Pazarlamada Yeni Trend: Oyunlaştırma (Gamification)
Günümüz Pazarlamasına Giden Yol
Tarih boyunca yapılan pazarlama faaliyetlerini tek tek inceleyen ünlü pazarlama gurusu Philip Kotler; tüm bu incelemeler sonunda pazarlamayı 3 versiyonda ele alır. Kotler’in izinde durumu tek tek ele alacak olursak; ürünü üreten firma odaklı pazarlama yöntemi ilk versiyonu yani “Pazarlama 1.0” basamağını (ürünün özelliklerini öne çıkaran ve tüm müşteriler ile aynı iletişimi kuran pazarlama yaklaşımı) oluşturur. İkinci basamağı ise “Pazarlama 2.0” ile müşteri odaklı pazarlama (ürünün müşteriye sağlayacağı faydayı öne çıkaran yaklaşım) yöntemi alır. Üçüncü ve son basamak ise hem ilk iki basamağı kapsayan hem de ilk iki basamağa göre çok farklı bir tutum sergileyen pazarlama yöntemidir. Çünkü “Pazarlama 3.0” müşteriye bir şey pazarlamak yerine müşteriyi insan olarak konumlandırıp; ona, bugün ve gelecekte fayda sağlayabilecek ihtiyaçlarına çözüm getirmek üzere bir tutum sergilemektedir.
Hal böyle olunca eski versiyonlar mazide kalmış olup, Pazarlama 3.0 çağımızın en etkili pazarlama yöntemi olmuştur. Buradaki en önemli kısmı ise Pazarlama 3.0’da markanın bir karakter kazanması ve müşterilerini sadece satış odaklı görmemesi oluşturmaktadır.
Oyunlaştırmaya Giriş (Gamification 101)
Söz konusu müşterileri sadece satış odaklı görmemek ise, buradaki en kritik nokta, pazarlama faaliyetlerini müşterinin yanında yer alarak planlamak olarak karşımıza çıkıyor. Haliyle ortada bir hikayeye ihtiyaç duyuluyor ve bu hikayenin sürdürülebilir olması ise uzun vadeli iletişimin temelini oluşturuyor. İşte “Oyunlaştırma (Gamification)” faktörü burada devreye giriyor; fakat bu faktör ile başarıyı anlık ya da kısa süreli bir oyun oynayarak sağlayamayacağımızı en başından bilmemiz gerekiyor.
Oynatan Reklam Terimleri
“Advergame” bizim dilimizdeki adıyla “Reklam Amaçlı Oyun” advertisment (reklam) ve game(oyun) kelimelerinin birleşiminden oluşan yeni bir pazarlama trendinin terimsel adı. Amacı ise; bir markanın vizyonunu ya da iletişim kampanyasını oyun kurgusu ile hayata geçirmek, hedef kitlesine duyurmak ve marka bilinirliğini artırmak. Güzel noktası ise oyunun ürünle ille de alakalı olmasına gerek duyulmaması. Fakat oyun, iletişim kampanyasının tamamı değil de bir parçası olarak kullanılıyorsa bu durumu “Game Based Marketing” yani “Oyun Temelli Pazarlama” olarak adlandırıyoruz. “Oyunlaştırma (Gamification)” ise karşımıza tüm bu etkileşim türlerini kapsayan ana başlık olarak çıkıyor. Çünkü tüm iletişim ve pazarlama kurgusundaki etkileşimlere oyun mekanikleri ekleniyor, hedef kitlesinde oyun oynuyor izlenimi yaratılıyor ve bu oluşum maddi/manevi olarak markaya fayda sağlıyorsa işin arkasında iyi kurgulanmış “Oyunlaştırma (Gamification)” tekniği yatıyor demektir.
Oynatan Reklam Örnekleri
Konuyla ilgili terimleri bir kenara bırakmak ve iyi bir örnek vermek gerekirse TNT’nin Belçika sokaklarında gerçekleştirdiği muhteşem kampanyası durumu biraz daha net açıklayabilir.
Game Over, To Be Continued?
Durumu özetlemek gerekirse; oyunlaştırmanın en büyük avantajı markanın kendi kullanıcılarını referans göstererek diğer kullanıcılara ve potansiyel hedef kitleye ulaşabilmeyi sağlamasıdır. Fakat görsel olarak, içerik olarak ve kurgu anlamında uzmanlık gerektiren bir iş olduğunu da unutmamak gerekir. Özellikle her kesime ulaşabilmek adına farklı mecraların şartlarına uydurularak yapılan oyunlaştırma faaliyetlerinin de markanıza geri dönüşü çok fazla olacaktır. Markanızı bu faaliyetlerle geliştirmek ve bilinirliğini artırmak için profesyonel destek alabilir, belki de aradığınız fikri büyük Adgager‘ın yıldızlı Gagerlarından birisinde bulabilirsiniz.
Kaynakça
Philip Kotler Pazarlama 3.0 Kitap Özeti
Gamify Marketing 6C’s
Game Based Marketing – Gabe Zichermann
İşteOyun API
TNT / Push Button to Add Drama Advertisement