Altın Sıvı – Orta Doğunun Laneti mi?

Paylaşmayı unutmayın.

Altın Sıvı – Orta Doğunun Laneti mi? – Hayatımızı yavaş yavaş fosil yakıtlardan arındırmaya başlasak da fosil yakıtları hala kullanmaya devam ediyoruz. Uzun yıllarda kullanacak gibiyiz. Yapılan bir sürü çalışma var. Örneğin Tesla Motors elektrikli otomobiller deyince akla ilk gelen firmalardan. Fakat henüz petrol ve türevlerine olan talebi bazı Pazar alanlarında düşürebilmiş değil. Çünkü petrolü sadece ulaşım alanında kullanmıyoruz. Petrolden plastik üretiyoruz. Ve plastik hayatımızın tamamında kullanılıyor. Su içtiğimiz pet şişeden kullandığımız ilaçlara kadar her şeyde. Petrol aslında hem insanlık tarihini hem de dünya tarihini değiştiren bir kaynak.

Altın Sıvı – Orta Doğunun Laneti mi?

Orta Doğu‘da İlk Altın Sıvı ‘nın Bulunması

1900’lü yıllarda İngiliz jeolog George Bernard Reynolds Irak ‘ta yani Orta Doğu ‘da  ilk petrolü bulur. İlerleyen birkaç yıl içinde  Anglo-Persian Oil Company kurulur. Ve sondaj çalışmaları başlar. Petrolün o dönemlerde başlayan 1.Dünya savaşında gemiler,uçaklar ,tanklar v.b ulaşım araçları için kömürden çok çok daha iyi bir enerji kaynağı olduğu görülür. Ve petrole olan talep artar.1. Dünya savaşı devam ederken bile bazı devletler Orta Doğuyu paylaşmak için gizli anlaşmalar yapmışlardır. Bu anlaşmalarda önemli olan Orta Doğunun stratejik konumu değil petroldür. Orta Doğunun yerli halkına yani Araplara fikirleri dahi sorulmaz. Zaten kabilelere ve krallıklara bölündükleri için bu durumla başa çıkmak için ortak payda da buluşamazlar.

altin-sivi-orta-dogunun-laneti-mi?
http://www.css-shipservices.com

Daha sonra 2.Dünya savaşı çıktığında tüm dünya ülkeleri Orta Doğu’nun farkındadır. Özellikle İtilaf Devletleri Hitler’i yani Nazi Almanya’sını Orta Doğu’dan uzak tutmaya çalışırlar. Savaş sırasında ve sonrasında petrole olan talep tırmanmaya devam eder. Ve şirketler Orta Doğu’ya akın eder .Çarpıcı bir gerçekle yüz yüze gelirler. Sadece belli bir bölgede değil meğerse her yerde petrolün olduğunu görürler.

Petrol’ün  Değerinin Orta Doğu Tarafından Anlaşılması

1950’li yıllara gelindiğinde Araplar gerçek zenginliklerinin farkına varırlar. Ve bundan ilk pay almak isteyen ABD petrol kaynağının sağlanması için Suudi Arabistan’a silah göndermeyi kabul eder. Suudi kraliyet ailesi zenginlik ve silah içinde bir hayat sürmeye başlar .Yine aynı zamanlarda dünyanın petrol sağlayıcılarından biri olan İran ‘da devrim yaşanır. İran demokratik lideri ülkenin petrol sahalarından İngilizleri kovar. Şah’ı indirmek bir mücadele ortaya çıkar. Çünkü Şah İngiltere ve ABD ‘nin büyük destekçisidir. Durum böyle olunca iki ülkenin casusları Şahı tahta getirmek için darbe düzenler. Ve başarılı olurlar. Daha sonra Orta doğu coğrafyasının birçok ülkesinde devrimler  ve darbeler olmaya devam eder. Yaşanan devrimlerle bölgedeki İngiltere ve Amerika’nın baskı güçleri yok olmaya başlamıştır . Bu da Orta Doğu’nun bağımsız bir havaya bürünmesine ön ayak olmuştur .

OPEC ‘ın Kuruluşu

 Petrol üreten ülkeler petrolün değerini korumak için ortak bir payda da buluşmaya karar verirler. Ve hepimizin bildiği bir örgüt kurulur. OPEC(The Organization Of The Petroleum Exporting Countries-Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü)Asıl amacı petrol fiyatlarını ve kaynağını stabil hale getirmektir. Fakat yaptığı bir fiyat belirleme karteli gibi hareket etmektir.

altin-sivi-orta-dogunun-laneti-mi?
http://www.tehrantimes.com

İlk petrol krizi 1973 yılında yaşanır .Ve tüm petrol kullanan ülkeler bir dar boğaza girer. Bu süreçte dolar dibe çakılır, ve OPEC para sıkıntısı çekmeye başlar. Çünkü tüm petrol sözleşmeleri dolarla yapılmıştır. Dünya da en fazla kullanılan para birimiyle. Bu dönemde OPEC şu şekilde bir uygulama yapar belli başlı ülkelerin örneğin ABD ve Japonya gibi petrol ihracatına ambargo koyup kaynakları büyük oranda keser. OPEC üye ülkeleri arasında da görüş ayrılıkları çıkmaya başlar.

Orta Doğu Coğrafyasındaki Petrol Savaşları

1980 yılına gelindiğinde Irak ve İran arasında 8 yıl sürecek olan bir savaş çıkar. Savaş çıkmasına rağmen petrol fiyatları diplerde seyretmektedir. Çünkü Batı ülkeleri Orta Doğu bağımlılıklarını bırakıp  farklı kaynaklar aramaya başlamışlardır. OPEC nakit akışına muhtaç olduğu ve petrol fiyatlarını yüksek tutmak istediği için üretimi keser. Faaliyetlerini yarı yarıya düşürür. Ama aynı zamanda petrol fiyatları da düşmeye devam eder. Pazar payı %50 seviyelerinde düşer.

https://inflationdata.com

1991 yılına gelindiğinde Körfez Savaşı çıkar. Irak Kuveyt’i işgal eder. Başlayan bu krize Batı ülkeleri de dahil olur. Batı ülkelerinden oluşan bir koalisyon da katılır. Bu koalisyonun katılma amacı aslında petrol kaynağını korumak istemeleridir. Koalisyonun başında ABD vardır. Sonuçta bir ateşkes imzalanır. 11 Eylül 2001 yılı sabahı ikiz kuleler bombalanır. Bu fikrin yaratıcısı Usame Bin Ladin’dir.Ve bombalamayı yapan uçakların hepsi aslen Suudi Arabistanlıdır. Batı’nın en büyük petrol kaynağı olan bir ülke olduğu için ABD Suudi Arabistan’ı cezalandırmak istemez. Bu saldırıyı da kapatmak istemez. O sıralarda  Saddam Hüseyin kafasına göre hareket etmeye başlar. Petrol vanalarını istediği zaman açıp istediği zaman kapatarak gözdağı verir. Amerika Saddam Hüseyin’in elinde kitle imha silahları olduğuna dair şaibeli raporlar alınca bunu kökünden çözmek ister. Hava saldırısına ve karadan işgale başlar . Sonunda Saddam Hüseyin bulunur ve 3 yıl sonra idam edilir.

Petrol savaşları hala günümüzde de sürmektedir. Orta Doğu’ya bahşedilen bir lanet mi olduğu konusu tartışmaya açık bir konudur. Ama ilk paragraflarda da dediğimiz gibi petrole ikame kaynaklar bulunması yönünde yapılan bir çok araştırma var .Ve mutlaka başarılı çalışmalar da olacak.Ne kadar Orta Doğu bir petrol cenneti olsa da petrol bir gün bitecek ve o zaman ikame kaynaklar hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelecek tıpkı şuan ki petrol gibi.

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar