Teknoloji Yaratıcılığımızın Katili Mi?

Paylaşmayı unutmayın.

Teknoloji bugüne kadar hayatımıza girmiş pek çok güzelliğin ve kolaylığın kaynağı. Kendisi günümüzde, gelişmişliğin en büyük simgesi belki de. Peki ama farkında olmadan bizi esir almış, yaratıcılığımızın katiline dönüşmüş olabilir mi?

Akıllı telefonlar
http://Photo by rawpixel.com from Pexels

Teknolojinin ve akıllı telefonların aşırı kullanımının, yaratıcılığımızı öldürüldüğü konusunda bazı görüşler var. Özellikle akıllı telefonların hayatımıza girmesiyle, teknolojiyle yakın ahbap olduk. Aklımıza gelen en ufak bir soruda bile çözümü internette arıyoruz. Hal böyle olunca araştırdığımız konulara, milyonlarca insanla aynı cevabı buluyoruz.. Bir kelime, bir olay arattığımızda, istediğimiz bilgiyi Google’da karşımıza çıkan ilk 5 sayfadan bulup bilgilendik diyoruz. Eskiden bilgiye ulaşmak emek isterken, şimdi 5 dakikalık bir araştırma yeterli oluyor. Tabi her şey bu kadar kolay erişilebilir olunca tembellik kaçınılmaz son oluyor. 

Özgün içerikleri mumla arıyoruz!

Önemsememiz gereken bir başka konu ise, bilginin kolay erişebilirliği yüzünden değer kaybediyor olması. İnternette kolaylıkla bulduğumuz bilgiler bir başkasına ait olsa da onları alıp dilediğimiz gibi üzerine kafa yormadan kopyala yapıştır yapmaktan çekinmiyoruz. Böylece ortaya da “teknoloji gerçekten yaratıcılığın katili mi?” sorusu çıkıyor.

http://Photo by Startup Stock Photos from Pexels

Özellikle akademik ortamlarda kopyalama usülüyle özgün olmayan çok fazla içerik türemiş vaziyette. Bu durum yeni fikirlerin ve bakış açılarının ortaya çıkmasını engellerken, bizi yaratıcılıkta kısırlaşma gibi durumlarla baş başa bırakıyor. Kısacası akıllı telefonlar elimizdeyken hayal kurup, yaratıcı fikirler üretmek yerine, çoğu zaman internette bir şeyler hakkında araştırmayı veya sosyal medyada vakit geçirmeyi tercih ediyoruz.

Stresten kaçarken teknolojiye mi sarıldık?

Akıllı telefonlar hep yanı başımızda. Onlara bakmadığımız zamanlarda bile yanımızdan ayırmıyoruz. Sohbetler, ortamda birinin eline telefonu alması, ve diğerlerininde adeta domino taşı gibi onu takip etmesiyle son buluyor. Peki acaba teknolojiye olan düşkünlüğümüz, stresten veya can sıkıntımızdan kaynaklanıyor olabilir mi?

Yeni dünya düzeni ve gelecek üzerine önemli yapıtlar bırakmış Aldous Huxley, 1932’de “Brave New World” kitabında teknoloji için, “Gelecekte insanlar teknolojiyi dikkatlarını dağıtmak ve sıkıntılı düşüncelerden uzaklaşmak için kulanacaklar, aynı zamanda da insanlar düşünme kapasitelerini azaltan bu teknolojilere bayılacaklar.” demiştir. Kendisinin oldukça ileri görüşlü biri olduğunu söylemek mümkün.

Telefon Bağımlılığı
http://Photo by rawpixel.com from Pexels

Yaratıcılığı yaşatmak elimizde!

“Dijital Türkiye 2019” raporuna göre, Türkiye’de insanlar her gün 7 saat 15 dakikalarını internette geçiriyor; sosyal medyada geçirilen süre ise 2 saat 46 dakika. Son bir yılda internet kullanan kişi sayısı 5 milyon, aktif sosyal medya kullancısı da 1 milyon arttı. Rakamlar da gösteriyor ki teknolojiyi hala seviyoruz ve iyi ki var diyoruz. Teknoloji sayesinde her şey elimizin altında, sayesinde her dakika güncel kalabiliyoruz, keşfediyoruz ve gelişiyoruz. İnsanlığın ve toplumların gelişebilmesi için teknolojiye ihtiyacımız var. Ancak teknolojiyle ilişkimizde denge kurmayı beceremezsek, yazımızda bahsettiğimiz gibi yaratıcılığımız hatta üretkenliğimiz bile riskte.

Peki dengeyi nasıl kuracağız?

Dünya’ya trendler, moda olan şeyler bu kadar hakimken, herkesin konuştuğu konular hakkında özgün fikirlere sahip olmak elbette kolay değil. Fakat teknolojiyi, onun esiri olmadan dengeli bir şekilde kullanabilirsek bırakın ölmeyi, yaratıcılığınız şaha bile kalkabilir. Yapmamız gereken teknolojiyi ortadan kaldırmak veya değiştirmek değil, onu doğru kullanmayı öğrenmek.

Dünyayı değiştirmek istedim, anladım ki kesin olarak değiştirebileceğiniz tek şey bizzat kendinizdir.

Aldous Huxley

Kısaca, kendimize mutlaka boş zamanlar yaratmalıyız ve bu boş zamanları telefonlarla değil zihnimizi berraklaştırıp hayal gücümüzün yeni fikirler üretmesine izin vermek için kullanmalıyız. Hatta imkan varsa ürettiğimiz fikirlerin teknoloji sayesinde yayılmasını da sağlamalıyız. Yani iş Aldous Huxley’nin de dediği gibi bizde bitiyor, kesin olarak değiştirebileceğiniz tek şey kendinizsiniz!

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar