Verimliliği Engelleyen Akıllı Telefon Alışkanlıkları
Kabul edelim ki akıllı telefonlar, yaşamımızın düzenine yardımcı olmakla birlikte sınırsız bilgiye anında ulaşma imkanı da sağladı. Ancak sosyal medyada geçirilen fazla zaman, sürekli bildirim almak ve akıllı telefonunuzun yanında uyumak; verimliliğinizi, düşündüğünüzden daha da olumsuz etkiliyor olabilir.
Telefonla işe gitmek, bir zamanlar olumsuz bir çalışan örneği olarak gösterilirken şimdilerde bir norm haline geldi. İş başındayken mesaj atmak (ki patronunuza yanlışlıkla aşk mesajları atabilirsiniz), sürekli bildirim almak verimliliğinizi düşürmektedir. Nitekim verimlilik genellikle iş akışı durumunda zirve yapmaktadır. Telefona gelen bir mesaj ya da bildirimle bu akış bölünmekte ve telefonlarımız bizleri şimdiden uzaklaştırmaktadır.
Elbette telefonumuzdan tamamen kurtulmak mümkün değil ancak yine de hedeflerimizin önüne geçmesini engellemek için yapabileceklerimiz var. İlk adım da bu engelleri fark etmek!
İşte tam da bu noktada, verimliliğimizi düşüren 10 akıllı telefon alışkanlığını sıralamaya başlayabiliriz.
Telefonunuza gelen e-postaları dikkatsizce kontrol etmek, sizi üretkenlik gerektiren akış durumundan kolayca çıkarabilir.
Uzmanlara göre akıllı telefonlar bizleri anda olmaktan uzaklaştırdı. İşle ilgili ya da kişisel e-postalarımızı sürekli kontrol ettiğimizde “Şu an burada olmak yerine bunu yapıyorum.” şeklinde düşünmemize neden oluyor.
Sürekli fotoğraf çekmek, anda olmamızı engelliyor.
Günümüzde akıllı telefonların en önemli avantajlarından biri yüksek çözünürlüklü kameralar. Orada ya da burada belirli bir anı ölümsüzleştirmek için fotoğraf çekebilmek harika olsa da kendi hayatımızın paparazzisi olmak, anı yaşamaktan bizi uzaklaştırıyor. Canlı performansını izlemek için gittiğiniz sanatçının videosunu çekmek için yine ekrana hapsolduğunuzu hissettiniz mi hiç?
Sosyal medya hesaplarımızı sürekli kontrol etmek, asıl amacımızdan uzaklaşarak başkalarının yaptıklarıyla ilgili saplantılı bir hale gelmemize neden oluyor.
Sosyal medya saplantımızı diğer insanların yaşamlarına yönlendirebilir. Uzmanlara göre ne yaptığımızı paylaşmamız, övünerek kendimizi iyi hissetmemiz için bir yol.
Başkaları ile mesajlaşmak o an birlikte olduğunuz insanlarla konuşmanızı engeller.
Uzmanlara göre mesajlaşmak, mesajlaştığımız kişilerin ne yapıyor olduğuna daha fazla odaklanmamızı sağlayarak üretken olmamız gereken şey üzerindeki dikkatimizi dağıtıyor.
Telefonunuzu sürekli yanınızda tutmak, yalnız kalma ihtiyacınız için bir dakikanızı ayırmanızı ve yapmanız gerekenleri düşünmenizi önler.
Uzmanlara göre yalnız kalabilme kapatisemizi kaybettik. Artık telefonu birincil bağlantı şeklimiz olarak düşünüyoruz; tanıdığımız ve sevdiğimiz herkes telefonda yaşıyor, onlarla böyle konuşuyoruz. Kendimizle ilgili düşünmek, içgörü kazanmak için artık asla zamanımız yok.
Kendimizi bilmek ve büyütmek yaptığımız en üretken iş olabilir ve telefonlarımız çoğu zaman bunun önüne geçiyor.
Verimlilik uygulamaları, odaklanmanıza ve görevlerinizi tamamlamanıza yardımcı olabilir ancak aynı zamanda çabalama gücünüzü zedeleyebilir.
Uzmanlara göre verimlilik uygulamalarının bizlere yardımcı olacağını düşünürken sadece onlara güvenmenin ya da yanlış uygulamayı indirmenin aksine yol açabileceğini söylüyor. Kısacası üretken olmanın en iyi yolu, doğru zihniyete sahip olmak.
Ekranınızda beliren bildirimler dikkatinizi dağıtabilir.
Uzmanlara göre mesaj ya da herhangi bir şeye ait bir bildirim başladığımız işi bitirmek için dikkatimizi dağıtabilir. Önerdikleri ise sosyal medya bildirimlerini tamamen kapamak. Bildirimler, dikkat dağıtıcı olarak işlev görüyor ve muhtemeelen acil bir durum içermiyor.
Bir uygulamayı açmak diğer uygulamalara da göz atma isteği uyandırarak zamanımızı alabilir.
Uygulamalar, internet ve telefonların sahip olduğu diğer özellikler… Tüm bunlar birer dikkat dağıtıcı etken.
Uzmanlara göre insanlar, nadiren çevrimiçi olmak ya da telefonlarını kontrol etmekten ziyade işlerine odaklanıyor. Hava durumunu kontrol etmek amacı bir anda e-postayı kontrol etmek, mesajları kontrol etmek, bir haber okumak gibi eylemlerle sonuçlanabilir. Tüm bunlar ise dikkat dağıtıcı birer etken ve verimliliği olumsuz etkiliyor.
Telefon ekranınızın yaydığı mavi ışık uyku kalitenizi olumsuz etkileyebilir.
Bildiğimiz üzere telefonlarımızın yaydığı mavi ışık uyku kalitemizi olumsuz yönde etkiliyor.
Mavi ışığın gözlerden beyne girerek epifiz bezini etkilediği düşünülüyor. Bu bez ise uyku ve uyanıklık döngüsünün düzenlenmesine yardımcı olan melatonin hormonu üretiminde rol oynuyor. Kısacası yatakta kullandığımız cihazlar kaliteli bir dinlenmeyi ve uykusu imkansız kılıyor. Bu da ruh hali, enerji seviyesi ve işlere odaklanma ve tamamlama yeteneği üzerinde derin bir etki bırakıyor.
İstediğimiz şeye anında ulaşabiliyor olmak merak etme becerimizi kaybetmemize neden olabilir.
Bu durum doğrudan verimliliği etkilemese de verimlilikle ilgilidir. Uzmanlara göre merak etme becerimizi kaybediyoruz; çünkü ihtiyacımız olan her şeyi anında araştırabiliyoruz. Aklımıza takılan hemen her sorunun cevabı parmaklarımızın ucunda. Bu ise yaratıcılık sürecini kısaltıyor ve hayal gücümüzü engelliyor.
Bir kez daha anladık ki bile bile lades diyoruz. Telefonlarımızdan biraz olsun uzaklaşmak hepimize iyi gelecek, bırakın şarjınız bitsin!