Üniversiteye Giriş Sınavı – YKS Hazırlık ve Sonrası
Üniversiteye Giriş Sınavı – YKS Hazırlık ve Sonrası – 27-28 Haziran’da gerçekleşen ve tarihleri olsun virüs dönemine denk gelmesi olsun herkesin kafasında nasıl olacak sorularını yaratan üniversite sınavı bu sene için şimdilik sorunsuz bir şekilde gerçekleşti.
Geriye ise akıllarda ‘Peki şimdi ne olacak?’ sorusu kaldı. Belli bir yerde çalışmakta olan veya üniversiteye yerleşmiş olan, yani sınava kendini denemek için veya öylesine giren kesim için belki o kadar mühim değildir. Ancak taze lise mezunlarının ve o duyguyu hatırlayanların hak vereceği bir kaygı hali, sınav geçse de bir kısımda devam etmekte.
Bazen o anın stresine kapılıp da olumsuz duygular edinildiğinde unutulmamalı ki, sadece birkaç yıl sonra, bunun için mi üzmüşüm kendimi bu kadar, diyerek gülümseyerek hatırlayacağınız anılar olarak kalacak hepsi.
Üniversiteye Giriş Sınavı – YKS Hazırlık ve Sonrası
Üniversite sınavı hayatınızdaki önemli anlardan biri olabilir ancak sizin kim olduğunuzu değiştirmez. Diğer bir deyişle üniversite sınavı bir yarış değildir ve bir kazananı veya kaybedeni yoktur. Aksine sınavdaki başarınıza göre siz üniversiteleri tercih edersiniz. Bu konuda değişmesi gereken en önemli algı bu olmalıdır. Sınavda iyi bir puan alamamanız bir şeyleri kaybettiğiniz anlamına gelmez. Çünkü üniversite kazanılan bir şey değildir.
5 Adımda Üniversiteye Giriş Sınavına Hazırlık
1- Sınavın Ölüm Kalım Meselesi Olmadığının Bilincinde Olmak
İlk defa sınava girenlere veya daha girmemiş olanlara ölüm kalım meselesi gibi gelmesi doğaldır. Çevre baskısı, ne olacak stresi, ya yapamazsam duygusu üniversite sınavını hayatın sonu gibi görmeye neden olabilir. Ancak bir sınavın sağlığınızdan ve sizden önemli olmadığı bilincini kazanmak ve ben elimden geleni yaptım diyebilmek hepsinden önemlidir. Bir üniversiteye yerleştiğinizde ve vizelere finallere, üniversite sınavına çalıştığınızdan fazlaca çalışmanız gerektiğinde bu duyguyu daha iyi anlayacak ve hak vereceksiniz.
2- Uyku Uyku Uyku
Çevrenizde, ben sınava hazırlanırken günde 5 saat uyurdum 15 saat çalışırdım gibi söylemlerde bulunanlar illaki çıkar. Asla aldırış etmemeniz gereken gruptandır kendileri.
Çok zeki insanların az uyuduğu doğrudur. İleri zekâ da tıpkı geri zekâ gibi yapısal bir problemdir. Bu insanları zeki yapan şey az uyumaları değildir. Uykusuzluğun getirisi olan yanlış yorumlama yaratıcılıkta kullanılır. Bu sebeple sanat ve icat ile uğraşan kişilerin de normalden az uyuduğunu görebilirsiniz. Göreceğiniz diğer bir şey ise, bu kişilerde erken yaşta ortaya çıkan sağlık sorunları ve erken ölümleridir. Bununla birlikte, bu insanlar psikolojik sorunlar yaşamaya da daha yatkındırlar.
Genç yaşlardaki bir insanın günde ortalama 8-10 saat uykuya ihtiyacı vardır. Gereğinden az uyumak da çok uyumak da sağlık sorunudur ve başka sorunlara da yol açar. Kısaca az uyumak sizi daha zeki yapmaz ve başarı da zekaya değil çalışma disiplinine bağlıdır. Bu konuyla ilgili Türk Toraks Derneğinin makalesi için buraya tıklayabilirsiniz.
3- Çok Çalışmak Değil Verimli Çalışmak
“Bir kerede okudum, hop 100 soru çözdüm bitti” değildir mesele. “Bugün 10 saat masada oturdum.” değildir mesele. “Sabaha kadar çalıştım, her sayfayı her söyleneni yazdım. Tamamdır.” değildir mesele.
Herkesin çözmesi gereken soru sayısı farklıdır. Konuyu kavramak için yapması gereken tekrar sayısı farklıdır ve aynı zamanda anlama şekli, çalışma şekli de farklıdır. Önemli olan kendinize uygun çalışma tekniğini belirlemek ve bu şekilde kendi bireysel düzeninizi oturtmaktır.
Masada isterseniz 10 saat 12 saat geçirin, başkalarına gösteriş olsun diye bir şeyler yapmak size fayda getirmeyeceği gibi zarar verir.
4- Üniversite Sınavı ve Sonrası
Belki üstte yazılanlara uyarak, belki uymayarak bir şekilde bu sene geldi geçti ve sınava girdiniz. Tercih dönemine kadar olan bu süreçte kendinizi dinlendirmeli, bol bol araştırma yapmalısınız. Eğer bir hedefiniz varsa o hedefle ilgili, yoksa kendinize hedef belirlemeli ve bu konuda gelişmek için neler yapılabileceğine dair araştırmak faydanıza olacaktır.
Aslında üniversiteye en güzel hazırlık araştırma yapmayı öğrenmektir. Çünkü üniversitede, lisede veya öncesinde olduğu gibi öğretmeninizin size her şeyi öğretmesini bekleyemezsiniz. Çoğu zaman kendiniz araştırmalı, okumalı ve öğrenmelisiniz.
5- Sınavım Çok Kötü Geçti, Hiçbir Şey Yapasım Yok!
Eğer böyle düşünenlerdenseniz, size her şey için çok ama çok erken olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Henüz hiçbir şey belli değilken üzülerek kendinizi yıpratmanızın hiçbir anlamı yok.
Aslında bakarsanız sonuçlar belli olduktan sonra da üzülmenize gerek yok. Herkesin bu dünyada bir amacı olmalı ve bu amaç doğrultusunda geçen zaman da verilen emek de misliyle size geri dönecektir. Yeter ki çabalamaktan ve kendinize güvenmekten vazgeçmeyin!