Reklamlar Duyguları Nasıl Kullanıyor?
Reklamlar Duyguları Nasıl Kullanıyor? – Tüketiciler olarak bizlerin satın alma süreçleri üzerinde etkili olan pek çok unsur var. Bu tetikleyici unsurlar biz tüketicileri, genel manada belli kategorilere atasa da aslında her birimizin satın alma süreci kişisel dolayısıyla birbirimizden farklı.
Reklamlar Duyguları Nasıl Kullanıyor?
Markalara göre tüketiciye bir ürünü/hizmeti pazarlamanın etkili yollarından biri de tüketicinin duygularına hitap etmektir. Bu noktada markalarla kurduğumuz duygusal bağlar, onların işlerini kolaylaştırıyor. Bugün satın almaya karar verdiğimiz çoğu ürün için pek çok alternatif arasından seçim yapmak durumunda kalıyoruz. Biz muadil iki üründen X’i Y’ye seçiyorsak tercihimiz büyük oranda o seçtiğimiz markayla kurduğumuz bağdan kaynaklanıyor. Ürünleri satın alırken devreye giren duygularımız çoğu zaman rasyonel tutumumuzun önüne geçiyor.
Markaların bizi hangi duygu üzerinden etkileyeceği ise dönemin trendlerine bağlı olarak değişiyor. Dönemin sosyal ihtiyaçları içerisinde mutluluk, arkadaşlık, aile, farkındalık ve ayrımcılık gibi birbirinden farklı ögelere değinilebilir.
Bu ögeler ile ilinliti olarak markalar kendilerini mutluluk, üzüntü, şaşırma, korkma, öfkelenme ve tiksinme gibi temel duygular etrafında konumlandırır. Bu konumlanma sürecinde, marka iletişiminin tonunu yani temasına uygun duygusal kanalı pazarlamaya çalıştığı ürün ve hedef kitlesi özelinde seçer. Bugün bir yağ sökücü reklamının sizde uyandırdığı ilk his tiksinmeyken Cornetto reklamı geçirdiğiniz son yaz tatilini, heyecanı, neşeyi, beraberlikleri gözünüzün önüne getirir.
Mutluluk
Bu konuya bir diğer örnek mutluluk ile özdeşleşmiş markalardan biri olan Coca Cola’nın aileler, arkadaşlıklar bağlamında hazırladığı reklamlardır. Rafta ürünü gördüğünüzde gözünüzün önüne özel günler ve büyük aile sofraları gelebilir. Bu iş ile ilgili iç görülerden biridir ki; bugün toplum içinde aileler için söz konusu mutluluk hala hep beraber oturulan akşam yemeklerinden, arkadaşlar ile paylaşılan sofralardan kaynaklanır. Toplumdaki bu neşenin bir sebebini reklam kampanyaları ile aşikar eden Coca Cola seçtiği bağlamda mutluluk üzerinden iletişimini kuruyor.
Korku
Korku ise temel duygularımızdan bir diğeridir. İzlemeye başladığımız an itibariyle gerek kullanılarn renkler, semboller, sahneler ile gerek oyunculuk ve hikaye gereği bizi korkutan ve bir endişe durumu yaratan reklamlara da sıkça rastlarız. Özellikle kamu spotlarında, sigara reklamlarında potansiyel bütün olumsuzluklar bir anda izleyicinin üstüne çullanır ve bir endişe yaratır. Bu endişe aynı ürünü rafta gördüğümüzde alıp almamamız noktasında çok etkili olmasa da reklamın yarattığı olumsuz duygu durum kalıcıdır ve belli tekrarlardan sonra gerekli caydırıcılığı bir miktar da olsa sağlamış olur.
Öfke
Öfke ise eşitsizlik, haksızlık gibi temalar üzerinden hazırlanmış reklam iletişimlerinde tüketiciye ulaşmak için seçilen kanaldır. Bu tip temalarda durumun önemini vurgulamak için negatif çağrışımlar: pazarı harekete geçirmek, mesle her neyse onun sorumluluğunu paylaşmak için yerinde bir duygudur. Özellikle cinsiyet ayrımı meselesi çerçevesince yapılan çalışmalarda sıkça kullanılır.
Sonuç olarak:
Doğru temada doğru duygu durumunu belirlemek ürünün pazarlama ve reklam iletişim sürecinin planlanmasından tüketiciyi satın almada yakalamaya kadar etkilidir. Markalar yeterki duyguyu iletişim odağına yerleştirebilsin!