Paylaşmayı unutmayın.

İnsanlığın varoluşundan beri ilk ihtiyacımız beslenme olmuştur. Düşünsenize, yaşamımızı sürdürebilmek ve vücudumuzun ihtiyacı olan enerjiyi sağlamak için bile beslenmek zorundayız. Hatta ilk insanların hayatta kalma amacı yemekti, sonrasında barınma ve korunma ihtiyacı ortaya çıktı. Sonra bir gün geldi ve artık market alışverişleri kayıtsız kalamadığımız bir eyleme dönüştü.

Hepimiz ilkokuldaki ders kitaplarındaki resimlerden hatırlarız, elinde mızrak ve bıçak vb. ilkel aletler ile avlanan insanları. Zaman geçtikçe insanlar yemeğe nasıl ulaşılacağını öğrendi ve diğer ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yeni fikirler, aletler ve sanatlar ortaya çıkardı. Yani yeme gereksinimini karşılayabilen biri, diğer ihtiyaçlarına odaklanabilir ve daha iyi yaşamak için gerekli olan ilerlemeyi sağlayabilir.

Şimdi 21. yüzyıl insanları olarak yiyeceğe ulaşmak artık çok daha kolay. Mahallenizde hatta sokağınızda mutlaka bir market, bakkal, büfe bulunur ve aynı zamanda ürün çeşitliliği de fazladır. Üstelik her şey o kadar gelişti ki artık internetten bile kolayca yiyecek ihtiyacımızı sağlayabiliyoruz. En yenisi, en iyisi, en tazesi ve en doğalı artık alışverişlerdeki kriterlerimiz olmuştur. Ancak bu çeşitlilik ve rekabet ortamı ile reklamlar ve pazarlama çalışmaları ürünlerde kaliteyi düşürdüğü gibi bizleri de gereksiz harcama yapmaya itebiliyor.

Peki bunu nasıl aşacağız? İşte size sunacağımız küçük ama etkili tavsiyeler!

1- Aylık yiyecek alışveriş bütçenizi planlayın

@nielssteeman

Ülkemizde mutfak alışverişi  ağırlıklı olarak kadınların planlaması dahilinde bulunuyor. Öncelikle evinize aylık ne kadar para girişi var bunu belirleyin. Burada tam olarak bir bütçe  belirleyemiyoruz. Bazı ailelerde yalnızca bir kişi çalışıyor, bazılarında da birden çok. Aslında aile nüfusunu da düşünürsek, burada tüm marifet öncelikli ihtiyaçlarınızı belirlemeye kalıyor.

Eğer mümkünse önceki alışverişlerinizden kalan fişleri kontrol edin ve en çok hangi kategoride harcama yapmışsınız öğrenin. Et, süt ürünleri, sebze, meyve, bakliyatı ayrı ve temizlik malzemesi, bakım vb. ürünlere yapılan harcamayı ayrı hesaplayın. Dışarıda yapılan restoran harcamaları için de eğlence diye bir kategori açabilirsiniz. Tam bir ay boyunca bu kategorileri güncelleyip ortalama bütçenizi görebilirsiniz. Böylece bir sonraki ay yapacağınız harcamalar için bir bütçe belirleyebilirsiniz.

2- En çok harcama yaptığınız ürün kategorisini belirleyin

@schwartz

Harcamalarınızı kategorize ettiğinize göre artık en çok hangi kategoride harcama yaptığınızı rahatça görebilirsiniz. Örneğin; hayvansal ürünlere çok fazla harcama yapmışsanız dengeyi sağlamak için sebze ve meyve kategorisindeki harcamaları arttırıp, hayvansal ürünlerdeki gereksiz harcamaları düşürebilirsiniz. Bir de dışarıda yemek kategorisinde fazla harcama varsa, haftada bir veya iki gün evde yemek hazırlayarak daha ucuza getirebilirsiniz.

3- Farklı marketlerdeki fiyatları karşılaştırın

@parrueng

Ülkemizde hemen her mahallede en az üç tane bilindik market var. Piyasadaki rekabetten dolayı da aynı kategorideki ürünlerde aynı fiyatı görmek mümkün değil tabii ki. Arada sırada önünden geçerken bile olsa farklı marketleri gezerek fiyat karşılaştırması yapabilirsiniz.

Ayrıca bazı marketlerde indirim günleri olabiliyor, bunları takip edebilirsiniz. Bir kısmında da indirim kartları oluyor. Genelde ücretsiz olarak edinebildiğiniz gibi promosyonlardan da faydalanabilirsiniz. Bu şekilde ihtiyaçlarınızı eksiltmeden giderlerinizi azaltabilir ve bütçenizde olumlu bir etki yaratabilirsiniz.

4- Buzdolabındaki dondurucuyu efektif kullanın

Biliyorsunuz ki; ülkemizde birçok aile, yazın son demlerinde kışa hazırlık yapar. Domates sosları, dondurucuda saklanan bezelyeler, taze fasulyeler, barbunyalar… Hatta bazı aileler tarhana, makarna, salça, turşu gibi yiyecekler ile kışa hazırdır. İndirimde promosyonlu bir ürün gördünüz ve hesabını yapınca ne kadar kar ettiğinizi anladınız. İki tane alın ve onlardan birini dondurucuda saklayın. Sizler de hem vakitten kazanmak hem de bütçenizde tasarruf edebilmek için dondurucuda pişirmeye hazır doğal ve lezzetli yiyecekler hazırlayıp saklayabilirsiniz.

5- Saksıda sebze yetiştirin

@cathalmac

Her şeyin hazırına ne kadar alıştık değil mi? Aslında bunu pek düşünemiyoruz ama sebzeleri zahmetsiz bir şekilde evde saksıda yetiştirmeyi deneyebilirsiniz. Çeri domates, soğan, sarımsak, maydanoz, marul… Küçük bir balkonda küçük saksıların içine tohumları ekip sevgiyle yetiştirdiğiniz kendi sebzelerinizle yaptığınız salatayı hayal edin, ne kadar değerli değil mi?

6- Annenizi örnek alın

@alysonmcpee

Yıllar geçtikçe bizler de yavaşlıyoruz galiba… Eskiden daha küçük bir çocukken anneniz pazarda elinizden tutup bütün tezgahları gezip fiyatları karşılaştırıp sonra gidip en baştaki tezgaha tekrar dönerdi değil mi? Siz o zaman öfleyip püflerken anneniz sadece bütçesini koruma çabasındaydı… Onları hep geç anlıyoruz!

7- Yerel pazarlardan alışveriş yapın

Hepimiz yaz/kış, günübirlik veya birkaç günlük tatil kaçamakları yapıyoruzdur. Genelde şehrin kalabalığından biraz uzaklaşmak için doğaya ve köylere kaçmak isteriz. İşte o köylerdeki pazarları mutlaka ziyaret edin! Hem doğal ve sağlıklı yiyecekler bulmanın sevincini hem de yerel halkın mamulünü satın alarak onların bütçesine de katkıda bulunmanın tebessümünü hissedin. O lezzetlere bir paha biçmek mümkün mü?

Ek olarak bir alışveriş listesi yapın ve alışveriş sırasında tok olun. Böylece gereksiniminiz olmayan şeyleri satın almazsınız. Sonuçta hiçbirimiz açken biz değiliz, değil mi? 🙂

Bonus: Gereksiz harcamaları neden yaptığınızı merak ediyorsanız; ”Alışveriş Seçimlerimizi Nörolojik Kayıtlarımız Belirliyor” başlıklı yazımızı da okumanızı öneririz.

Sağlıkla kalın!

Paylaşmayı unutmayın.

Gamze Arpakçı