Beyin Sağlığına Zarar Veren 5 Modern Yaşam Alışkanlıkları
Beyin Sağlığına Zarar Veren 5 Modern Yaşam Alışkanlıkları – Uzmanlara göre teknolojiyle değişen modern yaşam tarzı, sinirleri yıpratıyor ve insanları daha yavaş, daha yoğun bir hale getiriyor.
Konu sağlık olunca, her zaman beynin bedeni beslediği şekilde beslemek düşünülmez. Ancak kişinin en üretken versiyonuna ulaşması için, beyin sağlığını iyileştiren şeylerden daha fazlasını ve bilişsel gerilemeye neden olanlardan daha azını yapmak mantıklı olacaktır.
Beyninizi güçlendirmeye günlük alışkanlıklarınızı değiştirerek ve bu yaygın modern alışkanlıklardan kaçınarak başlayın. Zamanla düşünce ve zihin yapınızdaki gelişmeyi fark edeceksiniz…
Beyin Sağlığına Zarar Veren 5 Modern Yaşam Alışkanlıkları
1- Hareketsizliğin Vurucu Etkileri
Fiziksel hareketsizliğin kendi fiyat etiketleri vardır. Kalp hastalığı, obezite, depresyon, demans ve kanser gibi kronik sağlık sorunlarının gelişmesiyle bağlantılıdır. Pek çok insan, bilişsel gerilemeyi yavaşlatabilecek “temel hareket aktiviteleri” için zaman ayıramayacak kadar meşgul olduğunu söylüyor. Journal of Comparative Neurology’de yer alan ve hareketsizlik ile zihinsel gerileme arasında bir bağlantı olduğunu öne süren araştırmaya göre:
“Sempatik sinir sisteminin artan aktivitesinin, kardiyovasküler hastalığın gelişmesinde ve ilerlemesinde rol oynadığı düşünülmektedir. Son zamanlarda yapılan çalışmalar, fiziksel hareketsizliğe karşı aktivitenin, kardiyovasküler düzenleme ile ilişkili beyin bölgelerindeki nöronal yapıyı değiştirdiğini göstermiştir.”
Yani kısaca, hareketsiz olmak beyindeki belirli nöronların şeklini değiştiriyor. Bunun önüne geçmek elbette kişinin kendi ellerinde.. Düzenli yapılan fiziksel aktiviteler; daha iyi bir hafızaya sahip olmanızı destekler, öğrenmeyi kolaylaştırır ve tıbbi olarak beyin kimyasallarını artırır.
2- Aynı Anda Çok İş Yapmak? Yaptığını Sanmak…
Akıllı telefonlar hayatlarımızın ayrılmaz parçası haline geldi. Yürürken mesajlaşıyor, bol telefon görüşmeleri gerçekleştiriyor, sosyal medya uygulamalarında bol bol anlık durumlar paylaşıp- yorumlar atıyor, işten eve dönerken müzikler- sesli kitaplar dinliyoruz.
Multitasking adı verilen çoklu görev, yani aynı anda birden fazla şey ile ilgilenmek o anın içindeyken çok işler başarmışız gibi gelse de, üretkenliği önemli ölçüde kötüye etkiliyor.
MIT’de bir sinirbilimci ve konsantrasyon konusunda başarılı bir uzman olan Earl Miller, “İnsanlar çok görevli olduklarını düşündüklerinde, aslında sadece bir görevden diğerine çok hızlı geçiş yapıyorlar ve her yaptıklarında, bunu yapmanın bilişsel bir bedeli oluyor.” diyor.
Çoklu görev stres hormonu olan kortizolün yanı sıra adrenalini de artırır, bu da beyni aşırı uyarabilir ve zihinsel bulanıklık veya karmaşık düşünmeye neden olabilir. Kısaca, kaş yapayım derken göz çıkarmaya hiç mi hiç gerek yok. İşleri önem sırasına göre planlayıp, adım adım ilerlemek her zaman hata götürür bir yöntem.
3- Bilginin De Mi Fazlası Zarar?
E-postaların, sosyal medya bildirimlerinin ve yeni mesajların bir araya geldiğinde oluşturduğu uyarıcı etki ezici olabilir. Pek çok insan için bu süre günün büyük bir kısmını kapsıyor. Bu süreler yönetilemezse sürekli içerik akışı stres yaratarak, aşırı yüklenmeye neden olabiliyor.
The Economist’ten Schumpeter, “Aşırı bilgi yüklemesi modern yaşamdaki en büyük rahatsızlıklardan biridir” diyor.
Londra’daki Gresham Koleji’nde psikoloji profesörü olan Glenn Wilson bir araştırmasında, bir göreve konsantre olmaya çalıştığınız sırada e-posta kutunuzda yeni bir e-posta görürseniz o anki aktif IQ’nuzun 10 puan düştüğünü keşfetti.
Beyninizi her gün en üst düzeye çıkarmak için, gün boyunca gereksiz bilgi akışını filtrelemek için bildirim ayarlarınızı yeniden düzenleyebilirsiniz. Beyninizi gereksiz bilgileri görmezden gelmesi için tetikleyin. Gününüzü bu ilkeleri göz önünde bulundurarak düzenlediğinizde, beyninizin verimliliğini büyük ölçüde artıracaksınız.
4- Uzun Süre Oturmanın Kötü Bir Alışkanlık Olduğunu Bilmeyen Yoktur!
Oturmak, sağlığımız için yapabileceğimiz en kötü şeylerden biridir. Bir UCLA çalışması, daha hareketsiz olan kişilerin hafızayla bağlantılı beyin bölgelerinde incelme yaşadığını bildiriyor.
Bunun yanında oturmanın sadece fiziksel bir sağlık riski olmadığını, aynı zamanda nörolojik bir risk olduğu da keşfedildi. Ortalama bir yürüyüş, molalarda küçük esneme egzersizleri gibi ufak alışkanlıkları benimseyerek kendinize iyilikte bulunabilirsiniz.
5- Ekran Karşısında Geçirilen Uzuuuunn Süreler
Modern yaşam alışkanlıkları son maddemiz ise; Günümüzde yüz yüze etkileşimlerin yerini giderek daha fazla dijital araçlar alıyor. İnsanlar internette her zamankinden daha fazla zaman geçiriyor.
Dijital çağda ruh sağlığı ve ebeveynlik alanında uzman olan psikoterapist Tom Kersting, “Ekranı olan her şey, televizyon, telefonlar, tabletler, bilgisayarlar, video oyunları, ekran süresini oluşturur” diyor.
Yüz yüze görüşme beyniniz için inanılmaz derecede faydalı. Michigan Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, başka bir kişiyle günde sadece 10 dakika konuşmanın bile hafızayı ve zihinsel aktiviteleri geliştirdiği keşfedildi.
Tüm gün ekranlara bakmak başta beyin sağlığına zarar vermekle birlikte, gözlerinize, kulaklarınıza, boynunuza, omuzlarınıza, sırtınıza, bileklerinize ve ön kollarınıza da zarar verebilir. Aynı zamanda iyi bir gece uykusu almayı da engeller.
Uzmanlara göre, aşırı ekran süresinin zihinsel yeteneklerin yanı sıra duygusal refah üzerinde de olumsuz bir etkisi var. Ayrıca beyin sağlığının azalmasına önemli ölçüde katkıda bulunan yalnızlığa ve depresyona da yol açabilir.
Bu liste biraz daha uzayabilir; kötü yemek alışkanlıkları, yetersiz ve düzensiz uyku, aşırı kulaklık kullanımı gibi maddeler de hepimizin bildiği zararlı alışkanlıklarımızdan.
