Etkili Marka Hikayesi Nasıl Oluşturulur?
Etkili Marka Hikayesi Nasıl Oluşturulur? – “Bana biraz kendinden bahset.” Bu sözler ilk buluşmada ya da bir iş görüşmesinde söylendiğinde insanın kalbine korku salıyor. Marka hikayeniz de ilk buluşmaya çok benzer. Özgün ve doğru bir marka hikayesi, harika bir ilk izlenim yaratmak için tek şansınızdır. Bu biraz korkutucu olsa da aynı zamanda fırsatlara açılan kapınızdır. Doğru unsurlarla, marka hikayeniz potansiyel müşterileri en başından itibaren bağlar. İlk izleniminizi oluştururken yani markanızdan bahsederken, müşterilerin ömür boyu hatırlayacağı bir şekilde bunu gerçekleştirmek için aşağıdaki adımlara bakabilirsiniz.
Etkili Bir Marka Hikayesi Nasıl Oluşturulur?
1- Müşterilerinizle Başlayın Kendinizle Değil!
“Bir dakika bekleyin, marka hikayem şirketimle ilgili değil mi?”dediğinizi duyar gibiyiz.
Hayır!
Müşterilerinizle başlamak, birileriyle tanışmaya benzer, onlara sevdiğiniz ve sevmediğiniz şeyleri ve başarılarınızı listelemek yerine her zaman kendileri hakkında düşünceli sorular sorun. Bu konuştuğunuz kişiyi konuşmanın merkezine koyar ve sizi onların gözünde harika bir konuşmacı yapar. Marka görüşmeleri de aynı şekilde yapılmalıdır. İçerik pazarlaması bu nedenle müşteri ile başlamalıdır. Müşterilerinizin ilgi alanları, tutkuları, ihtiyaçları… Geceleri onları ayakta tutan sinir bozucu düşünceler…
Kuşaklar boyunca müşterilerinin sadakatini yakalayan ikonik markaları düşünün. Coca Cola, Nike, McDonald’s ve çok daha fazlası… Hepsinin ortak bir yanı var. Marka öyküleri müşterileri ve ihtiyaçları etrafında dönüyor. Susuzluklarını gidermek ve isteklerine cevap vermek gibi. Müşteri odaklı içerik konusunda o kadar iyiler ki logolarını bile gördüğümüzde, ağzımız sulanmaya başlıyor, kalbimiz daha hızlı atıyor. Örneklerde de görüldüğü gibi müşteri ile başlamak, müşterinizi markanın ve marka hikayesinin bir parçası haline getirir.
2- Misyonunuzla Müşterilerinizin Yüreklerine Dokunun
İlk bakışta, Coca-Cola, Nike ve McDonalds’ın bir misyonu olmadığını düşünebilirsiniz ancak düşünceniz yanlış olur. Mesajlarında yüzeyin hemen altına gömülü, beş duyunuzun ötesine, kalbinizin derinliklerine ulaşan ince işaretler vardır. Coca Cola için bu buz gibi bir soğuk kola ile insanları bir araya getirmektir. Nike için, sporcuları en iyi olmaları için güçlendirmekle ilgilidir, böylece başkalarına başarmaları için ilham verebilirler. McDonald’s için bu, insanlar yemek pişirmek için çok meşgul olduklarında onlara zamandan ve paradan tasarruf etmeye yardımcı olmakla ilgilidir. Diğer ikonik markalar da misyonlarını mesajlaşmalarında ön plana çıkarıyor. Outdoor ekipman ve giyim markası olan Patagonia, misyonunu esas mesajı haline getiriyor. Ürünlerini sunmak yerine, dünyayı daha temiz, daha yeşil bir yer haline getirme sözüne odaklanıyor.
Bunu yaparak, hedef müşterilerinin en büyük acı noktalarından birine dokunur: Keşfedilecek hiçbir vahşi doğanın olmadığı bir dünya hakkında endişelenmek.
3- Denenmiş ve Gerçek Hikaye Ögelerini Kullanın
Etkili Marka Hikayesi diğer bir maddesi; İçerik pazarlamacıları yetenekli kurgu yazarlarından marka öykülerini hazırlarken çok şey öğrenebilirler. Araştırmaların gösterdiği gibi hikayeler okuyucularının veya dinleyicilerinin beyin aktivitelerini uyarır. Bilgileri hikaye biçiminde duymaya başladığınız anda, nöronlarınız ışık hızına yükselir. Gerçek ve denenmiş hikayeleri kullanmak genellikle işe yarar.
Hikaye Ögelerini Kullanmak
Her şeyden önce, standart anlatı formu takip edilir: Karakterler, ortam, çatışma, doruğa yükselen eylem, doruğun kendisi, hikaye anlatıcısının tüm hikayeyi bir araya getirdiği, gevşek uçları bir açıklama ile bağladığı sonuç ve bir çözüm.
Müşterileri Kahramanınızın Yolculuğuna Çıkarmak
Her hikayenin bir kahramana ihtiyacı vardır. Marka hikayenizin de öyle. Bu kahramanın yolculuğu şöyle başlar: Hikâyenin ana karakteri akıllı bir rehberle (Yoda’yı düşünün), yola çıkar ve bir dizi denemeyle, sorunları fethederek sonsuza dek değişmiş bir şekilde eve geri döner.
4- Marka Hikayenizin Özgün Olduğundan Emin Olun
Hepimiz marka korku hikayelerini duyduk. Fabrikasının arkasındaki dereyi kirleten “çevre dostu şirketler”, ürün bileşenleri Üçüncü Dünya ülkesindeki bir atölyeden gelen “ABD’de üretilmiştir” şirketi ya da aslında başka bir şey olduğu ortaya çıkan “insanca yetiştirilmiş” tavuklar. Sadece markanız olmasına izin vermeyin. Bir itibar oluşturmak yıllar alır, ama itibarınızın enkaz haline gelmesi için sadece birkaç dakika yeter. Bunun yerine, mesajınızın markanızın neyi temsil ettiğinin gerçek bir resmini çizdiğinden emin olmak için araştırma yapın ve zemin hazırlayın.
Büyüdükçe, özgünlüğünüzü azaltabilecek maliyet düşürücü stratejileri yakından izleyin. Ardından, içerik pazarlama stratejinizin gerçekte kim olduğunuzu marka olarak yansıtmasına izin verin. Başka bir deyişle, imalatınızı çalışma şartları kötü bir iş yerinde yapmak ya da dış kaynak kullanmaktansa fiyatları biraz yükseltin.
Marka öykünüzü özgün bir şekilde oluşturmak için baştan başlayın ve kendinize birkaç soru sorun:
- Marka neden var?
- İlk günler nasıldı?
- Marka ne sunuyor ve neden diğer rakiplerden farklı?