir istikrarsızlığı önleyecekti.
Temel parçacıkların, her yerde mevcut olan bir alan ile sürekli etkileşimleri sonucu kütle kazandıklarını öne sürdü. Onun bu teorisi ‘Higgs alanı’ olarak tarihte yerini aldı.
Higgs Alanı
Belirli ölçeklerde bir odamız olsun ve içerisinde birbirleriyle sohbet eden insanlar. Sonra kapıdan biri önemli bir kişinin geldiğini söylesin. Mesela ‘Einstein geliyor! Birazdan burada olacak!’ .Bunu duyan insanlar elbette ki bir anda hareketlenecektir. Einstein’ın odaya adım atmasıyla birlikte herkes ona yönelecektir. Einstein’ın ilerlemesini yavaşlatacaklar ve Einstein ilerledikçe ona doğru yönelen insan sayısı daha daha artacaktır. Böylece Einstein’ın hayranı insanlar odada bir alan ve bir kütle oluşturacaktır.
Peter Higgs kuarkların ancak bu alanla bir araya geleceklerini, kütlenin ve alanın böyle oluşacağını öne sürdü. İşte bu alana ‘Higgs alanı’ denilmiştir. Higgs’in bu teorisinden 48 yıl sonra 2012 yılında Cern’ de yapılan deneylerde bu alanın varlığı doğrulandı. Cern’ deki Atlas ve CMS deneylerinde büyük hadron çarpıştırıcısıyla protonlar yüksek enerjide çarpıştırıldı. “Higgs bozonu ile tutarlı” bir parçacığı keşfettiğini açıkladı.