“Keşke Orada Çalışsaydım” Dedirten Ofis Binaları
Hepimizin hayattan beklentilerine şöyle bir baktığımızda, günümüzün en değerli şeyinin zaman olduğunu görüyoruz. Zamanımızı nerede, nasıl ve ne şartlarda geçirdiğimiz yaşam standartlarımızı belirliyor. Elde ettiğimiz sonuç ise hedeflerimizi saptamamızda ve tatmin duygusu hissedebilmemizde önemli bir rol oynuyor. Konu zaman olunca, elbette, bu durum en çok da çalışan çoğunluk için geçerli oluyor. Günün büyük bir kısmını iş yerinde, ofis binaları içerisinde geçiren çalışanlar, zamanlarının önemli bir bölümünü geçirdikleri ofis ortamının niteliğine göre hedefledikleri yaşam standartlarına ne oranda yakın olabildiklerini düşünür hale gelebiliyorlar. Bu durum hem ileriye dönük beklentileri belirliyor hem de orada geçirilen sürenin niteliğinde etkili oluyor.
Ofis iç dizaynı ve mimarisi çalışanların kendisini ayrıcalıklı ve değerli hissetmesinde rol oynarken, motivasyonlarını arttırıyor ve kuruma aidiyet hissini çoğaltıyor. Ülkemizde bu hassasiyette çok fazla kurum olmamasına rağmen dünyada bu zihniyeti uçlarda yaşayan ve mimari farklılıkları ile çalışanlarını herkesten ayıran ofisler görmek mümkün. Şimdi 2017 Dünya Mimarlık Festivali’nin dünyadaki en güzel ofis binaları için yaptığı kısa listeye göz atalım.
1- Pull & Bear Central Headquarters, Narón, Spain
Dışarıdan hoş görünen binada; cam asansörler, açık bir merdiven ve dört avlu bulunuyor.
2- Västgötagatan 5, Stockholm, Sweden
Modernize edilmesi gerektiği düşünülse de küçük camları ve yeşil cephesiyle 70’lerin karakteristiğini yansıtan bir bina.
3- EY Centre, 200 George Street, Sydney, Australia
Avustralya’daki EY Centre, modern dizaynına şehrin ruhunun yansıtıldığı bir yapı.
4- S.Y. Construction Headquarters, Taichung, Taiwan
Projenin tanıtımını yazan H.K.W Architects Associate, binayı “Doğal çevresi avlu ve iç mekan ile özünde birleşiyor.” şeklinde tanımlamış.
5- Architecture & Design Studio , Chennai, India
KSM Mimarlık Stüdyosu, çevre dostu ve iklim hassasiyeti bir mimariyle ilgili olan tasarım inançlarını ve prensiplerini somutlaştırıyor.
6- Lai Yard, Nanjing, China
Bu proje, mimarın ikili muhalefet teorisinin felsefesini ve anlayışını, gerçeği ve gerçekliği böyle bir yöntemle gözlemleme girişimini göstermektedir.
7- Co Op Kyosai Plaza, Tokyo, Japan
2011’deki büyük Japonya depreminden sonra bundan ders çıkarılarak, son model çevresel yapı sistemleriyle entegre edilmiş bir bina.
8- GLF Headquarters, Miami, United States of America
Konsepti kullanıcıya esneklik sağlamak ve açık alan duygusunu uyandıran geniş yer döşemelerine sahip lüks bir ofis ortamı yaratmak olan bina, bölgedeki mimari için de bir esin kaynağı olarak duruyor.
9- GS1 Portugal, Lisbon, Portugal
Bina, 70’lerin başında esin kaynağı olan ortogonal ızgaraya benzeyen Anglo-Sakson üniversite modelinden esinlenmiş.
10- Sonnesgade 11, Aarhus, Denmark
Mimarlık firması SLETH, bu yapıyı “Endüstriden canlı kültürel kent bölgesine dönüşümü yansıtmaktadır.” şeklinde yorumluyor.
11- Guilherme Torres Studio, São Paulo, Brazil
21. yüzyılın ruhunu yansıtan bu bina, dışarıdan bakıldığında oldukça sade görünüyor.
12- Headquarters of Wrzesińskie of News, Września, Poland
Üç katlı binanın biçimi, fonksiyonel programı ve düşük bütçesiyle belirlenmiş. Teras şeklindeki silueti sayesinde yayınevi, çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor.
13- Zaha Hadid Architects, Port House, Antwerp, Belgium
Hem altındaki eski mimarisi hem de üstündeki modern tasarımıyla oldukça özel bir yapı.
Bu ofis binaları için söylenecek tek şey sanıyoruz: Keşke orada çalışsaydım!