İnsanlığın Kadim Dostu Hayvanların Psikolojimize Faydaları
İnsanlığın Kadim Dostu Hayvanların Psikolojimize Faydaları – Bir evcil hayvan sahibi olmanın, bütün canlıların ortak dili olan sevgi ile onlarla iletişim kurmanın hayatımızda çok fazla pozitif katkısı vardır. Dilimizi anlamıyorlarmış gibi görünseler de gözlerimizden kalbimize dokunurlar. Göründüklerinden çok daha akıllı çok daha hislilerdir. Yalnız olduğumuzda arkadaş, yaramıza ilaç, hayatımızda neşe kaynağı olurlar. Hatta bazen fobilerimizden bile bizi kurtarabilirler. Bu sevimli dostlarımızı sahiplenmenin faydaları saymakla bitmez.
Hayvanların Psikolojimize Faydaları
Evcil Hayvanlar Stres ve Kaygıyı Azaltır
Bağımlılık konusunda uzmanlaşmış Promises Arıtma Merkezleri sadece bir evcil hayvanın stresi azaltmasını sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda evcil hayvanların rehabilitasyon merkezleri içinde olmasına izin vermektedir. Çünkü evcil hayvanlarla bağlanma, stres azaltıcı hormon seviyelerini tetiklerken, aynı zamanda stres indükleyen hormon üretimini de azaltır.
Sağlık için Yararlıdırlar
Sağlığımız açısından yararları bizim egzersiz yapmamızı, dışarı çıkma ve sosyalleşme fırsatlarımızı artırır. Yapılan araştırmalar düzenli yürüyüşün, evcil hayvanlarla oynamanın kan basıncını, kolesterol seviyelerini ve trigliserit seviyelerini düşürdüğünü göstermiştir. Psikolojik açıdan düşünürsek de bize eşlik edip yalnızlıktan uzaklaştırırlar ve depresyon riskini azaltırlar. Hatta kriz anında sakinleştirmek için eğitilen köpekler gibi görme sorunu olan insanlar için eğitilen rehber köpekler de vardır.
Hastalıkları Bile Hissederler!
Köpeğinizin veya kedinizin hiçbir açıklama yapmadan komik davrandığını fark ederseniz doktora gitmenizi tavsiye edebiliriz. Yüksek bir koku alma duyusuna sahip hayvanlar, insan vücudundaki küçük değişiklik tespit edebilir. Bir sorunu algılayan köpekler ve kediler, davranışlarını değiştirerek sahiplerini değişik hareketleri ile uyarır. Kanser, migren, diyabet ve nöbet gibi hastalıkların daha erken tespit edilmesine yol açar. Köpekler özellikle yüksek doğruluk seviyesine sahip hastalıkları tespit edebilir , göğüs kanserini yüzde 88 doğrulukla ve akciğer kanserini yüzde 99 doğrulukla algılayabilir.
Karşılıksız Sevgileri Huzur Verir
Hastaneler, bakım evleri, okullar, hastaneler ve gaziler rahatlık, neşelendirmek ve arkadaşlık sağlamak için terapi hayvanlarına yönelirler. Bu canlılar stresi hafifletmeye yardımcı olur, aynı zamanda izole kişilikleri ortaya çıkarır ve travma geçirmiş duygusal uyuşukluğunu tedavi eder. Kendimizi yalnız hissettiğimizde bizi koşulsuz olarak seven bir varlığı yanımızda hissederiz ve o huzuru tarif dahi edemeyiz.
Hayvanlarla Büyüyen Çocuklar
Çeşitli çalışmalar, evcil hayvanlarla yaşayan çocukların duygularını etkili bir şekilde anlama, ifade etme ve başkalarının duygularını yorumlama yeteneğini geliştirmektedir. Bu da gelecek için daha anlayışlı bireyleri temsil edip daha iyi bir yaşam kalitesi için anahtar faktör olarak kabul edilir.
Evcil hayvanlarla yaşayan çocuklar, başlangıçta ebeveynlerini gözlemleyerek, hayvanlarla gelecekteki her etkileşimde kullanacakları tüm öğeleri depolayarak, başka bir canlıyı beslemeyi, büyütmeyi, bakımını öğrenirler. Böylece sorumluluk duygusu da küçük yaştan itibaren aşılanır.
Çocuk Psikolojisi Nasıl Etkilenir?
Enteresan bir şekilde evcil hayvanlarla zaman geçirmek, çocukların dil edinimini kolaylaştırabilir ve sözlü yeterlilikleri geliştirebilir. Sadece hayvanlarla oynamakla kalmazlar, aynı zamanda onlarla konuşurlar ve çoğu zaman onların mevcudiyetinde hikayeler okurlar. Dahası, hayvanlarla “sohbet” çocukların kekemeliğe karşı savaşmasına yardımcı olur. Çocukların gözlerinde arkadaş olarak göründükleri için daha az stres ve sosyal kaygı yaşarlar. Bu da yetişkinlik döneminde zihinsel, duygusal ve davranışsal bozuklukların ortaya çıkma olasılığını azaltır.
Evcil Hayvanımızın Sağlığı
Evcil hayvanlar bazen sağlıklı görünse bile bizi hasta edebilecek zararlı mikroplar taşıyabilir. Nasıl ki biz insanlarda da yaygın hastalıklar için önden bunun tedbirini alıp aşı oluyorsak hayvanlarımız için de aynı özeni göstermeliyiz. Sahiplendiğimiz hayvanların bir canlı olduğunu unutmamalı, sevimli dostlarımıza karşı sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz.
5 yaş ve altı çocuklar, bağışıklık sistemi zayıf olan insanlar ve 65 yaş ve üstü insanların hayvanlar ve insanlar arasında hastalık yayılması daha olasıdır. Hamile kadınlar da hayvanlarla ilgili bazı hastalıklar için daha yüksek risk altındadır. Bunları da düşünerek evcil hayvanları sahiplenmeliyiz ve hayvanlarımızın bakımına özen göstermeliyiz.