2021 Ekonomisi ya da Belirsizlik Ekonomisi Mi?
2021 Ekonomisi ya da Belirsizlik Ekonomisi Mi? – 2020 dünya ekonomisi açısından oldukça zorlu bir yıl olmuştu. Son birkaç yıldır beklenen küresel resesyon pandemi yüzünden daha da güçlü bir şekilde ekonomileri alt üst etmişti. 2020 sonlarına doğru 2021 için biraz daha olumlu bir tablo çizilmekteydi.
Fakat geçtiğimiz günlerde IMF (International Monetary Fund – Uluslararası Para Fonu) Başkanı Kristalina Georgieva korana virüs pandemisi nedeniyle küresel ekonomide 2020 yılına benzer şekilde oldukça yüksek belirsizliğin sürdüğüne dikkat çekti.
Krizden Ekonomiler Sağ Çıkabilecek Mi?
2009 dünya ekonomik krizinden daha büyük bir kriz olarak nitelendirilen 2020 resesyonunda dünya ekonomisi %4,3 oranında daraldı. 2009 finansal krizinde bu oran %2,9 ‘du. Dünya ekonomisinde daha önce de dile getirdiğimiz gibi bir resesyon beklentisi vardı. Hatta buna yönelik yapılan araştırmalarda dünya ekonomisinin %2 civarında daralması olasılık olarak gösteriliyordu. Fakat pandeminin de etkisiyle tahmin edilemeyen bir oranda daralma gerçekleşti.
Hala etkileri süren ve geçtiğimiz yıl dünya ekonomisinin toparlanma yılı olarak umutlandıran 2021 yılında resesyonun devam edeceği ekonomilerin resesyona direneceği söyleniyor. Toparlanmaların geçtiğimiz yıla oranla biraz daha kalıcı olacağı beklentiler arasında.
Yoksul ve zengin ülkeler arasındaki uçurumu daha görünür şekilde ortaya çıkaran korona virüs pandemisi, IMF gibi kuruluşların gelişmekte olan ülkelere ve yükselen pazarlara imtiyazlı finansmanı arttırmaya yönlendirdi.
2021 yılı için onay alınmış aşılamalar yapılmaya başlanmış olsa da virüsün yenilenen dalgaları ve yeni varyantları ortaya çıkmaya başladı. Bu belirsizliklerin ortasında IMF ‘nin son yaptığı açıklamaya göre 2021 yılı için ekonomik büyüme oranının %5,5 olması öngörülmekte.
Alınmaya Çalışılan Önlemler Yeterli Olacak Mı?
BM (Birleşmiş Milletler) geçtiğimiz günlerde yaptığı basın açıklamasında kritik alanlarda yatırımların artırılmasına dikkat çekti.
Özellikle ekonomi, toplum ve iklim dayanıklılığı konularında küresel ekonominin sağlam ve sürdürülebilir iyileşmesini sağlayabilecek akıllı yatırımlar gelmezse korona virüs pandemisinin yıkıcı etkilerinin yıllarca hissedileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Bu etkilerin en aza indirilmesi için özellikle pandemi döneminde perakende, konaklama ve turizm gibi alanlara yatırımların arttırılması yönünde çalışmaların yapılacağından söz ediliyor.
Bu sektörlerdeki çalışanların yarısından fazlasının kadın olması sebebiyle dünya genelinde cinsiyet eşitsizliğinden payını alan bu sektörlerde de maalesef ki kadınlar oluyor. Pandemi döneminde sosyal korunmanın ve iş gücüne ulaşımın sınırlı olduğu ya da hiç olmadığı alanlardaki kadın oranı çok yüksek.
BM ve IMF yatırım teşviklerini arttırma yolunda adımların atılmaya başladığını ve daha önce de dile getirdiğimiz ekonomi, toplum ve iklim dayanıklılığı alanlarda yatırımlara ağırlık verileceğini açıkladılar.
Bence önlemler özellikle kritik olarak nitelendirebileceğimiz alanlarda alınırsa dünya ekonomisi 2021 yılında toparlanma yolunda bir sıçrama yapabilir. Ve tabi akabinde resesyonlara daha dayanıklı bir ekonomik sistem bile oluşturulabilir.
2021 Ekonomisi – Ekonomik Büyüme Beklenen Oranlarda Gerçekleşmezse
Ne kadar ekonomik toparlanmadan umutlu olsak da geçtiğimiz yıl korona virüs pandemisinin bitecek olmasını da umut etmiştik. Fakat bazı durumlarda hem olumlu yönlere hem de ne kadar istemesek de olumsuz yönlere de bakmamız gerekiyor.
Ekonomik büyüme IMF ‘nin açıkladığı oranda gerçekleşmez ve toparlanma umudu da olmazsa dünya tarihinde 2.Dünya Savaşı sonrası benzeri bir dar boğaza girebiliriz. Fakat biliyorsunuz ki 2.Dünya Savaşı sonrası küresel ekonomik sistemler köklü bir değişime gitmiş ve şuan içinde bulunduğumuz dünyanın oluşumunu sağlamıştır.
Dünya 2019 sonlarında başladığı pandemi mücadelesinde artı-eksi yönde bir çok kazanım elde etti. Küresel resesyon 2021 de belki sona ermeyecek fakat birkaç yıl içinde bitecek doğru yatırımlar, hem doğa hem de insanlık için doğru alanlara yapıldığında tıpkı 2.Dünya Savaşı sonrasında olduğu gibi kökten değişimlerin olması muhtemel.