Paylaşmayı unutmayın.

Covid-19’un Endüstrideki Etkisi Ne Oldu? – Çin’de başlayan ve tüm dünyaya yayılan yeni tip Coronavirüs (Covid-19), binlerce kişiye bulaştı. Birçok ülke sınırlarını kapatırken daha ciddi seviyelerde ülkelerde karantina uygulamasına başlandı. Bu durum sosyal hayatı etkilediği gibi endüstride de etkisini göstermeye başladı. 

Yerel bir sorundan küresek bir krize hızla evrilen yeni tip Coronavirüs salgını trajik insan kaybına ek olarak derin bir ekonomik etkiye de sahiptir. Bu etkilerin bazılarının kendini göstermesi biraz zaman alacaktır fakat birçoğu şimdiden endüstriyi ağır yaralamıştır. 

Koronavirüs’ün endüstrideki etkisini incelemek ve biraz içgörü sağlayabilmek için BBC’nin hazırladığı 8 grafiği aşağıda sizinle paylaştık. Dünyayı kasıp kavuran salgının ekonomik incelemesi için hepinizi aşağıya bekliyoruz!

Covid-19’un Endüstrideki Etkisi

1. Küresel piyasalar ağır yara aldı.

Şirket hisselerinin alınıp satıldığı borsalardaki ani değişimler, yatırımcılar için oldukça önemlidir. FTSE, Dow Jones ve Nikkei salgının başladığı Aralıktan beri oldukça keskin düşüşler yaşadı. Mart’ın ikinci haftasında Dow, 1987’den bu yana görülen en büyük günlük düşüşü yaşadı. 

Genel olarak piyasalarda büyük dalgalanmalar ve keskin iniş çıkışların devam ettiği görülüyor. Buna cevap olarak merkez bankaları faiz oranlarını düşürerek borçlanmayı daha ucuz bir hale getirmeyi amaçlıyor. Bunun yatırımcılar üzerinde nasıl bir etkisi olacağını ise ilerleyen günlerde göreceğiz.

Dünya ekonomisi üzerinde ki etkilerini okumak için tıklayın.

2. Ekonomik büyüme durgunlaştı.

Ekonominin büyümesi genellikle daha fazla istihdam ve servet demektir. Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) ekonomik büyümenin bir ölçütüdür ve genellikle 3 ay veya 1 yıl boyunca bakılarak ölçülür. 

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) göre, dünya ekonomisi bu yıl koronavirüs salgını nedeniyle 2009’dan bu yana en düşük hızında büyüyebilir.

Ayrıca salgının “uzaması ve daha yoğun hale gelmesi” fabrikaların faaliyetlerini askıya almasına ve işçilerin evde kalmasına yol açacağı için 2020’de büyümeyi yarıya indirebilir.

3. En büyük darbe turizme geldi. 

Turizm sektörü doğal olarak salgından en çok etkilenen sektör oldu. Birçok ülke salgının yayılmasıyla sınırlarını kapattı, havayolu şirketleri uçuşları kesti ve şehirlerde karantina uygulanmaya başladı. 

ForwardKeys’in verilerine göre ABD çıkışlı uçuşlar geçen senenin aynı dönemine göre %37 azaldı. ABD’den Asya’ya olan uçuşlarda ise %98’e varan bir azalma söz konusu. 

Özellikle Çinli turistlerin evde tutulması turizm için oldukça endişeşi bir durum oluşturuyor. VisitBritain’e göre Eylül 2019’dan beri İngiltere’ye 415.000 ziyaret yapıldı. Ayrıca Çinliler ortalama bir ziyarette diğer ülke vatandaşlarına göre 3 kat fazla yapıyorlar. 

Bunun yanı sıra konserler, uluslararası spor organizasyonları ve sanatsal etkinlikler iptal edildi veya ertelendi. Bu iptallerin artması ve daha büyük ölçekli uçuş yasaklarının getirilmesi turizm endüstrisinin geleceğini oldukça karanlık bir noktaya taşıyor. 

4. Üretim azaldı.

Çin, dünya çapında üretimin üçte birini oluşturuyor ve dünyanın en büyük mal ihracatçısı. Ancak fabrikalar Covid-19’u kontrol altında tutabilmek için faaliyetlerini durduklarından beri üretim Çin’de oldukça azaldı. 

NASA, kirlilik izleme uydularının ülke genelinde azot dioksitte önemli bir düşüş tespit ettiğini söyledi. Kanıtlar, salgının yol açtığı ekonomik yavaşlama nedeniyle bunun gerçekleşebileceğini doğruladı. 

Kısıtlamalar, endüstriyel ekipman üreticisi JCB ve otomobil üreticisi Nissan gibi büyük şirketlerin tedarik zincirlerini etkiledi. Çin’den parça alan şirketler üretimlerini durduklarını açıkladı. Jaguar, Land Rover gibi bazı fabrikalar araçların parçaları tükendiğinde bavullarda araba parçaları uçtuğunu bile söyledi.

5. Müşteriler daha az satın almaya başladı.

Birçok alışverişe çıkmak gibi enfeksiyon riskine maruz kalabilecekleri aktivitelerden uzak kalmayı tercih ediyorlar. Bu durum şu anlama geliyor: İnsanlar para harcayamıyorlar. 

Restoranlar, otomobil bayileri ve dükkanların hepsi müşteri talebinde bir düşüş olduğunu bildirdi. Örneğin Çin’de otomotiv satışları Şubat ayında %92 gibi sert oranda düştü. Tesla, Geely gibi şirketler ofisler yerine çevrimiçi satışlara odaklanmaya başladı. 

6. Altın 2013’ten beri en yüksek seviyesine çıktı.

Birçok insan için güvenli liman olarak bilinen altın fiyatları salgının yayılmasıyla artış gösterdi. Belirsizlik zamanlarında talep gören altın, şubat ayının başında ons başına yedi yılın en yüksek seviyesi olan 1682 dolar oldu. 

Yatırımcılar virüsün daha fazla yayılacağından güvenli varlıkları tercih ediyorlar. Altının gelecekteki konumu konusunda ise karşıt görüşler mevcut. 

Paylaşmayı unutmayın.

Ege Akertek