İstanbul’da Tarihi Mekanlar ve Restoranlar
İstanbul’da Tarihi Mekanlar ve Restoranlar – “İstanbul” başlı başına tarih kokan bir şehirdir. Ekonomik, tarihî ve sosyo-kültürel açıdan önde gelen şehirlerden biridir. Hızlı ve yavaş tempodan tutun köy hayatından lüks yaşama kadar aradığınız her şey var. Zaman zaman bu değişen tempolardan yorulabiliyoruz. Peki, dinlenmek için tarihi mekanlara gitmeye ne dersiniz? Hem sanat kokan mimariler ile aydınlanıp, ardından cennet bahçelerinde sıcak bir çaya hatta güzel bir yemeğe kim hayır diyebilir ki? İşte tarihi ve keyifli yemekler için tercih edebileceğiniz mekanlar!
İstanbul’da Tarihi Mekanlar ve Restoranlar
Ayaspaşa Rus Lokantası
Beyaz Rus Boris İvanovich Kreschsanovsky ve Macar göçmeni Judith Krischanovski 1943 yılında hizmete açmıştır. Madam Judith’in ve Boris’in tamamen kendi eli ile pişirdiği özenli yemekler sofraları süslemiştir. Daha sonra, bu lezzetli yemekler kısa sürede lokantanın adını duyurmuştur. Hatta yemekler lezzetli olunca gelenler de bir süre sonra buranın müdavimi olur.
Dilbilimci araştırmacı yazar Jak Deleon, Ayaspaşa Rus Lokantası’nı anlatırken “eski bir dost evi” diyor. Kurulduğunda 25 kişilik olan lokanta gerçekten de dostların buluşma yeri gibi. Öyle ki Beyoğlu’nun kalabalık ritminden sıyrılanlar için nefes alma noktası diyebiliriz.
Sarı Köşk – İstanbul’da Tarihi Mekanlar ve Restoranlar
Sarkı Köşk, Emirgan Korusu içerisinde yer alan üç köşkten birisidir. Osmanlı Devleti’nin 17. Yüzyıldaki devlet yöneticilerinin ikamet yerlerinden biridir. Padişah IV. Murad’ın Revan seferi sırasında fethedilen kalenin hâkimi durumunda bulunan komutanı Tahmasb’ın (Emirgünoğlu) padişahın hizmetine girerek İstanbul’a gelmesi sonrasında kendisine Emirgan semtinde oturmasına izin verilmiştir.
Sarı Köşk Şale üslubundadır ve geleneksel Türk yaşama düzeninin bir gereği olarak, bir sofa etrafında toplanan plan şeması uzun yıllar değiştirilmeden devam etmiştir. Öyle ki köşkün sahipleri yıllarca av, piknik, dinlenme ve konuk ağırlama için yıllarca burayı kullanmıştır. Bir süre Turing tarafından restoran ve kafeterya olarak kullanılan köşk 1996-1997 yıllarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi elden geçirdi. Büyük bir tadilata girişmelerine rağmen tarihi yapıyı asla bozmamışlardır. En sonunda, Beltur A.Ş. işletmeleri tarafından, Restoran ve Kafeterya olarak halkın hizmetine açılmıştır.
Balıkçı Sabahattin
Sabahattin ilk önce birkaç sokak arkada, babasından kalan bir lokanta işletiyordu. Daha sonra 1927 yapımı Armada` nın onardığı bu binaya taşındı. Bu lokantayı herkes bilmezdi. Ama bilenler de bu lezzetten vazgeçemezdi. Günden güne Sabahttin’ in lezzet şöleni herkesin kulağına gitti. Sadece ülkesinde değil, dünya çapında hem de! Öyle ki Sabahattin, 2000 yılının ilk üç ayı içinde The New York Times gazetesine iki kez haber konusu oldu.
Aslen Trilye`li (Mudanya, Zeytinbağ) dir. Denizi, balığı, balığa saygıyı çok iyi bilen bir aileden gelen gelmiştir. Şimdi bu nostaljik ahşap evde yaz kış konuklarını ağırlamaya devam ediyor. Oğulları da ona yardımcı oluyorlar.
Beylerbeyi Sarayı – İstanbul’da Tarihi Mekanlar ve Restoranlar
Beylerbeyi Sarayı, İstanbul’un Üsküdar ilçesinin Beylerbeyi semtinde bulunan ve Sultan Abdülaziz tarafından 1861-1865 yıllarında mimar Sarkis Balyan’a yaptırılan saraydır. Bu güzel saray içerisinde güzel bir kahvaltı yapmayı kim istemez ki? Hem tarihin derin sularında yüzeceksiniz, hem de tarihi bir ambiyans içerisinde keyif süreceksiniz!
Sarayın bulunduğu yer tarihi bir yer olup, buranın yerleşim alanı olarak kullanılması Bizans dönemine kadar uzanmaktadır. Bu bölgede Bizans döneminde İstavroz Bahçeleri olarak anılan bir koruluk bulunmaktaydı. Bizans döneminde bu bölgeye, 2. Konstantinos’ un diktirdiği büyük haçtan ötürü İstavroz (Stavroz) adının verildiği söylenmektedir.
Malta Köşkü
Malta Köşkü, İstanbul, Beşiktaş’ta, Yıldız Parkı içinde Yıldız Sarayı’nı parktan ayıran duvarın doğu yönünde iki tarihi binadan biri. Sultan Abdülaziz döneminde Malta’dan getirilen taşlarla yaptırılmıştır. Adını buradan almaktadır. Tarihte önemli olaylara sahne olmuştur. Tahta çıkarılmak istenen Sultan V. Murat başarısız olunca güvenlik gerekçesiyle köşkte alıkonulmuş, Mithat Paşa köşkün arkasındaki düzlükte kurulan çadırda yargılanmıştır. Tavan süslemeleri, mermer balık desenleri, altın varaklı aynası görülmeye değerdir.
Eğer ki gününüzü hem yeşilliğin içerisinde, he tarihin içerisinde geçirmek istiyorsanız burası tam size göre! Hatta Malta Köşkü, Beltur hizmeti kapsamında olduğundan dolayı restoran ve kafe fiyatları oldukça uygun.
Hıdiv Kasrı
Hıdiv Kasrı, İstanbul’un Beykoz ilçesinde Çubuklu sırtlarında bir yapıdır. 1907 yılında Mısır’ın son hidivi Abbas Hilmi Paşa tarafından İtalyan mimar Delfo Seminati’ ye yaptırılmıştır. Dönemin mimari modasına uygun olarak art nouveau tarzındadır.
Hıdiv ünvanı; Osmanlı İmparatorluğu’nun Mısır’a atadığı valilerine verilen bir ünvandır. Mısır’ın İngilizler tarafından işgalinden sonra ülkeye krallık sistemi getirilmiş, Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa’nın görevi de son bulmuştur. Hıdiv Abbas Hilmi Paşa İsviçre’ye giderek oraya yerleşmiş ancak ailesi bu kasırda 1937 yılına kadar kalmış. Bu tarihten sonra kasır ve arazileri İstanbul Belediyesi tarafından satın alınarak kamulaştırılmıştır.
1924 İstanbul – İstanbul’da Tarihi Mekanlar ve Restoranlar
Efsane yeniden doğuyor. Başta modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, dönemin ajanlarından Mata Hari, ünlü oyuncu Greta Garbo, yazar Agatha Christie ve İspanya Kralı 4.Alfonso gibi pek çok tanınmış simanın müdavimi olduğu Rus restoranı, 1924 İstanbul ismiyle yeniden hayat buldu.. Rus İhtilali’nde Kızıl Ordu’dan kaçıp İstanbul’a sığınan Beyaz Rusların, Pera’da kurdukları bu entelektüel ambiyans, Rus lezzetleri ve buzlu limonlu votka ile dönemin en popüler mekanları arasında ilk sırada yer aldı.
Bolşevik Devrimi’nden kaçan Rusların, arkalarında bıraktıkları hayatı ve geleneksel lezzetlerini tekrar yaşatmak için kurdukları restoran; diplomatlar, siyasetçiler, bohemler, memurlar gibi farklı kesimden insanları ağırladı.
