Paylaşmayı unutmayın.

Sosyal medyada artık mutlu olduğunuz anları paylaşmak kadar mutsuz olduğunuzu, depresifliğinizi paylaşmak da trend oldu. İnsanlar önceden mutsuz anlarını gizlemeyi, aksine kendilerini mutluymuş gibi göstermeyi tercih ederken nasıl oldu da sosyal medyada mutsuz olma sanatı moda haline geldi?

İnsanların üzgünlüklerini sosyal medyada, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik duygu durum bozuklarıyla açıklaması 2019’da oldukça popüler oldu. Twitter, Instagram gibi sık kullanılan sosyal medya platformlarında bu “duygusal sıkıntı” trendinden ilham alan hesaplar en çok takip edilenler listesinde. Listenin başında ise Twitter’da So Sad Today, Instagram’da MyTherapistSays geliyor.

Şimdi diyeceksiniz ki stresimizle alay edip birazcık eğlensek fena mı? Tabi ki değil…. Mesela hepimizin bitmek bilmeyen çilesi pazartesi sendromunu, dolmuş taşmış mail kutularını, yetişemediğimiz toplantıları, işi azıcık abartıp olayı depresyona bağlasak bunun kimseye bir zararı olmaz elbet. Hatta, bu trendi dozunu aşmadan bilinçli şekilde eğlenmek için kullanıyorsak, gerçekten yaşadığımız gündelik stresi veya bizi mutsuz eden şeyleri aşmamıza faydası bile dokunabileceğini söyleyebiliriz.

Depresyon ve anksiyete nasıl bu kadar popüler oldu?

Her zamankinden daha fazla endişeli ve depresyondayız, ya da en azından bunun hakkında daha özgürce konuşuyoruz. Yapılan araştırmalar depresyon, anksiyete ve bipolarlık gibi zihinsel bozukluklara özellikle genç nesil arasında sıkça rastlandığını gösteriyor. Durum böyleyken, bu trend hatalı ve kendi kendine tanı koymaya çalışma gibi sebeplerle ciddi hastalıkların tanımının istemeden bozulmasına yol açabiliyor.

Bu trend bir sosyal medya fenomenine dönüşmüş olmanın yanısıra, moda dünyasına da üzerinde anksiyete, depresyon yazan tişörtler ve kolyelerle hızlı bir giriş yapmış durumda. Bu kolyeleri satan ban.do isimli hesabın şu an tam 622 bin takipçisi var. İnsanlar ise bu konuda ikiye bölünmüş vaziyette. Kimileri, kendimizi bu şekilde etiket etmenin abartılı ve sağlıksız olduğunu düşünürken, bazıları ise psikiyatrik rahatsızlıklarımızdan özgürce bahsedip, onları saklamamalıyız diyor.

Ne Hissediyorsan O’sun!

Mutsuz hissettiğimizde, mutluluk ilüzyonu yaratıp gerçek olmayan bir duruma kapılmaktansa, bu ara iyi hissetmediğimizi veya stresli olduğumuzu özgürce dile getirebilmek mental sağlığımız için daha faydalı olabilir. Önemli olan tüm duygularımızı kabul edip onları sevebilmektir. Fakat unutmamız gereken şey, depresyon ve anksiyete özellikle ileri seviyelerde yaşanıyorsa mutlaka bir profesyonelden yardım almamızı gerektiren psikolojik bir durumdur.

Sonuç olarak, üzücü hislerimizi ifade ederken kullandığımız terimlerin herhangi bir zihinsel bozukluğu teşhis etmek için kullanılan terimlerle arasındaki ayrımı yapmayı unutmamalıyız. Mutsuz olma sanatı konusunda duygularımızı sadece sosyal medyada popüler olmak için değil gerçekten kendimizi ifade etmek istediğimizde paylaşmalıyız. Belki de işe, sosyal medyada mutsuz görünmeyi değil de mutsuzken bile mutlu olmaya çabalamayı trend yapmakla başlayabiliriz.

https://mashable.com/article/anxiety-depression-social-media-sad-online/

Paylaşmayı unutmayın.

Nazlıcan Önurme