Organ Bağışı İle Hayata Bir İz Bırakın
Organ bağışı, son yıllarda hem ülkemizde hem de dünyada daha çok farkındalık yaratılan bir konu olsa da hala yetersizlik ve bilgisizlik oldukça yüksek bir seviyede. Bununla birlikte organ nakli bekleyen hasta sayısı her geçen gün biraz daha artmakta. Bu artış; kazalar, akraba evlilikleri, genetik rahatsızlıklar, tansiyon, obezite ve yanlış yaşam şekilleri gibi nedenlerden kaynaklanmakta.
Peki, organ bağışı nedir?
Organ bağışı, hayatını kaybeden kişinin organlarının, organ nakli bekleyen bir insanın kullanması için izin verilmesi anlamını taşımaktadır. Bu bağış sayesinde, görmeyen bir insan görebilir; diyalize bağlı bir insan sağlıklı bir şekilde hayatına devam edebilir.
Hangi organlar bağışlanabilir?
Sağlıklı her organ, sahibinin ölümünden sonra (organ sahibinin ölümünden önce organ bağışına onay vermesi ya da ailesinin onayı ile) bağışlanabilir. Ülkemizde organ bağışı; kalp, akciğer, böbrek, karaciğer, pankreas gibi organlar ve kalp kapağı, gözün kornea tabakası, kas ve kemik iliği gibi dokular nakledilebilmektedir.
Son yıllarda bilindiği gibi yüz nakli gibi dünyada da önemli bir yere sahip bağışlar da yapılmaya başlanmıştır.
Organ bağışı nasıl, nereye yapılır?
Organ bağışları;
- Sağlık Müdürlüklerinde,
- Hastanelerde,
- Emniyet Müdürlüklerinde(Ehliyet alımı sırasında),
- Organ Nakli Yapan Merkezlerde,
- Organ Nakli İle İlgilenen Vakıf, Dernek vs. kuruluşlarda
yapılabilmektedir.
Organ bağışı onayını verebilmeniz için yanınızda iki şahit bulunması ve ailenizin bu durumdan haberdar olması gerekmektedir. Organ bağışına karar verdikten ve bunun için gerekli işlemleri yaptıktan sonra, organ bağışçısı kartınızı her zaman yanınızda taşımanız gerekmektedir. Herhangi bir vazgeçme durumunda ise bu kartı taşımayı bırakmanız ve ailenize haber vermeniz önemli bir detaydır.
Kimler Organ Bağışı Yapabilir?
Yasalar gereği, organ bağışı yapabilmeniz için 18 yaşınızı doldurmuş, iki tanık huzurunda sözlü olarak izninizi dile getirmeniz ve hekim onayı almanız gerekmektedir. Hekim onayını, size en yakın sağlık kuruluşundan “Doku ve Organ Bağış Belgesi” adı ile alabilirsiniz.
Organ bağışı, son yıllarda hem ülkemizde hem de dünyada dikkat çeken ve insanların yavaş da olsa bilinçlendiği bir konudur. Gerek hükümetler gerekse diğer kuruluşlar, bu konuda çalışmalar yürütmekte ve bireylerde farkındalık yaratmaya çalışmaktadırlar.
Son dönemlerde organ bağışı ile ilgili yapılmış “The World’s Biggest Ashole” ise çok beğenilen çalışmalardan birisi oldu. Reklam filminde “hayatınızı bir pislik gibi de yaşasanız sonunda birilerinin kahramanı olabilirsiniz” mesajı, son derece çarpıcı bir şekilde veriliyor. Reklamın sonunda dedikleri gibi “Even an asshole can save a life”.
Hemen hemen herkesin severek takip ettiği ve yeni bölüm çıkana kadar bir hafta boyunca nasıl sabredeceğini bilemeyen bir izleyici kitlesine sahip olan Game Of Thrones da organ bağışı konusunda çok güzel bir kampanya gerçekleştirdi.
Reborn to be Alive adlı Belçikalı kuruluş, organ bağışına dikkat çekmek için kampanyasında Game Of Thrones’a yer verdi. Reklam Belçikalı De Standaard gazetesinin arka sayfasında yer aldı. Elinde kılıcı ile tekerlekli sandalyede oturan ve akciğer nakli bekleyen Wim’in mesajı ise son derece çarpıcı ve açık.
Wim, yeni akciğerlerine kavuşmak için bekliyor. Fakat organ bağışı gerçekleşmediği takdirde en sevdiği dizinin sezon finalini görebilecek kadar hayatta kalmayabilir. Öyleyse haykırışa kulak vermemiz gerek: “Sezon finaline kadar bekleyemem!“.
Bu çalışma ile kuruluş, organ bağışında artış yaşanmasının ve organ nakli bekleyen hastalarının umutlarının artmasını hedefliyor.
Hayata herkes bir iz bırakmak için gelir. Ne yaptığınız ya da yapacağınız planlarınızda hazır olsa da hayat, planlarınıza göre ilerlemez. “Benim başıma gelmez.” düşüncesi gerçeklikten epey uzaktadır.
Hayata iz bırakabilmek ve birilerinin yüzündeki gülümseme olabilmek için siz de organ bağışına destek olun.