Elon Musk Kadar Cesur Olmak Mümkün Mü?

Girişimciler hayalperest insanlardır. Önlerine çıkan pek çok engele karşın başarıya ulaşmalarında yalnızca eşsiz birer vizyonları olması yeterli değildir, aynı zamanda inatçı bir adanmışlık da söz konusudur. Bütün bunlar hepinizin bildiği gibi Elon Musk’ı, izlemeye değer bir model haline getiren unsurlardır. Evet, belki onu zaman zaman kendini yıpratan, egomanyak ve donkişotvari bir surette görüyoruz ancak bunun yanında onun tüm zamanların en büyük yenilikçilerinden bir tanesi olduğu da yadsınamaz. Belki de hepimizin kendi hayatlarımızda Elon Musk kadar gözüpek olması gerekiyordur… Bir diğer “kusurlu” dahi olan Steve Jobs, 1997 yılında yayınlanan Apple’ın ikonik

Bilgisayar İnsandan Daha İyi Sanat Yapabilir Mi?

Sanat, ille de sanat. Hep sanat. Çünkü sanat tüm bu kaosun içinde nefes almamızı sağlıyor en başta. Yapana da, sanatsevere de son derece ciddi katkıları var. Son dönemlerde ise öyle bir soru var ki, insanların kafası karışmıyor değil. Üstelik bu konuda her kafandan başka bir ses çıkıyor. Soru belli, bilgisayar insanlardan daha iyi sanat yapabilir mi? Bu soru son günlerde sık sık duyduğumuz “İnsanların yerini robotlar mı alacak?” sorusuna ne kadar benziyor değil mi? Biz de gager ailesi olarak konuya kendi açımızdan bakalım dedik. Süreç Nasıl Başladı? Her şey geçen

Sosyal Medya Detoksu İçin 5 İşaret

Özellikle son birkaç yıldır “Sosyal Medya” hayatımızın adeta merkezine yerleşti. Paylaşımlar, beğeniler, yorumlar derken ayılmaz bir parçamız haline geldi. Bunun yanı sıra başka hayatları merak etmeden, Instagramdaki insanlarla kendimizi kıyaslamadan duramaz hale geldik. Öyle ki kendimizi, takip ettiğimiz insanların neler yapıyor olduğunu bilmek zorunda hissediyoruz. Sırf takipçileri görsün diye paylaşım yapan insanların sayısının oldukça fazla olduğunu söylemek mümkün. Peki tüm bunlar bir sosyal medya detoksu için bize bazı işaretler veriyor olabilir mi? Eskiden sosyalleşmek için sokaklara, parklara çıkılır, çevre edinmek için emek ve zaman harcanırdı. Ancak günümüzde sosyal medya sayesinde

ASMR Nedir?ASMR Pazarlaması Nasıl Yapılıyor?

Autonomous sensory meridian response ya da Türkçe karşılığı ile “Otonom duyusal meridyen tepki”, son zamanlarda özellikle YouTube’da oldukça sık karşımıza çıkan bir terim ve şu an bu konuda sayısı 5 milyonu aşan video bulunuyor. Türkçe karşılığının anlamı en basit ifade ile “iç gıdıklanması” ya da “beyinsel orgazm” olarak tanımlanabilen ASMR, beynin duyduğu bazı seslerin veya gördüğü bazı görsellerin beyinde uyandırdığı hislerdir. Bu paket açılma sesi gibi basit sesler olabileceği gibi, belirli kelimelerin fısıldanmasıyla oluşan karmaşık sesler de olabiliyor. Konsept bu kadar geniş olunca da insanlar bunu farklı şekillerde pazarlayabiliyorlar. Şimdi gelin

Temmuz’da Netflix: Bu Ay Bizi Neler Bekliyor?

Henüz yaza yeni yeni alışırken ne olup bittiğini bile anlayamadan sonuna geldiğimiz, Dark ve Black Mirror gibi ses getiren Netflix yapımlarının yeni sezonunun yayınlanmasıyla dolu dolu geçirdiğimiz bir Haziran ayını nihayet geride bırakıyoruz. Yazın ortasından hepinize “Merhaba!” diyelim o halde. Temmuz, yine sabırsızlıkla beklenen Netflix dizilerinin yeni sezonlarını izleyeceğimiz bir ay olacak gibi duruyor. Öyleyse Temmuz’da Netflix bizler için neleri beraberinde getirecek hep beraber bir göz atalım. Yazımızın sonunda mutlaka izlenmesi gereken yeni yapımlara yer verdiğimiz kısma göz atmayı unutmayın! Stranger Things Yayınlanan iki sezonuyla büyük beğeni toplayan ve yeni

Ürün Geliştirme ve Pazarlama için Duyarlılık Analizi Nasıl Yapılır?

Duyarlılık analizi yazılı veya sözlü iletilen bir görüşün otomatik hale getirilmesi işlemine denir. Bir bağlamda bu analiz kaynaktaki öznel bilgiyi tanımlar ve incelemesini yapar. Duyarlılık analizi bir şirketin marka, ürün veya hizmetlerinin sosyal duyarlılığını anlamalarına yardımcı olur.  Her gün yaklaşık 2.5 milyon bayt veri üretilen dijital çağda duyarlılık analizi bu verileri anlamada bir bakıma kilit bir araç haline geldi. Bu analiz, şirketlerin sosyal medyada ve internette müşterilerinin beklentilerini ve düşüncelerini anlamasına ve bu beklentilere göre çalışmasına olanak sağlarken aynı zamanda pazarlama kampanyalarının geri dönüşüm oranlarını hızlandırmaya olanak sağlıyor.   Peki

Geçmişten Günümüze Marka: Apple

‘Geçmişten Günümüze Marka’ serisi ile önce onları ve markanın fikirlerini inceliyoruz. Sonrasında o marka ile ilgili olumlu olumsuz tüm düşüncelerimizi Freewall’a haykırıyoruz. Neden mi? Çünkü biliyoruz hem bizim hem onların buna ihtiyacı var! Bugün ele alacağımız marka rakiplerinin her zaman bir adım önünde olan Apple. Dünyaca ünlü olan markayı hepimiz biliyoruzdur. Hatta muhtemelen çoğumuz Apple markalı ürünleri de kullanırken kendimizi ayrıcalıklı hissediyoruz. Detaylı anlatmaya geçmeden önce küçük bir açıklama yapmak gerekirse; Apple, elde ettiği gelir açısından dünyanın en büyük, telefon üretimi açısından ise dünyanın ikinci en büyük bilişim şirketidir. Peki

Poker Oynarken Çıkarılabilecek 5 Girişimcilik Dersi

poker

Sıfırdan bir iş kurmak ve girişim başlatmak pek çok yönden pokere benzer. İkisi de yüksek risk taşır fakat başarılı olunduğu zaman kazanç oldukça yüksektir. Başarılı bir girişim şans, risk ve girişimcinin tüm ihtimallere karşı işleri nasıl yürüttüğünün birleşimi sonucu meydana gelir. Bu yönüyle girişimciler basit bir poker oyunundan birçok şey öğrenebilirler. İşte poker oynarken öğrenilebilecek 5 önemli girişimcilik dersi: 1. Olasılıklar hiçbir zaman sıfır değildir. Girişimlerin %29’u yetersiz ana paradan, %23’ü yanlış takımdan, %9’u kötü lokasyondan, %7’si ise zamanı geldiğinde gerekli hamleleri yapamamaktan dolayı başarısız oluyor. Tüm bunları göz önüne