Covid-19 ve Toplum – Türkiye’nin Maske Kullanım Alışkanlıkları
Covid-19 ve Toplum – Türkiye’nin Maske Kullanım Alışkanlıkları – Tüm dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de alışkanlıkları, sağlık endişelerini, tutum ve davranışları dönüştüren Korona virüs salgınının ilk evrelerini geride bıraktık. Daha az tüketmeye, çözümler de dahil olmak üzere daha çok üretmeye odaklandığımız bu süreçte, yavaşlamayı da öğrendik hızlı karar almayı da. Üstelik doğanın nefes almasına fırsat tanırken kendi nefeslerimizi tuttuk. Elbette pandeminin en önemli sembolü ve kahramanı olarak gördüğümüz ‘’maske’’ler ile birlikte…
Türkiye’nin Maske Kullanım Alışkanlıkları
Peki değişen alışkanlıklarımıza ne kadar sadık kalabildik?
Covid-19’un geleceği hakkında neler öngörüyoruz?
Sağlık söz konusu olduğunda kendi bilincimizi ve etrafımızdaki insanların bilincini nasıl sorguluyoruz?
Maske kullanımı esnasında nelere dikkat ediyor, nasıl önlemler alıyoruz?
Adgager ekibi olarak merak edilen tüm bu soruların cevabını bulmak ve aktarmak için sizlerle bir araya geldik. Maske kullanım alışkanlıklarını mercek altına alabilmek adına Türkiye’nin 12 bölgesinden 79 ilde yaşayan 2 bin 553 katılımcıya, online görüşme tekniğiyle bazı sorular ilettik.
‘’Evde kal’’maya Devam Ediyor Muyuz?
İzolasyon sürecinin ardından yeniden normalleşmeye başladığımız ve görece yasakları ortadan kaldırdığımız Ekim ayında, katılımcıların yüzde 33’ü zorunlu olmadıkça dışarı çıkmadığını ifade ediyor. Yüzde 26’mız ise neredeyse her gün dışarıda.
Hangi Maske Türünü Tercih Ediyoruz?
Pandemi sürecinin en başından bu yana, maske takın diyenler kadar maskenin koruyuculuğunu sorgulayan açıklamalara da denk geldik. Belirsiz bir dönemin en büyük tartışmasını bilimin ve devletlerin aldığı kararlarla şekillendirdik. Ardından farklı maske türlerinin koruyuculuğuyla ilgili yeni sorgulamalara başladık. Maske değiştirme sıklığından maske yıkama zamanına, farklı kumaş türlerinden kullanım amacına kadar… Peki araştırma sonuçları maske tercihlerimiz hakkında neler diyor?
Her 10 kişiden 4’ü gün boyu aynı maskeyi kullandığını ifade ediyor. Katılımcıların neredeyse yarısı maskesini sadece birkaç saat kullandığını daha sonrasında yenilediğini belirtiyor. Kumaş maske kullanan her 3 kişiden 1’i maskesini her gün yıkıyor ve yıkamadan asla kullanmıyor.
Araştırmanın dikkat çeken diğer bulgularına da yer verelim. En sık tercih edilen maske türü, yüzde 73 ile cerrahi maskeler olurken, bez ve kumaş maskeler yüzde 15 ile cerrahi maskeleri takip ediyor. Araştırma sonuçlarına göre diğer türlerin kullanım oranları ise oldukça düşük. Yıkanabilir nano maske yüzde 5, N95 maske yüzde 4, FFP3 maske yüzde 2 ve N99 yüzde 1 kullanım oranına sahip.
Paket Maske Satın Alırken İlk Tercihimiz: Eczaneler
Bildiğiniz gibi cerrahi maskelerin kullanım ömrü yeterince kısa. Sık sık yenilediğimiz ve sürekli ihtiyaç duyduğumuz için 20’li,30’lu ya da 50’li paketler piyasaya sürüldü. Farklı marka ve özellikte seçeneklerin var olduğu ürünün satış kanalları da tüketim oranına paralel biçimde artış gösterdi. Araştırma sonuçlarına göre en çok rağbet gören seçenek ise 50’li paketler. (Yüzde 58)
Satın aldığımız yerlere gelirsek, tüketicilerin maske satın almak için ilk tercih ettiği yer yüzde 35’lik bir oranla eczaneler oluyor. Marketler ise yüzde 30 ile eczaneleri takip ediyor.
Maskelerin Koruyuculuğuna Güveniyor Muyuz?
Sanıyoruz ki kendimize dahil en çok sorduğumuz soru maskelere duyduğumuz güvenle ilgili. Bizler sürekli olarak maske kullanmaya dikkat ediyoruz ancak maskelerin koruyuculuğu sandığımız kadar yüksek mi?
Araştırmaya göre maske kullananların yüzde 67’si maskelerin koruyuculuğu ile ilgili ortalama fikirlere sahip. Kullandıkları maskeler için verdikleri puanlar da buna paralel ilerliyor. Maske kullananların yüzde 27’si, dışarı çıktığı sürelerde her ne olursa olsun maskesini çıkarmadığını ifade ediyor. Dışarıda olduğumuz süre içinde maskemizi en sık çıkardığımız anlar ise ‘’yeme-içme’’ aktivitelerimiz esnasında gerçekleşiyor. (Yüzde 67)
Açık havada yürürken maskelerini çıkaranların oranı ise yüzde 28. Bu sorularla birlikte maske kullananların kendileri için aldıkları önlemleri gözler önüne seriyoruz ancak ya çevrelerinde bulunan diğer insanlar… Onlara ve alınması gereken diğer önlemlere karşı nasıl bir bakış açısı geliştiriyorlar?
Maske kullanan her 10 kişiden 9’u maske takmayanları tedbirsiz olarak nitelendiriyor. Üstelik diğer insanların sağlık endişelerini artırdıklarını ve başkalarının hayatlarını riske attıklarını ifade ediyor. Tüm bunların dışında katılımcıların yüzde 77’si mevcut ceza ve yaptırımların ağırlaştırılması konusunda hemfikir. Kendileri yeterince önlem alsa da çevresindeki diğer insanların ve iş dünyasının önlemlerini yetersiz görenlerin sayısı bir hayli fazla. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, katılımcıların yüzde 55’i kendi aldığı önlemleri yeterli buluyor ancak çevresinden yalnızca yüzde 6’lık bir kesimin yeterli önlem aldığını düşünüyor. Her 10 kişiden 3’ü iş dünyasına ve çevresindeki insanlara pek güvenmiyor, yetersiz önlem aldıkları için endişe duyuyor.
Sağlık Endişeleri Bitmek Bilmiyor!
Dünya genelinde yaşanan sağlık krizlerine pek alışık değiliz. Daha doğrusu değildik bu yıla kadar. Haliyle olumsuz fikirleri sonlandırmak da motivasyonumuzu yeniden kazanmak da epey bir zaman aldı. Mevcut durumda kimileri normalleşme konusunda ısrarcıyken kimileri artan vakalar ile ilgili oldukça endişeli. Her 10 kişiden 8’i artan vakalar nedeniyle endişelerini sonlandıramadığını ifade ediyor. Katılımcıların yüzde 84’ü ise ikinci dalganın geleceğini düşünerek vaka sayılarının giderek artacağını öngörüyor.
Covid-19’un geleceği ve tahminler
Aşı için belirtilen süreler bir yana ona olan güven diğer yana. Tedavi için çözüm üretmeye çalışan herkesin aklında aynı soru: Covid-19’un geleceği ne olacak?
Gerçekleştirilen araştırmanın katılımcılar için en can alıcı sorularından biri de Covid-19’un geleceğine yönelikti. Gelecekle ilgili herhangi bir tahmini üretmekte zorlanıyoruz zira hiç bilmediğimiz bir dönemi yaşıyoruz. Tedaviyle ilgili umudunu yüksek tutanlar kadar tedaviye inanmayanlar var. Geliştirilen aşı için katılımcıların yarısı kararsız olduğunu ifade ederken, aşı bulunduğu takdirde bu kararsız kitlenin büyüklüğü yüzde 32’lere geriliyor. Covid-19’u ortadan kaldıracağına inanılan aşının bulunmasıyla birlikte katılımcıların yarısı mutlaka aşı yaptıracağını belirtiyor. Her 10 kişiden 6’sı ise pandeminin zaten 1 ya da 2 yıl içinde sona ereceğini öngörüyor.
Tahminler, önlemler ve endişeler bu şekilde ilerlerken bizler de yaşadığımız sağlık krizine karşı bireysel ya da kolektif verilen tüm mücadeleye sonsuz saygılarımızı sunmadan geçemiyoruz.
Sağlıkla kalın…
**Araştırma, Türkiye’nin 12 bölgesinin 79 ilinde yaşayan 2553 kişi ile online görüşme tekniği kullanılarak, 1-3 Ekim 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.**
Covid-19 ve Toplum – Türkiye’nin Maske Kullanım Alışkanlıkları