Mimaride Emojili Dokunuşlar
Hepimizin farkında olduğu gibi emojiler dijital iletişimin ilk günlerinden beri duyguları ifade etmenin mutlak bir yolu olarak kullanılıyor. Nedense, yazılarımızın içeriği her ne olursa olsun, ekranlardaki soğuk sayfaları bu renkli sembollerle süsleme ihtiyacı önemini kaybetmiyor. Araştırmalar, çevrimiçi gülümseyen bir yüze ve gerçek bir insan yüzüne baktığımızda beynimizin aynı kısımlarının harekete geçtiğini söylüyor. Yine aynı çalışmalar, emoji içeren paylaşımların takipçiler tarafından daha olumlu algılandığını ve daha fazla duygu uyandırdığını da belirtiyor. Durum böyle olunca da mimar Changiz Tehrani’nin Amersfoort ‘ta Attika Architeken Mimarlık Şirketi adına tasarladığı binanın, aslında çok da absürt bir tercih olmadığını elbette görebiliyoruz.
Changiz Tehrani, ortalama yükseklikteki bir binanın ana cephesinde, ateş tuğlalarla süslediği temayı beyaz beton şeritlerle çerçevelemiş. Yine ekranlarımızdaki beyaz sayfaları çağrıştıran bu kalın çizgileri de en çok tercih edilen 22 adet emoji ile adeta imzalamış. İmzalamış diyoruz, çünkü aslında mimarın bu tasarımı tercih edişindeki ana sebep de yaşadığı yılı bir imza gibi gelecek kuşaklara taşımak. Öyle ki, bir röportajında seçimini dile getirirken, uzun zamandır binaları için kullanıldığında kendi dönemini işaret edebilecek bir motif aradığını belirtip şöyle konuşmuş:
“Klasik mimaride geçmişte de kral başı, freskler vb. motifler bina cephelerinde süsleme amaçlı kullanılmıştır. Bizler de uzun yıllar sonra bakıldığında binanın hangi yıla ait olduğunu belirleyebilecek bir motif arayışındaydık. Ve bulduk.”
Binanın sansasyonel sunumu ve herkesin hemen hemen her saniye bakıştığı figürlerle süslenmesi çok ses getirmiş olacak ki konuyla ilgili pek çok yorum ve açıklama gazete makalelerinde yerini almış durumda. Bazı makalelerde kocaman emoji yüzlerin eski Gorgoyle lara benzetildiği belirtilmiş, oysa bu biraz haksızlık olur.
Emojiler ve Gorgoyle’lar – Ya Büyü Bozulursa ?
Bilenler anımsar ; Gorgoylelar eski zamanlarda geceleri yaşayan, gün ışığında ise taşa döndükleri için savunmasız kalan, o dönem binalarının köşelerinde ya da vurgulanmak istenen yerlerinde kocaman vahşi ağızlarıyla yapıdan adeta fışkırmış gibi duran hayali yaratıklara ait heykellerdi. Rivayete göre düşman balyozlarıyla parçalanmışlar, sağ kalmayı başaranlar da sonsuza dek taşa dönüştürülmüşlerdi. Ancak daha sonra büyü bozuldu ve süs olarak yerleştirildikleri yerlerden kopup cana geldiler ve intikam içi şartlandılar. Elbette bu hikayenin reytinginden tahmin edilebileceği gibi, heykellerin o dönemlerde tasarımlarındaki amaç daha çok, 1980 de Darth Vader’in başının Washington National Cathedrali’ne yerleştirilmesiyle aynıydı. Geçmiş dönemlerde bir binanın etkileyiciliği ve fark edilirliği gerek mitolojik, gerekse de bilimkurgu kaynaklı olsun ancak bu gibi ürkütücü ve şatafatlı motiflerle sağlanabilmekte, insan figürüne boyut ve psikolojik açıdan baskınlığıyla ölçülmekteydi.
Oysa emojiler popüler kültürde çok yeni oldukları gibi mimari bir bütünlük ve anlama hizmet edebilecek bir öyküleri bile yok. Yaşadığımız dönemin dolaysızlığını,netliğini ve hız tutkusunu hissettirmeye yetmiş durumdalar. Bu halleriyle bile, bir neslin temsilcisi olarak tarihteki yerlerini Betamax videoların yanında sağlam bir şekilde alabilecekler gibi duruyor. Ancak burada soracağımız esas soru mimarinin bütün flash akımlardan etkilenmesinin gerekip gerekmediği olmalıdır?
Binanın inşaatının yaklaşık 2 yıl önce bitmesine karşın emojileri geçen ay yerleştiren Tehrani, kendisine, fikrinin fazlaca “trendy” olduğu gibi eleştiriler yapıldığını ancak zaman içerisinde insanların eserlere genelde “zamansız”, “sonsuza dek yaşayacak” gibi yorumları hep yaptığını ve maalesef hep yanıldıklarını; ayrıca emojilerin binayı gayet bu zamana ait kıldığını ve istediğinin de tam olarak bu olduğunu belirtiyor.
Emlak piyasasında evlerin paralarını ödeyenlerin çoklukla erkekler ancak evleri seçenlerin de genellikle kadınlar olduğunu anımsarsak; bu tasarımın son dönem mimarisinde iz bırakacağı kesin.
Kaldı ki Kim Kardashian’ın kendi emoji setini oluşturup adını “Kimoji” koyduğu, geçen yıl Oxford İngilizce Sözlüğün kayıtlarına gülmekten gözünden yaş gelen emojiyi kaydettiği bir dönemde emojilerin daha pek çok niş alanda varlıklarını sürdürmeye hatta bazı durumlarda alfabenin tahtını zorlamaya başlayacağı kesin gibi duruyor. Burada da bize yanıtlanacak tek bir soru kalıyor.
Yeni dairenizin tarifini hangi emojiyle vermek istersiniz ?..