Paylaşmayı unutmayın.

LinkedIn’de Yapmayı Bırakmanız Gereken 6 Alışkanlık – İş hayatına adım atıp LinkedIn kullanmayan insan sayısı oldukça azdır. LinkedIn’i kabaca tanımlamak gerekirse bir anlamda profesyonel yeteneklerimizi ve ilgi alanlarımızı sergilediğimiz, bunu işverenlerle paylaştığımız ve kendimize en uygun işi aradığımız bir sosyal medya platformudur. Buraya dikkat çekmek istiyoruz. Evet LinkedIn’de bir sosyal medya platformudur. Fakat LinkedIn kullanırken diğer sosyal medya platformlarına nazaran daha dikkatli olmanız gerekir. Çünkü orada paylaşacağınız bir gönderiyi aynı zamanda iş arkadaşlarınız ve işverenleriniz de görecektir.

Maalesef birçoğumuz LinkedIn’i düzgün ve efektif bir şekilde kullanamıyoruz. Ama bu değişemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Birkaç ufak tavsiyeyle LinkedIn’i amacına uygun kullanabilir ve istediğimiz geri dönüşleri alabiliriz. Bunun için sizi aşağıya bekliyoruz!

LinkedIn’de Yapmayı Bırakmanız Gereken 6 Alışkanlık

1. Daha fazla kişiye ulaşmak için alakasız insanları gönderilerinize etiketlemeyin.

Etkili insanlar ya da büyük olaylar hakkında yazılar yazarak paylaşımlar yapmak; farkındalık yaratmak ve insanlarla diyalog kurmak için harika bir stratejidir. Fakat bu yazıların altına sırf reklam olsun diye alakasız kişileri etiketlemek pek de iyi bir fikir olmayabilir. Bu bir bakıma Instagram’a fotoğraf atıp altına 50 farklı hashtag kullanmakla aynı şeydir. 

İçeriğinize etiketleme yapmakta özgürsünüz ancak bunu yaparken kişilerin içeriğinizle açıkça alakalı olduğuna emin olun. Aksi takdirde paylaşımınızla hiçbir bağlantısı olmayan kişiler içeriğinizin değerini düşürebilir ve güvenilirliğinizi sarsabilirler. Dahası bu kişiler sonradan sizi bağlantılarından kaldırabilirler. 

2. Sırf bağlantı kurmak için paylaşım yapmayın.  

“Çok kötü bir Game of Thrones finaliydi. Hakedilmeyen bir son. Peki siz ne düşünüyorsunuz?” 

Bu tarz gündelik sorular hızlı ve büyük etkileşimlerde bulunmak için harika gönderiler fakat şöyle bir sorun var: Bunun işinizle ne alakası var? 

LinkedIn’i Facebook veya Instagram gibi sosyalleşmek ve insanlarla sohbet için kullanıyorsanız hemen durun, hata yapıyorsunuz. Çünkü LinkedIn’de siz de bir markasınız ve kendinizi temsil ediyorsunuz. Alakasız içerikler ve sorular yayınlamak markanızın kalitesini düşürecektir çünkü etkileşim için çabaladığınız oldukça açıktır. Bu rastgele hareketler sadece ilgi çekmeye çalıştığınızı gösterecek ve iş yapma konusunda ciddi olmadığınıza dair bir mesaj gönderecektir.

3. Politika hakkında konuşmayı bırakın. 

Eğer bir politikacı değilseniz LinkedIn’de politika hakkında paylaşımlar yaparken bir daha düşünün. Politik bir fikriniz olabilir ve bunu zaman zaman dile getirmek istiyor olabilirsiniz fakat bunu yapacağınız platform kesinlikle LinkedIn değil.

LinkedIn’de dile getireceğiniz görüşler çok kolay bir şekilde manipüle edilip aleyhinize kullanılabilir. Böyle bir olayın da profesyonel kariyerinizi etkilemesi içten bile değildir. Bu nedenle politik bir fikriniz var ve bu fikri savunmak istiyorsanız başka birçok sosyal medya (hala tavsiye etmiyoruz) uygulamasını kullanabilirsiniz, fakat LinkedIn’den uzak durmanızda yarar var. 

4. Hashtag kullanırken aşırıya kaçmayın. 

Hashtag kullanımı belki de sosyal medyadaki en hassas noktalardan biri. Bu konuda gerçekten iyi düşünmeniz gerekiyor. Çünkü LinkedIn’de aşırı hashtag kullanımı bir yerden sonra oldukça çaresiz gözükmeye başlıyor, insanları korkutuyor ve içeriğinizi oldukça boğucu bir hale getirebiliyor. Hashtag olayı Instagram’da işe yarıyor olabilir ama unutmayın: LinkedIn, Instagram değildir! Bu sebeple paylaşımlarınız altındaki hashtagleri 2-3 ile sınırlayın. İnanın çok daha profesyonel gözükeceksiniz. 

5. Çok sık paylaşım yapmayın. 

Belki yazının başından beri söylüyoruz: LinkedIn, Facebook veya Instagram değil! Şimdi bu listeye Twitter’ı da ekliyoruz. 

Aklınıza gelen her düşünceyi ya da o an için ne yaptığınızı LinkedIn’de paylaşmanıza gerek yoktur. Bu sizi öne çıkarmak yerine daha önce paylaştığınız değerli içerikleri boğacaktır.

Ayrıca sık paylaşım yapmanız bağlantılarınızı sık sık rahatsız edeceğiniz anlamına gelir. Bu durumdan sıkılan bağlantılarınız sizi takipten çıkarabilir. Böylece onları sonsuza kadar kaybedersiniz. 

Bunun yerine gerçekten yetkin olduğunuz ve ilgilendiğiniz konularla ilgili paylaşımlar yapın. Haftada birkaç kere bile olacak olsa aksini yapmaktan daha iyidir. Unutmayın: Az ve öz!

6. Kendinizi pazarlamaya çalışmayın. 

İnsanlar kendileri hakkında konuşmayı çok severler. Maalesef LinkedIn’de fark edilmek için uzmanlıklarını herkesin gözüne sokmaya çalışan insanlarla doludur. 

LinkedIn’de uzmanlığınız hakkında övünmenize gerek yoktur. Zaten uzmanlığınızın kendisi kendini gösterir. Performansınızın sizin yerine konuşması çok daha iyidir. Bu sebeple profesyonellere uzmanlığınızı anlatmak yerine onlara göstermeyi tercih edin. İlgili içerikler paylaşın, gruplarda aktif olun ve sorulara düşünceli yanıtlar verin. Emin olun dikkat çekeceksinizdir. 

LinkedIn’i diğer sosyal medya platformlarından ayıran çok fazla özelliği var. Ama aklınızdan çıkmaması gereken en önemli detay LinkedIn’in profesyonel amaçlarla kullanılan bir platform olmasıdır. Bu nedenle ne sıklıkla paylaşım yaptığınız, nasıl içerikler paylaştığınız ve kimleri etiketlediğiniz oldukça önemlidir. Unutmayın: LinkedIn’de siz de bir markasınız ve markanızı en iyi şekilde temsil etmelisiniz!

Paylaşmayı unutmayın.

Ege Akertek