Dünya Markalarının Hikayeleri ve Türkiye Pazarına Giriş Maceraları
Bu yazıda dünyaca ünlü markaların hikayelerinden ve Türkiye’de ilk satılmaya başladığı yıllardan bahsedip; sizleri nostaljik ve keyifli bir yolculuğa çıkarmayı amaçlıyoruz.
Öncelikle markaların Türkiye maceralarının nasıl başladığına bir bakalım:
Coca-Cola Company
Çok köklü bir geçmişi olan ve günümüzün en popüler içecek üreticilerinden olan Coca-Cola Company, uzun yıllardır dünyanın birçok ülkesinde popüler ve pazarda lider. Çoğu insan Coca-Cola reklamlarıyla büyüdü diyecek olsak pek de yanlış olmaz diye düşünüyoruz.
Gelin bir de bu markanın Türkiye’ye giriş hikayesine bakalım;
Türkiye’ye 1964 yılında ayak basan Coca-Cola ailesi, üretime ilk olarak İstanbul’da başladı ve ardından İzmir’e 2. fabrikasını kurdu. İşte o yıllardan müthiş görseller:
Mc Donald’s
Şüphesiz ki Mc Donald’s, fast food alanında dünyanın en büyük zincirlerinin halkalarından bir tanesi. Her gün binlerce ülkede milyonlarca Mc Donald’s ürünü tüketiliyor. Bu ülkelerden biri de Türkiye. Bakalım bu dev markanın Türkiye macerası hangi reklam afişleri ile başlamış.
Migros
Son olarak yerli bir marka olan ve bugün Türkiye’nin her yerinde şubesi bulunan bir süpermarket zinciri, Migros’tan söz etmek isterim. Çünkü Migros’un hikayesi diğer markalardan biraz farklı.
Migros’un temelleri 1954 yılında İstanbul Belediyesi’nin aldığı tarihi kararla, İsviçre’de “Ucuzluğun Kralı” adıyla bilinen Migros teşkilatının benzerinin Türkiye’de kurulması ile atıldı. İstanbullulara tanzim satış imkanını da sunan, dönemin İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Fahrettin Kerim Gökay tarafından açılmıştır.
Migros’un hangi şartlarda hizmet verdikten sonra bu günlere geldiğini görünce biraz şaşırabilirsiniz.:)
İşte markaların Türkiye hikayeleri bu şekilde, gelin, bir de dünya markalarının bilinmeyen yönlerine göz atalım:
Apple
Hepimizin çok yakından tanıdığı ‘Apple’ Inc. ya da eski adıyla Apple Computer, Inc., merkezi Cupertino’da bulunan ve tüketici elektroniği, bilgisayar yazılımı ve kişisel bilgisayar tasarımı konusunda dünya lideri firmalardan biridir. Bugün hemen hemen her tüketicinin elinde Iphone, Ipad veya Mac serisi bilgisayarlardan en az birini görmek mümkün. Kuşkusuz ki “elma çılgınlığı” önümüzdeki senelerde de hız kesmeden devam edecek.
Öte yandan herkes tarafından bilinen bir isim daha var; Apple Computer, Inc.’ın kurucu ortaklarından biri olan”Steve Jobs”. Jobs hakkında çok bilinmeyen bir konuya parantez açalım. Bugünlerde bilgisayar endüstrisinin önderlerinden olarak kabul edilen Jobs, zamanında Apple’dan kovulmuştur. Evet, yanlış duymadınız. Steve Jobs, Apple için ikna edici ve karizmatik bir savunucuydu. Eleştirilere bakılırsa, aynı zamanda düzensiz ve hırslı bir yöneticiydi. 1985 yılında şirket içindeki bir tartışma sonucu Jobs, Sculley tarafından görevlerinden çekilmiş ve şirketten kovulmuştur. Jobs’ın kovuluşunun ardından o yıllarda Apple şirketi, bugün çoğu kimsenin bilmediği girişimlerde bulunmuştur.
Apple, 1986 yılında o zamanki CEO John Sculley’in yönlendirmesiyle The Apple Collection’ı yaratmıştır. İşte o yıllardan görseller:
Nestlé
Şirket 1866 yılında Alman eczacı ve şekerlemeci Henri Nestlé tarafından İsviçre‘de kuruldu. Henry’nin kendi işini kurduğu zamanda -1866 yılında- 2 Amerikalı kardeş Charles Page ve George Page Avrupa’da ilk kez yoğunlaştırılmış süt üreten “Anglo-İsviçre Şirket” fabrikasını kurdu.
Günümüzde yiyecek, içecek ve eczacılık alanında ün yapmış olan firmanın kurulduğunda piyasaya ilk sürdüğü ürün ise “Bebek Maması” dır. İşte o yıllardan bir görsel
P&G
Procter&Gamble, merkezi ABD‘de bulunan, hepimizin bildiği gibi, özellikle kimyevi tüketici ürünleri üreten çok uluslu bir şirkettir. Piyasada bugün kullandığımız çoğu temizlik ve kozmetik ürünü P&G çatısı altında bulunuyor.
Bir de geçmişine bakalım;
P&G ismi William Prector ve James Gamble adlı iki iş adamının soyadlarının baş harflerinden geliyor. Bu isimlerden Prector mum üretimi üzerine,Gamble ise sabun üretimi üzerine uzmanlaşmışlardı ve bu ikili 1837 tarihinde bir ortaklık anlaşması ile firmayı kurdu.
İşte ilk P&G ürünlerinden birer resim:
Son olarak bugüne kadar hayatta kalmayı başarmış bu markalara ithafen Michael Jordan’ın bir sözünü paylaşıyoruz:
Bazı insanlar olmasını ister, bazıları olmasını bekler, bazıları ise oldurur.
Onlar, olduranlardı!
