Animasyon Filmlerinden Nöropazarlama Örnekleri
Büyük küçük hepimizin ilgiyle izlediği animasyon filmleri, çoğu zaman yapımcı ve tasarımcılarının yarattığı sürprizlerle bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Bu sürprizler, biz farkında olmasak da başarılı bir biçimde farklı animasyon filmlerinden görüntüler olarak karşımıza çıkmaktadır. Dikkatli izleyicilerin ve animasyon düşkünlerinin cımbızla bulup çıkardığı bu detaylar oldukça şaşırtıcı ve etkileyici. Özellikle animasyonların içinde yer alan başka bir animasyona ait karakterler görmek, hiç tahmin etmediğiniz bir yerde sevdiğiniz birini görmek kadar eğlenceli ve şaşırtıcı.
Animasyon Filmlerinde Pazarlama
Peki, bir animasyon filminin içinde başka bir animasyon filmine ufak göndermeler yapılmasının izleyiciler üzerindeki etkisi nedir? Yani, Pixar böyle bir uygulama ile sadece eski filmlerine bir selam mı göndermek istemişti?
Malesef ki söz konusu globalleşen ve hızla değişen dünya, unutabilen insan zekası olduğunda, bu ufak dokunuşlar o kadar da masumane bir biçimde sadece bizim eski filmleri hatırlamamız için karşımıza çıkmıyorlar. Düşünün ki bir ürününüz var ki çok da özene bezene ortaya çıkarmışsınız. Bir de bu ürün hızlı tükenen ve hızla kaybolacak bir değer. Sonuçta insandan bahsediyorsak, tüketim kavramının ne kadar “şimdi var şimdi yok” tadında ortada olduğunu da biliyoruz.
Öyleyse, bu yazının aralarına serpiştirdiğimiz tatlı sürprizler neden yapıldı? Bunun için bizim bir fikrimiz var! “Reklam Dünyasında Yeni Bir Soluk : Reklamception!” başlıklı yazımızı okumuşsanız, reklam içinde reklam yapmak ne demektir sizler de biliyorsunuz demektir. Buradan yola çıkarak, bir film içinde başka bir filmden öğeler olması, izleyiciyi “ah yaa, öyle de bir film vardı. Hadi yeniden izleyelim.” diyerek güncelliğini kaybetmiş “O” filmi yeniden izlemeye sevk edecektir. Böylece, zamanında tüketilmiş ve vizyondan kalkmış olan “O” filmin yeniden izlenmesine sebep olmuş olacaktır.
Sizce de Pixar bunu çok güzel yapmamış mı?
Eski filmleri nostaljik hale gelse de yeniden izlemeye teşvik etmek için yeni filmleri kullanmak. Hem de bunu hiç de hissettirmeden yapmak. Dahiyane! Bir de farketmiyoruz ya. Sanki bir anda aklımıza gelmiş gibi, onlar biz hatırlayalım diye hiçbir şey yapmamış gibi.
BONUS : A113!
Pixar’ın animasyon filmlerine ve aslında bunun gibi birçok animasyon filmine çok dikkatli baktığınızda bir şey daha dikkatinizi çekecektir. “A113“. Peki nedir bu “A113“? İsviçreli bilim adamlarının yanıtlayamadığı bu sorunun cevabı için araştırmayı bırakmadık. Cevap bizleri şaşırttığı kadar sizleri de şaşırtacak diye düşünmekteyiz.
Yaklaşık olarak 14 Pixar yapımı animasyon filmi başta olmak üzere 45 ayrı filmde görülen”A 113“, aslında California Institute of Arts yani Kaliforniya Sanat Enstitüsü’nde yer alan sınıfın kapı numarasıymış. Animasyon film grafikerlerinin yolunun buradan geçtiğini ve yetiştikleri mutfağa bir selam niteliğindeki bu ilginç detay şaşırttığı kadar “ay ne güzel” de dedirtiyor.
Sonuç olarak şunu diyebiliriz ki; her yönüyle içiçe geçmiş dünyamızda pazarlama, reklam ve dünya da; reklamın reklamını, filmin filmini gördük. Belki bir gün filmin filminin filmi şekilleriyle karşımızda olacaktır.
Pazarlama ve reklam tüm duyularımızla farkedilerek ya da farkedilmeksizin dünyamıza nüfuz etmeye çalışıyor. Başarılı da olacak gibi görünüyor, ne dersiniz?