“Boyner Holding’in Haylazı” T-Box’a Ne Oldu?
“Boyner Holding’in yaramaz çocuğu” olarak görülen T-box belirledikleri hedeflere ulaşamayıp çok erken piyasadan çekilmişti. Biz de “acaba bu ne ki?” diyerek merakla karşıladığımız markaya ve ürünlerine neler olduğuna bir bakalım istedik.
Nasıl Başlamıştı?
T-box, Boyner grubunun rakiplerine göre yenilikçi bir hamlesi idi. Ürünlerini hatta para üstünü bile küçücük kutulara yerleştiriyordu ve bu sempatik hamle ile bütün dikkatleri toplamıştı.
Markalaşma sürecine gelindiği zaman, marka müdürü Eren Çamurdan, “CEO’nun kalbini sıkıştıracak kadar çok yatırım planlıyoruz, 20 milyon dolara yakın. 5 yıl içinde 200’ün üzerinde mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz. Amacımız T-box’ı kutusundan çıkararak daha geniş kitlelere ulaştırmak. Tasarım anlayışıyla dönüşen ve yenilenen T-box mağazaları ile müşterilerimize 300 adetten 20 bin adede ulaşan geniş bir ürün yelpazesi sunuyoruz.” diyerek hedeflerini belirlemişti ama markalaşmaya açık bir firmadan da bahsedilmiyordu.
T-box nerede hata yaptı?
- T-box küçücük kutulardan çıkıp büyük paketlere girmemeliydi çünkü bizler kimi zaman o küçücük kutulardan çıkan 1 kuruşlar için bu ürünü tercih ettik.
- Mağazalaşma konusunda konsept mağazadan uzaklaşmamalıydı. Her yerde olmak, klişeleşmek yerine insanların onları arzulamasını sağlamalıydı.
- Ürün çeşidini arttırmak yerine ürünlerini belli bir standartta tutmalı ve örneğin Crocs terlikler gibi klasik olmalı ama kalitesinden de ödün vermemeliydi.
- Özgünlüğünü popülariteye kaptırmamalıydı, bu şekilde fikir mottosunu dünyaya yayabilirdi.
Yani işin aslına gelirsek T-box çok iyi bir girişimdi lakin yanlış hedef ve stratejiler ile başarıdan uzaklaştı ve günün sonunda adı unutulan markalar kervanına katılmayı başardı. Hedefleri yaratıcılık ile değil matematiksel hesap ile belirleyen marka, internet çağına ayak uydurarak e-mağaza ile bir devrim yaratabilirdi. 20 mağazasını 20bin mağazaya çıkabilirdi ama o küçük kutulardan çıkmamalıydı.