Ufkunuzu Açan, Bakış Açınızı Genişleten En Gizemli Tablolar
Ufkunuzu Açan, Bakış Açınızı Genişleten En Gizemli Tablolar – Sanat, bir duygunun, tasarımın, güzelliğin vb. dışa vurumunda, anlatımında kullanılan yöntemlerin tümüdür. Dünyaca ünlü ressamlar duygu ve düşüncelerini ifade etmek için tuvalleri, fırçaları boyaları kullanmıştır. Bize de bu şahane tabloları yorumlamak düşmüş.
Gizemli Tablolar
Mona Lisa- Leonardo da Vinci (1503-1507 /1519)
Mona Lisa’da Lisa del Giocondo resmedilmiştir. Gherardini ailesine mensup birisiydi ve tüccar Francesco del Giocondo’nun karısıydı. Giocondo’nun ikinci oğlu Andrea’nın doğumu anısına tablonun yapıldığı tahmin edilmektedir.
Tablo Yorumu;
Gizemli tablolar listesinin ilk sırasında yer alan; Da Vinci, tablo için piramit tasarımı kullandı. Tablodaki kadının kıvrılmış elleri piramidin köşesidir. Göğüsü, boynu ve yüzü ellerine göre çok daha parıltılıdır. Aslında da Vinci, tabloda oturmakta olan normal bir kadını resmetmiştir, fakat o zamanlarda oturmuş bir kadının resmi yaygın değildi. Başka bir bakış açısı, oturan kadının gözlemci ile arasındaki mesafeyi göstermiştir. Kol dayama yerleri, gözlemci ile oturan kadını ayıran bir sınırdır. Aynı zamanda Mona’nın yüz ifadesindeki gizemi de göz ardı edemeyiz. Yüzün yarısını kapattığımızda gülümseyen, diğer yarısını kapattığımızda üzgün bir surat ifadesi vardır.
Yıldızlı Gece- Van Gogh(1889)
Van Gogh’un en ünlü eserlerinden biri olan Yıldızlı Gece, aynı zamanda Batı kültürünün en ünlü tablolarından biridir. Haziran 1889’da yaptığı tabloda ressam, sanatoryumdaki odasının doğuya bakan pencereden görünen Saint-Rémy-de-Provence köyünün gün doğuşundan hemen önceki görünüşünü resmetmiştir.
Tablo, 1941 yılından beri New York’taki Museum of Modern Art müzesinin kalıcı koleksiyonunda bulunmaktadır.
İnci Küpeli Kız- Johannes Vermeer(1665)
Kimi zaman “Kuzeyin Mona Lisa’sı” ya da “Hollandalı Mona Lisa” olarak adlandırılan bu tablo, adından anlaşılacağı gibi odak noktası bir inci küpedir. Günümüzde Lahey’de, Mauritshuis’ de sergilenmektedir.
Genel olarak Vermeer ve tabloları hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Tablo “IVMeer” şeklinde imzalanmıştır, ancak tarih atılmamıştır. Tabloda resmedilen kızın hayal ürünü değil de gerçek bir model olduğu ve kızı ya da bir yakını olduğu düşünülmektedir. Tablo yağlı boya ile yapıldığı ve uzun süre korunamadığından zamanla boyada çatlamalar meydana gelmiş ve bu eskimiş doku tabloya farklı bir göz zenginliği sağlamıştır.
Nedimeler- Diego Valezques (1656)
Nedimeler tablosu sanat dünyasının kuşkusuz en etkileyici resimlerindendir. Bu derece etki yaratmasının en önemli sebepleri, resmin tüm kurallarının uygulanmış olması, diğer taraftan da geri plandaki aynaya yansıyan görüntü ile bir derinlik ve üç boyutlu bir yanılsama duygusu yaratmasıdır.
Detaylara İnecek Olursak;
Siluetleri aynaya yansıyan iki kişi, dönemin İspanya Kralı IV. Felipe ve eşi Mariana’dır. Kral ve eşi portreleri yapılırken poz veriyorlar. Resim IV. Felipe’nin kızı Margaret Teresa’ yı merkeze almıştır. Tabloda en ayrıntılı betimlenen figür de prensestir. Üzerinde beyaz bir elbise olan prenses, anne ve babasını izliyor.
Taklitler asıllarını yaşatır!
1819 yılında İspanya kralı VII. Fernando kraliyet sanat eserleri koleksiyonunu halka açtı. Böylece birçok sanatçı Diego Velázquez eserlerini inceleme fırsatı buldu. Bir diğer İspanyol ressam John Singer Sargent’da 1879’daki İspanya seyahati sırasında bu koleksiyonu ziyaret ederek sanatçının on üç eserini kopyaladı. Nedimeler de bunlardan biriydi. Sargent eserin temel yapısını, geometrik biçimini, ışık ayarını kopyalayarak Velazquez’in Nedimeler’de kullandığı derinlik ve boşluğu esas alarak 1882’de Edward Darley Boit’in Kızlarını yaptı.
Gece Devriyesi- Rembrandt van Rijn (1642)
Eser, İkinci Dünya Savaşı boyunca, bir silindire sarılı olarak Amsterdam’ın kuzeyinde yer alan Medemblik’ te bir kalede saklandı. Ressamın en çok bilinen eserlerinden biri olan bu tablo, bugün Amsterdam’da ki Rijksmuseum’ da sergilenmektedir.
Karakterler, Hollandalı ressam tarafından uygun gördüğü şekilde resme yerleştirilmiştir. Çünkü milislerin günlük olarak eğitime hazırlandığı zamanlarda birçok defa gözlemlemişti ve onların günlük yaşamlarını resmetmek istemişti. Güvenlik için gezen milisler, görevleri icabı şehri gezmek için düzenli olarak karargahtan ayrılıyordu.
Venüs’ün Doğuşu- Sandro Botticelli (1482–1486)
Botticelli eskiden, de’ Medici’nin metresi olan Vespucci’ye aşıktı. Hatta genel inanışa göre Vespucci, bu resim ve İlkbahar da dahil olmak üzere, ressamın birçok resmindeki kadın figürleri için modellik yapmıştı.
Yunan mitolojisinde Kronos, babası Uranüs ‘ü hadım edip cinsel organını denize atar. Sonuçta deniz döllenmiş olur ve Venüs denizden doğar. Venüs bu tabloda, bir deniz kabuğu üzerinde denizden yükselip, sol taraftaki iki rüzgar tarafından kıyıya doğru sürüklenmiş şekilde betimlenir. Tabloya ilham veren antik dönem eserlerinde deniz kabuğu, vulvayı simgeler. Çıplak olarak betimlenen Venüs’ün yanında, mevsim tanrıçaları olan Horae’den biri bulunur ve elindeki çiçekli pelerin ile tanrıçanın üzerini örtmeye çalışır. Ayrıca rüzgarlar Venüs’ün üzerine, ortası altın renginde güller dökmektedir.
İnsanın Oğlu- René Magritte (1964)
Resimde adamın yüzü havada asılı duran yeşil bir elma tarafından gizlenmiş . Ancak, adamın gözleri elmanın kenarından bakarken görülebilir. Bir başka ince detay, adamın sol kolunun dirsekte geriye doğru eğildiğidir.
Magritte, resim hakkında yaptığı açıklama: “Aslında sürekli olan bir durumu resmetmek istedim. Gördüğümüz her şey başka bir şeyi gizliyor, her zaman gördüklerimiz tarafından neyin gizlendiğini görmek istiyoruz. Gizli olan ve görünür olanın bize göstermediği bir ilgi var. Bu ilgi, gizli olan ile mevcut olan arasındaki görünürde oldukça yoğun bir his, bir çeşit çatışma şeklinde olabilir.”