Retro Pazarlama Nedir?
Retro ve vintage… Terim anlamları farklı olsa da, yaşamın içerisinde duygusal bağ kurmamıza yardımcı olan iki değerli başlığı, günümüz koşullarında canlı tutarak, 80 – 90’lı yıllara olan aidiyetlik duygularımıza süzülüp, yaşanmışlıkları tazeleyelim istiyoruz.
Geleneksel yapı ile modern yapının birleşimi ile doğan postmodernizm akımı bilgiye, hizmete ve pazara dayanarak bugünün şartlarında hala yerini korumaktadır. Geçmişten kopamayan, kendini modern olgunun parçası kabul ederek, eski akımları günümüz şartlarına eşitleyerek taşıyorsanız, siz de birer nostalji hayranı olabilirsiniz.
Bir çoğunuzun “Ah! Keşke, o dönemde yaşamış olsaydık…” dediğini duyar gibiyiz. Nostalji bizler için geçmiş yıllara ait objelerin, vitrinlerin, değerlerin ve yaşam biçiminin günümüz koşullarına uyarlanarak, yer edinmesi anlamına geliyor.
Nedir bu vintage kültürü?
Vintage (Bağ Bozumu) 1930-1950 yılları kapsayarak aslın da mekanikleşmiş sanayiye değil de, el kesimi ile dikilen couture kıyafetler tarihi bir yaşanmışlık taşıyor. Vitrinleşmiş ve trend olan vintage, tarihi görselliğini günümüz koşulların da hala koruyabilen bir yapıya sahiptir.
Moda ikonuna örnek verecek olursak Marilyn Monroe, 20 yüzyıl da ‘’Aptal Sarışın’’ karakterini canlandırarak aslında bizlere dönemin zekasını, siyasi görüşünü ve yaşam tarzını yansıtıyor. Giyim-kuşam ile sınırlı kalmayan bu idol yansıması tarihten günümüze kadar uzanıyor ve modern yapısını koruyor. Tek yanılgımız vintage tarihselliğinin sadece giyim üzerine olduğu düşüncesi. Halbuki Ansiklopediler, pikaplar, küçük bir broş dahi vintage olabilir. Yeter ki tarihsel dokusunu kaybetmemiş olsun.
Vintage , zaman aşımına uğramasına rağmen, hala elimizde mevcut görselliğini ve kullanılabilirliğini koruyabilen tarihsel bir akımdır. Geçmiş kültürü direkt aktararak, değişime uğramadan bizlere eşlik etmesi akımın yansımasında yeterli olacaktır. Son zamanlarda hayli popüler olan Vintage ürünleri piyasaya sürülerek geniş yelpazede pazar elde ediyor. Üstelik bu pazara ilgi oldukça yüksek.
Retro Pazarlama:
Reklam ve pazarlama alanında büyük bir kitleyi etkisi altına alarak objeleri zihinlerimizde kuvvetle tutarak eski görünseler dahi yeniden üretilerek karşımıza çıkmaları hepimizin gözlerini kamaştırıyor. Çıkış noktası öykünme olan retro akımı, sonraki nesillere de ilham kaynağı olmayı başarıyor. Cinsiyet fark etmeden nostaljik bir akım yaratan Retro, çağımızda modern haliyle hala bizlere sesleniyor. Üstelik retro ürünlere kolayca ulaşmak mümkün. Retro, uzun zamandır pazarlama sektöründe geniş bir yelpazeye ve değere sahip. 80 ve 90’lı yılların reklam kuşağında da çokça tercih edilmiş hafızalarımıza yer etmiştir.
Retro Adeta Bir Okyanus
Rengarenk, samimi ve çocuksu.. İlkel fakat net bir yapıya sahip oluşu insanlara oldukça güven veriyor olmalı. Tıpkı yavru bir kediyi gördüğümüz hissettiğimiz duygu gibi. Pazarlamanın özü bir ürünü alıcıya ulaştırmakken, reklamlar insight (iç görü) toplumsal olgular ile beslenir.
Retro pazarlama ve reklamı aynı karede ele alalım. Pazarlama sektöründe yenilikçi gibi görünen retro büyüsü sizleri yanıltmasın. Sürüklenmiş olduğumuz nostalji yolculuğunda manipüle ediliyor olabiliriz.
Çapraşık bir yapıya sahip olan retro pazarı, reklam sektörünün de destekliyiciği ile her zaman doğru akımın devamlılığı anlamına gelmeyebilir. Eskinin yenisini uyarlayarak akımın devamlılığı her zaman doğru pazar anlayışı sergilemeyebilir. Geçmiş dönemlerde toplumun ve sektörün yansıması kabul edilerek yerini korumuş olması, günümüzde aynı şekilde devam edeceği anlamına gelmeyebilir. Öte yandan pazar piyasasında irrasyonelliğini koruyarak sürekliliğini sağlamlaştırma ihtimali de söz konusu olabilir. Böylece manipülasyon algısını zihinlerden yok ederek güvenilirliğini piyasa da yeniden kazanması ihtimali de doğacaktır.