Nedir Bu Medya Diyeti?

Paylaşmayı unutmayın.

İnsanoğlu her zaman bir fikre ihtiyaç duymuş, o fikrin peşinden koşmuştur. Hep aramıştır, sorgulamıştır. Fikirleri tıpkı yemek gibi tüketse de hep fikre ve bilgiye aç olmuştur. Günümüzde ise durum biraz daha farklı. Hala güzel fikirlerin ve bilgilerin peşinde koşuyoruz; fakat bu kez sorunumuz açlık değil. Etrafımızda o kadar çok bilgi yığını var ki; doğrusunu nereden bulacağımızı bilmiyoruz. Ayrım yapamıyoruz, kendimizi kontrol edemiyoruz, iyi/kötü ne varsa tüketiyoruz. Aynı tabağına çok yemek koyan birinin tabakta ne var ne yoksa bitirmek istemesi gibi (Açık büfeler işte bu yüzden kötüdür.).  ”Neler yapabiliriz?” derseniz sizi Medya Diyeti ile tanıştıralım.

İyi bilgiler iyi fikirleri ortaya koyar. Düşüncelerimiz sadece bizden çıkmaz. Kimse gerekli ekipmanlara sahip olmadan bir icat çıkaramaz. Bir insanın düşünceleri tükettiği fikirlerin, öğrendiği bilgilerin yaşadığı deneyimlerin birer fonksiyonudur. Düzgün bilgiler ile beslenmemiş bir insanın düzgün fikirler ortaya koymasını bekleyemezsiniz. Aynı taze ve kaliteli malzemelere sahip olmayan bir aşçıdan güzel yemek yapmasını bekleyemeyeceğiniz gibi.

Şimdi siz karar verin. Nasıl bir insan olmak istiyorsunuz? Tüm bu bilgi karmaşasının içinde kaybolabilirsiniz ya da tüketeceğiniz bilgileri kontrol altına alarak onlardan en büyük faydayı sağlayabilirsiniz.

Aşağıda görmüş olduğunuz piramit size tam olarak da bunu açıklıyor. Hangi kısımdan ne kadar beslenmeniz gerektiği konusunda size bir fikir verebilir. Ama unutmayın tamamıyla subjektif bir konu olduğu gibi kendinize göre şekillendirebileceğiniz bir yapı. O yüzden önce okuyup sonra kendi hayatınıza göre adapte etmenizi tavsiye ederiz.

@artplusmarketing

Kırmızı Bölge – Bilgi Zehirlenmesi 

Sahte haberler yapan medya

@jsa.net

Bu medya sizi doğru olmayan bilgilere inandırmaya çalışır, kafanıza yanlış fikirler sokarak dünyada olup bitenleri yanlış yorumlamanıza yol açar. Bir bakıma propaganda yaparak sizi radikalleştirir, aşırı uçlara kaymanıza sebep olur. Medyadaki bu tarz haberler hep dramatize edilir, aşırı bir aciliyet unsuru taşırlar. Sonunda siz de bir taraf seçerek radikal bir şekilde fikrinizi savunursunuz; fikrinizin yanlış veya eksik olma olasılığı aklınızdan ucundan bile geçmez. Kısacası düşüncenizi sadece savunmak için savunursunuz. Medya Diyeti kapsamında kendinizi en çok korumanız gereken bölge de burası.

Turuncu Bölge – Tüketim

Bilgilerin bir algoritma yardımıyla yayın akışı şeklinde verilen pasif tüketim medyası

@freedomandsafety

Bu medya bilgileri belirli bir algoritmaya bağlı bir akış halinde verir. Algoritma bilgileri doğru ya da yanlış diye ayırmaz, kısacası haberlerin kırmızı bölgeye kayması olasıdır. Daha da kötüsü bu algoritma kişiler tarafından manipüle edilebilir. Bilginin kaynağını araştırmak ve doğruluğunu ölçmek size bırakılmıştır. İnsanların en çok zaman harcadığı sosyal medya örnekleri bu medyanın içine girer.

Journal of the Royal Society Interface’de yayınlanan bir araştırmaya göre sosyal medya, insanların karmaşık sorulara karşı daha iyi cevaplar seçmelerine yardımcı oluyor ama mantıklı düşünme ve akıl yürütme tam tersine negatif bir etkiye sahip. Kısacası sosyal medyadaki tüm bu hazır bilgiler insanı mantıklı düşünme yetisinden yoksun bırakıyordu.

Dahası aşırı sosyal medya kullanımı depresyona ve mutsuzluğa yol açıyor. Pittsburgh Üniversitesi’nde araştırma yapan bir ekip, sosyal medyayla olan ilişkilerini ve depresyon eğilimlerini ölçmek için 1,787 Amerikalı üzerinde bir çalışma yaptı. Katılımcıların dörtte birinin yüksek derecede depresif olduğunu açıkladılar. Daha da kötüsü ekip, sosyal medyada harcanan zaman miktarı ve depresif olma olasılığı arasında doğrudan bir ilişki olduğunu gösterdi.

Peki neden hala sosyal medyada gezmeye devam ediyoruz? Cevabı çok basit, çünkü eğlenceli. Fakat sorulması gereken asıl soru: Tüm bunlara değiyor mu? 

Sarı Bölge – Etkileşim

Kişilerarası iletişimi sağlayan veya gerektiren medya.

@peerrecoveryindiana

Hepimizin başkalarıyla iletişim kurmaya ihtiyacı vardır. İletişim kurmak bizi iyi hissettirir. Fakat her şeyin bir sınırı var.

Günümüzde iletişim çok hızlı bir konuma geldi. Birkaç saniye içerisinde dünyanın herhangi bir yerindeki bi insana mesaj gönderebiliyoruz. Aynı anda elliden fazla kişiyle konuşabiliyoruz. Fakat tüm bu hız bize dost mu düşman mı? Bu sorunun cevabı bu medyayı ne kadar yoğun kullandığımıza göre değişir. Hepimiz gün içerisinide mesajlarımızı ve maillerimizi kontrol ediyoruz ve geri cevap yazıyoruz. Fakat herkese o an cevap vermek zorunda değilsiniz. Sınırınızı siz koymalısınız. Günlük yaşantınızı etkileyecek kadar bu medyayı kullanıyorsanız, mesajlara cevap verme uğruna yaşadığınız anı mahvediyor olabilirsiniz. Bunun için biraz ara verip her şeyden eksildiğiniz gibi Medya Diyet’i uygulasanız ve biraz da olsa bu etkileşim yerine gerçek iletişimi deneseniz, nasıl olur sizce?

Mavi – Katılım

Tüketilen içeriğin seçilebildiği ya da içeriği doğrudan katılım gösterilebilen medya.

@trustedreviews

İçeriği seçmek, o içerik tarafından beslenmekten daha tatmin edicidir, ancak hayat stresli olduğu zaman biz kandırılmaya daha çok meyilliyizdir. 

İstediğimiz filmi seçip onu izlemek bizi mutlu yapar, üzücü olanlar bile. Dahası kurgu filmler empati yapmamızı kolaylaştırır dünyaya başka pencerelerden bakmanıza yardımcı olur. Oyun oynamak da beyninimiz için iyidir, daha farklı düşünmemize yardımcı olur, eğlendirirken aynı zamanda düşünmenizi sağlar. Kutu oyunları bizi daha akıllı ve sosyal bi insan yapar.

Her şeyde olduğu gibi bunun da fazlası size zarar verir. Fakat aktif yaratma ve kişilerarası iletişim, daha iyi bir ruh hali ve memnuniyetle ilişkilendirilebilir.

Kahverengi – Eğitim 

Ahlaki ve entellektüel yetenekleri arttıran medya 

@4liberty

 Bllimden tutun gündem haberlerine kadar öğrendiğimiz her içerik bizi mutlu eder, tabiki yararlı bir şey öğrendiğimizi düşünüyorsak. Öğrenmek ve kendini yetiştirmek iyi bir ruh sağlığı için olmazsa olmazlardandır. 

Günümüzde neler olup bittiğini bilmek, insanların neler tartıştığını anlamaya çalışmak entellektüel yeteneklerinizi arttırır. Dünya sorunlarına daha duyarlı bir insan olursunuz ve bu sorunlara çözümler yine sizin gibi insanlardan çıkar. 

Dahası öğrenme, güven ve öz yeterlilik duygusu oluşturmamıza yardımcı olur. Başka insanlarla daha kolay bağlantı kurmamızı sağlar. 

Yeşil – Gerçekleştirme

İçimizde en iyi olanı aradığımız kısım. 

@beat

Bu bölüm eğitim medyasının altında yer alır. Çünkü daha geniş bir alana sahiptir ve daha kısıtlayıcı olan doğrudan gelişme sağlar.

Örneğin sanat, fikir üretmek için gerekli olan bağlantıları daha kolay kurmamızı sağlar, genel zekayı ve empati yeteneğini geliştirir. İnsanın ruhunu dinlendirir, daha duyarlı bir insan yapar.

Kitap okumak bizi mutlu eder, farklı dünyaların kapılarını açarak vizyonumuzu genişletir. Sanat galerini gezmek bizi akıllı hale getirir, tiyatroya gitmek hoşgörü ve empatiyi arttırır.

Yeşil bölgenin şu anlık bilinen bir olumsuz etkisi yok. Bu yüzden ağırlığınızı bu bölüme vermeniz sizin için daha iyi olacaktır. Unutmayın: “Mutsuz insanlar televizyon izler, mutlu insanlar okur ve sosyalleşir”.

@student

İşte piramit bu şekilde. Unutmayın ki; bu piramit kişiden kişiye değişebilen bir yapıya sahip. Sizin için en iyisinin ne olacağını yine siz bilebilirsiniz. Kendi sınırınızı biliyor ve buna göre yaşıyorsanız ne mutlu size! Fakat yukarıda belirttiğimiz tehlikeli bölgelerde çok vakit harcıyorsanız kendinize bir dönüp bakmanız iyi bir fikir olabilir. Henüz hiçbir şey için geç değil.

Hayatınızı değiştirmeye bu günden başlayabilirsiniz.

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar