Türk Girişimcilerin Amerika’daki Büyük Başarısı: Samumed
Samumed, muhtemelen hiç duymadığınız 12 milyar dolarlık bir özel biyoteknoloji firması ve girişimin ardında 3 Türk var. Saçları, başparmak başlarında yeniden canlandırarak, kırışıklıkları düzelterek ve osteoartritli kişilerin yıpranmış eklemleri ile kıkırdağı yenileyerek yaşlanma ile ilgili koşulların tersine çevrilmesi vadediyor. Yani hem yaşlanmayı durdurmayı hem de yaşlanma hızını geriletmeyi hedefliyorlar.
Bu hedeflerin, ironik göründüğünün şirket de farkında. Samumed CEO’su Osman Kibar, Business Insider’a verdiği demeçte ‘Hikayeyi dinleyen herkesten bu tepkiyi alıyoruz.’ demiş.
İşte bilim!
Vücudumuz, progenitör kök hücreler ile donatılmıştır. Bu hücreler, vücudun belirli organlarını onarmak ve yenilemekle yükümlüdür. Kök hücrelere harekete geçmesini söyleyen de bir dizi protein olan WNT yolu ile ilgilidir.
Samumed, çeşitli WNT genleri veya WNT süreçlerini yukarı veya aşağı tuşlayarak; bu progenitör kök hücrelerin herhangi birini tetikleyerek harekete geçirmeyi hedefliyor.
Şu ana kadar olan veriler ise umut verici görünüyor.
Ayrıca Samumed, WNT aktive edici teknolojisini kolon kanseri, dejeneratif disk hastalığı ve tendinopati tedavilerine uyguluyor. Tüm bunlar, kırışıklıkları gidermek için de geçerli…
Gizlilik ve Mahremiyet
Kibar, Aralık 2016’da Forbes Healthcare Zirvesi’nde yaptığı açıklama ile şirket onaylı bir ürün elde edilene ve gelir elde etmeye başlayana kadar şirketin halka açık olmayabileceğini söylüyor.
Samumed’in şu an sahip olduğu 12 milyar dolarlık değer, yıllar içinde 300 milyon dolardan yükseldi. Bu değer, biyoteknolojideki en yüksek değerler arasındadır. Bir kanser ilaç firması olan Stemcentrx, AbbVie tarafından 10.2 milyar dolarlık bir anlaşma ile satın alınmadan önce 5 milyar dolarlık bir değerlendirmeye sahipti.
Samumed, WNT teknolojisinin göğse yakın bir şekilde nasıl uygulayabildiğini, kendi temelini de saklıyor. ‘Gizliliğimizi özetlemek için, hedeflerimizi ve kimyasal yapılarımızı açıklamıyoruz.’ diyor. Veriler söz konusu olduğunda şirket, konferanslarda sunum gerçekleştirmeyi ve akademik dergiler için aşamalı denemelerin yayınlarını yapmayı planlıyor.
Kibar, muayene sürecinin bir parçası olarak gözden geçirilen ve tıbbi konferanslarda yer alan bir sunum gerçekleştirdiğini belirtti. Ve ürün piyasaya sürülmeden önce, FDA tarafından onaylanması gerekecek.
Kibar “Sonuçta, verilerimizin gücü ile ya yaşayacak ya da öleceğiz.” diyerek terapötik faaliyette olduğu için düzenleyici kurumlarla veri paylaşmama gibi bir lükslerinin var olduğunu ifade etti.
Sonuç ne olacak bilemiyoruz. Fakat sağlık sektöründe öne çıkan girişimler herkes kadar bizleri de mutlu ediyor. Tüm desteğimiz ile ”Önce sağlık!” diyoruz ve bu alanda fikir üretebilen herkese başarılar diliyoruz.
Sağlıkla kalın!