Unorthodox: Hasidizm’e Genel Bakış
Unorthodox: Hasidizm’e Genel Bakış – Belki de Netflix bünyesinde ilk defa karşı karşıya gelebileceğimiz türde bir yapım olan Unorthodox dizisini izlemeseniz de bence duymuşsunuzdur. Hasidizm‘i ilk defa bir diziden izledik , Yidce bir diziden. Ve dizinin gerçek hayattan alıntı olması şoke edici. Bu konudaki ilk yapım olan dizimiz özellikle Türkiye’de haftalarca Netflix Top 10 listesinin hep içindeydi. Biraz diziden bahsedelim.
Unorthodox: Hasidizm’e Genel Bakış
Esty: Satmar Tarikatının Ayrıksı Otu
Dizi New York Brooklyn da geçiyor.Bu kadar hareketli bir şehirle diziyi özellikle o hayatları bağdaştırmak benim için biraz zor oldu ama diziyi izledikçe aslında ne kadar yerinde bir şehir seçtiklerini anlayabiliyorsunuz. Çünkü o komite Brooklyn da hem fark ediliyor hem de edilmiyor. Hayalet gibi görünüyorlar genel yaşam biçimlerine baktığımızda. Gerçek bir hayattan alınmış olan bu dizinin ana konusu başrolümüz henüz 19 yaşındaki Esther( Esty) ’nin bu komiteden (bu komite’ye Satmar deniliyor) ayrılıp yaşamak istediği ,hayal ettiği hayatı gerçekleştirme çabası.
Esty aslında bu hayata ayak uydurmaya fazlasıyla çalışıyor.Ama ne kadar çabalarsa çabalasın bir türlü bu komiteye ait hissedemiyor kendini .Sürekli olarak yapılan ritüeller onu sadece bunaltıyor katılmak istiyor yapamıyor. Belli kuralları kural demek değil de gelenek demek daha yerinde olacak sanırım uyamıyor.
Hasidizm’e Genel Bakış – Evlenmek Çözüm Değildir
Çocukluğundan beri katı kurallarla büyütülmüş olan Esty evlenince bazı kuralların değişeceğine kendine bir özgürlük alanı yaratabileceğine inanıyor.Ve evlenmeye karar veriyor.Aslında karar değil de artık evlenmesi gerektiği yaşa geldiğini çevresi söylüyor. Çünkü daha önce de söylediğimiz gibi her şey kurallar çerçevesinde. Bu komite de görücü usulü evleniliyor. Evlenirken sanırım benim en çok dikkatimi çeken ve bir kadın olarak üzen nokta saçlarının kazıtılması ve bundan sonraki hayatında peruk takması gerektiği.Ve daha birçok kural ve komitenin getirdiği baskıcı bir yaşamla tanışıyor başrolümüz. İyi niyetli diyebileceğimiz bir kocası olmasına rağmen komitenin baskısı yüzünden evlilik hayatı onun için tamamen çıkmaza sürükleniyor.
Çocuğu olmayınca üzerindeki tarikat ve çevre baskısı günden güne daha da artıyor.(Hasidik Yahudilerde özellikle Satmar tarikatında çocuk doğurmak çok çok önemlidir.Çünkü 2.Dünya Savaşı sırasında katliamlar da yitirdikleri tarikat üyelerinin yerine topluluklarını genişlettiklerine olan bir inançları vardır.)Ve artık bu baskılara daha fazla dayanamayan Esty kaçmaya karar verir. Bu süreçten önce hamile olduğunu kocasına söylemeye çalışır fakat kocası tarikatına ve ailesine bağlılığından dolayı onu dinlemez. Düğününde takılan tüm mücevherleri satar.Evlerinde kiracı olarak kalan bir öğretmen, vardır ona gizlice piyano dersleri veren ondan yardım ister.
Kendine Ait Bir Yaşam
Ve yıllar önce annesinin kaçmış olduğu Berlin’e kaçar .İlk gittiğinde ne yapacağını bilemez.Çünkü gerçek hayat aslında modern hayat demek daha doğru olur , hakkında hiçbir fikri yoktur.Annesinin evine bir şekilde gider fakat annesinin eşcinsel bir birliktelik yaşadığını görür.Ve ondan bir kez daha nefret eder,olayların gerçek yüzünü öğrenene kadar.Kahve almak için girdiği bir kafe de bir çocukla tanışır ve onunla beraber okuduğu müzik akademisine gider. Provalarını dinler ve en basit prova bile Esty için muhteşemdir. Çünkü müzik tutkunudur. Daha sonra kafe de tanıştığı çocuk (Robert) sayesinde onun arkadaş ortamına dahil olur.
Ve burada şans yüzüne güler müzik akademisinde özel öğrenci kontenjanından sınava girme şansı elde eder.Bu süreçte Robert ve arkadaşları onun sınavı geçmesi için ellerinden geleni yaparlar.Tabi kocası da onun peşinden yanında Moishe ile birlikte gelir. Esty’nin annesinin evinin adresinden bulurlar ve Moishe Esty’i tehdit eder ama Esty vazgeçmez ve sınava girer hem de annesiyle beraber .Burada kendisinin bile farkında olmadığı olağanüstü sesi keşfedilir. Ve onu şarkı söylerken kocası(Yanky) da dinlemiştir.Kocası onu geri götürmek ister özellikle hamile olduğunu öğrendikten sonra.Ama Esty kendini gerçekleştirdiği ve yaşamak istediği hayatı seçer.
Dizi 1 sezonluk mini bir diziydi kısaca bu şekilde anlatabiliriz. Dizi bence tüm kadınlar için hayatının bir döneminde dahi olsa maruz kaldığı toplum ve aile baskısını çok güzel ve vurucu bir şekilde anlatmış. Yapımcılığını ve yazarlığını Anna Winger ve Alexa Karolinsky’nin üstlendiği dizinin yönetmen koltuğunda ise Maria Schrader karşımıza çıkıyor. Oldukça gerçekçi kurgu ve akıcı hikaye karşısında arkadaki titiz çalışmayı tahmin etmek çok güç değil.Dizinin yapımcıları 2.Sezon gibi bir olasılık olmadığını dizinin en başından beri bu şekilde planlandığını açıkladılar. Ben keşke 2. Sezonu olsa diyenlerdenim.Henüz izlemediyseniz hemen izleyin, çerezlik bir dizi ama kesinlikle sizi derinden etkileyen bir dizi olacak. Çünkü bambaşka bir dünya gibi geliyor insana Satmar tarikatındaki insanların yaşamları.