Mimarlık ve Tasarım Hakkında İlham Veren Filmler
Mimarlık ve Tasarım Hakkında İlham Veren Filmler – Sanat dalları içerisinde sinemada çok sık karşımıza ana konu olarak mimari ve tasarım konuları çıkmamaktadır. Bu iki konu aslında sinemada genel olarak destekleyici ögeler olarak kullanılmaktadır. Bu ögeler doğru kullanıldığında filmleri çok iyi gösterebilmektedir ancak yanlış veya aslında ‘yetersiz’ kullanıldığında gibi tam tersini de yapabilmektedir. Bu yazıda ise tasarım süreçlerini, tasarımın insan yaşantısına etkilerini, ütopik tasarımları, mekanın sinemaya kattıklarını görebileceğimiz filmleri inceleyeceğiz.
Mimarlık ve Tasarım Hakkında İlham Veren Filmler
1- Son zamanların popüler filmlerinden – Parasite
Parazit filmi bakımsız bir evde yaşayan bir ailenin daha sonrasında zengin bir ailenin evinde geçen ve onlara ‘parazit’ olan yaşamını anlatıyor. Burada ilk önce kötü bir evde yaşayan ailenin evindeki mekanların onların yaşamına etkisini görmekteyiz. Daha sonrasında büyük ve geniş olan diğer evdeki sahnelerde ise evin minimalist dekorasyonunun yanı sıra evdeki yaşantıya referans olan evin detaylarını inceleyebilmekteyiz. Bu filmi mimari unsurlar yönünden de değerlendiren videolara da buradan ulaşabilirsiniz.
2- Klasik filmler ile devam etmek gerekirse – Inception
İkonik ‘katlanma’ sahnesi ile Inception, aslında mimarinin ana konu olduğunu söyleyebileceğimiz bir filmdir. Film ile ilgili birçok farklı çıkarımlar ve yorumlar bulunmaktadır. Bazıları filmi mimari yönden klişe olarak bulmaktadır. Bunun yanında filmde mimarinin daha çok bir ‘hayal etme ürünü’ olduğu vurgusunun yapıldığını savunanlar da vardır. Tüm bunların yanında Inception, bize mekanlarla ve onları gösteriş biçimimizle nasıl yönlendirebileceğimi, nasıl modifiye edebileceğimizi bizlere öğreten gerçekten kaliteli bir filmdir.
3- Distopik bir evrende – Blade Runner 2049
Blade Runner, ülkemizde sansürlü olarak vizyona çıkmasıyla oldukça meşhur olmuştur. Ancak bunun dışında brütalizm etkisiyle tasarlanan mekanlarda geçen film, bize birçok açıdan ilham vermektedir. Mimarinin çok daha ham olduğu brütalizmi kullanarak etkileyici sahnelere filmde imza atılmıştır. Aynı zamanda bizi geleceğe de götürerek mimarinin değişimini de bizlere göstermektedir. Bu ögelerin çoğunluğunun yer aldığı fragmanı da buradan izleyebilirsiniz.
4- Oscar ödüllü bir film – Grand Budapest Hotel
Bu filmde diğerlerinden biraz daha farklı olarak aynı yapının farklı dönemlerini, farklı yaşayış şekillerini görmekteyiz. Otelde geçen olaylar, kovalamacalar sırasında otelin koridorlarının yapısını ve odaların iç dizaynını görmek mümkündür. Bununla beraber filmde farklı bir ekran oranı kullanılmıştır. Ünlü yönetmen Wes Anderson bu filmde 1:37:1 oranını tercih etmiştir. Bu sayede de bazı detayları yakalamak izleyiciler için kolaylaşmıştır. Bundan bağımsız olarak filmde birçok şeyi sembolize eden obje bulunmaktadır. Bu semboller farklı şekillerde yorumlanmaktadır. Kısacası film eğer dikkatli izlendiğinde bize farklı yollarla birçok şey katmayı hedeflemektedir.
5- Sessiz filmler içerisinde döneminin en pahalısı – Metropolis
Yine bir distopya olan Metropolis, zamanının çok ötesinde bir filmdir. Bunun en büyük sebebi ise filmin 1927 yılında çekilmesidir. Filmde bir şehir tasviri yapılmaktadır. Bu şehirde 3 katmanlı bir yapı bulunmaktadır. Bu katmanlar sosyal sınıfları ifade etmektedir. İşçilerin çalıştığı alanlar, büyük hacimli yapılar ve şehir hayatıyla ilgili bize ilham veren bir filmdir.
6- Benzersiz – The Truman Show – Mimarlık ve Tasarım Hakkında İlham Veren Filmler
Filmde ilk göze çarpan ögelerden birisi kesinlikle mimarlık değildir. Aslında bir psikolojik, felsefi ve sosyolojik açıdan da değerlendirilebilecek bir filmdir. Bir kişiye dayatılmış olan hayatı da etkileyen mimariyi görmek mümkündür. Filmin fragmanına ise buradan ulaşabilirsiniz.
7- Jacques Tati’nin filmleri – Mon Oncle
Mon Oncle Meşhur Fransız yönetmen Jacques Tati’nin hem yönettiği hem de başrolünü üstlendiği bir filmdir. Filmde o dönemin diğer yapımlarına baktığımızda farklı olarak modernizmin çokça eleştirildiğini görebiliriz. Bu film bize modern yaşama uyum sağlamaya çalışan ve bunu çok da fazla yapamayan bir adamın yaşadığı komik olayları göstermektedir.
8- İlham veren filmler içerisinde bir diğer Tati yapımı – Playtime
Filmde Jacques Tati’nin yine hem yönetmen koltuğunda hem de başrolde olduğunu görmekteyiz. Filmin ana teması ise aşırı modernleşen kent hayatını ve bunun getirdiklerini eleştirmektir. Bunu yaparken de birçok güldürü öğesi de filmde yer almaktadır. Filmin fragmanına ise buradan ulaşabilirsiniz.