İnsanoğlunun Sanal Prangası: Teknoloji
Digital çağ, gelişen teknoloji yeni buluşlarıyla hayatımızı kolaylaştırırken diğer yandan da artık sadece hayatımızı kolaylaştıran objeler olmaktan öte anlamlar taşıyor. Sosyal statümüzü, kişilik özelliklerimizi, hatta hayata karşı duruşumuzu sembolize ediyor. Bunda elbette ki çılgın bir hızla gelişen teknolojinin, modanın, tüketim toplumunun dayatması büyük etken.
Doğayla bağları kopan günümüz insanı artık gökyüzüne, yıldızlara bakacak vakit bulamazken; telefon, bilgisayar ya da televizyon karşısında saatlerce zaman geçiriyor. Ve sonuç; insan teknolojiye sahip olması gereken bir varlıkken, teknoloji insanlara sahip olmaya başladı!
Teknolojisiz Hayat Mı? ASLA!
Sabah cep telefonunuzun alarmı ile uyanıp, ilk iş maillerinizi ya da gelen çağrıları kontrol etmek mi oluyor? Ya da dışarı çıktığınızda gördüğünüz güzel bir çiçeği seyretmek yerine hemen fotoğrafını çekip, sosyal medyaya mı yüklüyorsunuz? Su içmek, içeceğiniz ilacı unutmamak, marketten alınacakları aplikasyonlar ile mi takip ediyorsunuz? Şunun şurasında yaklaşık on sene önce hayatımızda olmayan gelişmeleri düşününce bile “nasıl yaşıyormuşuz” mu diyorsunuz? Tebrikler teknolojinin esiri olmuşsunuz… Hemen sosyal medya hesaplarınızı güncelleyiniz.
Teknoloji, hayatımızı şekillendiren en önemli gelişmelerden biridir. Buna bağlı olarak ortaya çıkan birçok teknolojik cihaz ve sosyal medya ise hayatımızı kolaylaştırırken, insanlar arası iletişimin ve etkileşimin de en önemli araçlarındandır. Sosyal medya da geçirilen uzun zamanlar adeta hayata karşı duruşumuzun bir sembolüdür. Kendi dünyamızdan izler taşıyan bu hesaplarda geçmişimizdeki anıları sembolize eden fotoğraflar ve videolar sayesinde belleğimizi de korumaya çalışırız. Toplumsal bir gruba aile olabilmek için kimi zaman da kendi içsel yalnızlığımız susturabilmek için uzun vakitler geçiririz. İçinde yaşadığımız kültür, toplumsal statümüz, bizi etkisi altına alan reklam kampanyaları, televizyon programları ve rol model alınan ünlü kişiler özellikle gençler üzerinde olur.
Emzik Yerine Telefonla Susturulan Nesiller Geliyor!
Hayatımızın her alanında ve her anında olan teknolojik gelişmeler, bizlerin her gün bir ihtiyacı, bir vakti karşılamasını sağlayarak hayatımızı kolaylaştırmaya ve bize yardımcı olmaya çalışır. Kimi zaman ise sosyalleşmemize ve eğlenceli vakit geçirmemizi sağlar. Ancak sahip olduğumuz teknolojik eşyalar ile geçirilen uzun vakitler, yaşamımızı kolaylaştırma işlevinden çok zorlaştırmaya, karmaşıklaştırmaya başlar.
İnsan teknolojiye sahip olması gereken bir varlıkken, zamanla teknolojinin insanlara sahip olmaya başladığını görüyoruz. Bu nedenle günümüzde insan – insan ve insan – doğa ilişkisi giderek bozulmaktadır. Artık dünyaya gelen çocuklar, doğal ve saf bir dünya yerine teknolojik eşyalarla donatılmış yapay bir çevrede doğuyor. Yürümeye başlamadan önce ağlayan çocukları telefon ile susturuyoruz.
Yağmur Yağdığını Twitter’dan Öğreniyoruz…
Günlük hayatta her şey otomatikleşip akıllı hale geliyor; çamaşır makinesinden televizyona, telefondan uzaktan kumandalı tüm teknolojik aletlere kadar çeşitli elektrikli ve elektronik eşyalar yaşamımıza kök salmış durumda. İnsanın doğaya, denizin tuzuna, yağmura, sıcağa, soğuğa, gök gürültüsünün o korkunç sesine, ağaçların tomurcuklandığı ve renklendiği bitki örtüsüne duyduğu hasreti bile algılayamadığı sanal bir dünya inşa ediliyor. Papatyanın güzelliklerini arkadaşımızın Instagram hesabından, havanın yağmurlu olduğunu Twitter’dan duyar olduk. Elbette içine doğru yuvarlanarak düştüğümüz bu sarmalın farkına varabilmek gerekiyor.
Teknoloji Detoksunu Deneyin!..
Teknoloji bu kadar hayatımızın içindeyken, ondan tamamen kopmak tabi ki doğru değil. Bahsettiğimiz gibi teknoloji hayatımızı kolaylaştıran bir gelişme. Ancak hayatımızı sadeleştirerek teknolojiyi hayatımızın merkezinden çekerek, yaşamayı deneyebilirsiniz. Kısa süreli yapacağınız “teknoloji detoksu” inanın çok iyi gelecek.
İşte teknoloji detoksu için öneriler:
- Teknolojik cihazlarda geçirdiğiniz vakti hesaplayın. Bu vaktin ne kadarının gerekli olduğunu düşünün. Bu zaman diliminde ihmal ettiğiniz dostlarınız ya da aileniz ile buluşup, sohbet edin. Tabi telefonları sessize alarak.
- Doğanın güzelliklerini ve size hissettirdiği özgürlüğü unutmayın. Bu nedenle doğa ile fazla vakit geçirin. Mümkünse uzun doğa yürüyüşleri yapın.
- Sabahları uyanabilmek için odanıza çalar saat alın ve telefonunuzu, bilgisayarınızı, tabletinizi mümkünse uyuduğunuz odada bırakmayın.
- Büyüklerimiz boşuna dememiş “kitap en iyi arkadaştır” diye. Kitap okuma alışkanlığınızı dijital ortamda sürdürmeyin. Kitapçıya gidin ve okumak istediğiniz kitabı elinize alın, hissedin.
- Evinizde yer alan teknolojik cihazlara sınırlama getirin. Ev içinde bir bilgisayar yeterli iken, her odaya bilgisayar ya da televizyon almayın.
Teknoloji bağımlılığı ile ilgili, Brezilya’nın 12 Haziran’da kutladığı Sevgililer Günü – Dia dos Namorados – için Vivo tarafından hazırlanan reklam filmi ile ilgili yazımızı okumanızı da tavsiye ederiz.