Dört Adımda Başarılı Bir Blog Oluşturmak
Zamanında bir blog açıp, blogunuzu görseller ve yazılar ile destekleyerek kendinize büyük bir kitle edinebilirdiniz. Sadece güzel bir içerik veya tutku ile bunu başarabilirdiniz. Fakat internet eskisine göre çok daha kalabalık ve karışık. İşler fazlasıyla değişmiş durumda. Artık ortada milyonlarca blog var ve herkes bu eylemin bir parçası olmak istiyor. Ve bu gelişen süreçte karşımıza yenilikler çıktı: e-posta içerik teslimi, web seminerleri, metin yazarlığı ve çok daha fazlasından oluşan yeni bir sektörle karşı karşıya kaldık. Peki, bu gelişen süreçte blogunuzu nasıl daha iyi bir konuma getirebilirsiniz? Gelin dört adımda bunu nasıl başarabileceğinizi inceleyelim.
Fikirlerinizi paylaşabileceğiniz bir topluluk bulun!
Okurlarınıza sesinizi duyurabileceğiniz bir platforma ihtiyacınız var. Eski zamanlarda Amerikalı siyasetçiler ve konuşmacılar bunun için bir sabun kutusunu kullandı. Evet, şaşıracaksınız ama sadece bir sabun kutusu! Sadece tahta bir kutu üstüne çıkıp konuşmalarını yaptılar ve başarılı da oldular. Çünkü seslerini duyurabilmek için kalabalığın içinden sıyrılabilmeleri gerekiyordu. Bu noktada yapmanız gerekenin bir kutu bulmak olduğunu söyleyebiliriz. Kutunuzu olabildiğince güzel bir yere koymanız gerekiyor. Odanızın bir köşesinde veya ormanın derinliklerinde kutunuzun üstünde konuşuyor olmanızın bir anlamı olmayacaktır.
Gelin Wikipedia’dan alınmış olan şu notlara bakalım:
“Konuşmacılar Köşesi, açık havada konuşma, tartışma ve tartışmaya izin verilen bir alandır. Orijinal ve en çok dikkati çeken alan, İngiltere’deki Hyde Park’ın kuzeydoğu köşesindedir.”
Okurlarınıza seslenmek için kendi Hyde Park’ınızı bulmalısınız, kalabalık kitlerin bulunduğu ve yazdıklarınızın değer bulacağı bir yer.
Blogunuz çevreniz tarafından oldukça olumlu tepkiler alabiliyor olabilir ama işlerin asıl değiştiği nokta daha büyük bir kitleye ulaşabilmenizle alakalıdır. Yazdıklarınızı kabul edebilecek büyük bir web sitesi bulmakla işe başlayabilirsiniz. Bulduğunuz bu web sitesinin sizin konunuzla alakalı olması çok büyük bir önem taşıyor, daha önce bahsettiğimiz gibi yazdıklarınızın değer bulacağı bir platform olması gerekiyor. Bulduğunuz bu web siteleri ile iletişime geçip yazılarınızı yayınlamalarını isteyin. Yazılarınız kabul edildiği ve yayınlandığı zaman kendi Hyde Park’ınızı bulduğunuzu göreceksiniz.
Kalite ve Özgünlük
İçeriğinizin kalitesi, yazılarınızın popülaritesini belirleyecektir fakat yazılarınızın özgün olup olmadığı okuyucularınızın gözünden kaçmayacaktır. Peki, bu iki önemli şeyi nasıl elde edeceğiz? Yazdığınız veya ilgilendiğiniz konularda başarılı olmuş kişileri düzgün bir şekilde inceleyebilmek bu konuda size yardımcı olacaktır. Çalıştıkları eserlerin üzerinden dikkatle geçin ve ne gibi yenilikler getirebileceğinizi düşünün fakat ne olursa olsun kopyalamak gibi bir hataya düşmeyin. Özellikle yazma konusuna değinecek olursak başarılı blog yazarlarını takibe alın. Sadece yazdıkları konu üzerinde durmak yerine stilleri, seçtikleri kelimeler, metin yazarlığı hatta ve hatta yazıların tasarımına dikkat edin.
Göz ardı etmeyeceğiniz küçük bir ayrıntı bile başarınızın sırrı olabilir. Ardından kendi yazılarınızı oluşturmaya geçebilirsiniz fakat burada da önemli ayrıntılar karşımıza çıkıyor. Okurların gördüğünde heyecana kapılacağı şeyler yazmayı denemelisiniz, hemen tanınıp ilgisini çekmeyecek şeyler değil. Kısa cümleler ve başlıklar beklediğinizden daha fazla ilgi çekebilir. Yazdığınız konu hakkında daha kısa ve yaratıcı başlıklar kullanmaya başlayın. Mükemmel blogu elde etmek için öncelikle kendinizi bu konular üzerinde mükemmelleştirmeniz gerekiyor. Düzenli okuyup, düzenli yazıp, düzenli olarak yayınlamaya başladığınız zaman istediğiniz başarıyı elde etmeye başladığınızı göreceksiniz. Tutarlı kalite ve özgünlük, başarınızı arttırır.
Blogunuzun Geleceğini Tahmin Etmeyi Deneyin
Bunun için psişik olmanıza gerek yok! Blogunuzun gösterim sayısının grafiği bu konuda sizlere fazlasıyla yardımcı olabilecek veriler içerir. Daha önceki konumuzda bahsettiğimiz gibi düzenli okuyup düzenli yazan bir blog yazarı olmayı başarabildiğiniz an, grafikleri incelemek sizin için artık çok daha kolay olacaktır.
Grafiklerinizde öncelikle kontrol etmeniz gereken şeyler düşüşlerdir. Bunlar bizim için çok önemlidir çünkü yaptığımız yanlışları tekrar etmemizi engelleyecektir. Düşüşe sebep olmuş yazıların incelemesini tarafsız bir şekilde yapabilmeniz gerekiyor. Acaba kullanıcının ilgisini çekmemiş olan şey neydi? Bu hataları telafi ettikten sonra grafiğin sabit olan kısmını incelememiz gerekiyor.
Grafiğin sabit olan kısmının da bizlere çok şey anlattığını bilmeliyiz. Bu kısımda da düşünmemiz gerekiyor. Çünkü beklenileni elde edememiş fakat okuyucu kitlemizin bir kısmının ilgisini çekebilmiş yazılarınızın sizlere ne gibi faydaları ya da ne gibi zararları olacağı önemlidir. Genel olarak okunma sayımızı arttırması gibi faydaları olurken ilerleyen zamanlarda okurların ilgisizliği ile orada çürüyecek olan bu yazılardan vazgeçip daha çok kullanıcıya hitap edebileceğiniz, yeni yazı türlerine geçmelisiniz.
Grafiğimizin altın madeni olan yükselen yazılar, dikkatle incelememiz gereken yerler sırasında burası birinciliği elinde tutuyor diyebiliriz. Çünkü doğru yolda olduğumuzu hissettirip, motivasyonumuzu arttıracak bu yazılardan bir sonrakiler için de çok fazla ders çıkarabiliriz. Bu yazılarda aramamız gereken şey, bu yazıları üst sıralara taşıyan noktalar. Bu noktaları bulup bu noktalar üzerinde olduğunuz yerden çok daha iyi yerlere gelmek için çabalarsanız kesinlikle çabanızın karşılığını alacağınıza eminiz. Denemekten ve çabalamaktan asla vazgeçmeyin!
“Bir roket yapmaya yeterlilik kazanmadan önce, altmış beş bin hata alırsınız.” -Wernher von Braun
Genç Yetenekleri Göz Ardı Etmeyin!
Yazımızın daha önceki kısımlarında büyük kitlelere seslenebilen blog yazarlarını takibe almanızı ve dikkatle incelemenizi söylemiştik. Bu konuda önemli bir noktaya bu maddede değinmek istiyoruz. Genç yetenekleri göz ardı etmek gibi bir yanlışa düşmek, blog dünyasında kabullenilebilecek bir yanlış değil. Günümüz şartlarında internetin hakimi denilebilecek ve sayıca da üstünlüğü kurabilmiş gençlerin fikirlerini ciddiye almak sizlere çok büyük kazançlar sağlayacaktır. Takibe aldığınız yazarlar arasında mutlaka genç yeteneklerin olduğundan emin olun. Nasıl yazdıklarına, nelerden bahsettiklerine, hangi konulara değindiklerine ve kitlelerine nasıl seslendiklerine dikkat edin ve kendi blogunuza bunu uyarlamaya çalışın.
Blog dünyasında gençlerin yeri kesinleşmiş denilebilir. Bu nedenle başarılı olmuş genç yetenekler bizler için önemli olduğu kadar sizin için de önemli olmalıdır. Sadece blog yazarı olan gençlerle değil, okuyucularınız arasında bulunan gençlerin de fikirleri sizin için önemli olmalı. Okuyucularınızdan geri dönüş alabilmeniz ve bu geri dönüşleri düzgün bir şekilde değerlendirmeniz çok önemli ve bu konuda gençlerin fikirlerini önemsemenizi tavsiye ediyoruz. Ayrıca aldığınız her geri dönüş iyi olacak diye bir şey olmadığı konusunda da sizleri uyarmamız gerekiyor. Bu kötü geri dönüşler üzerinde de düşünmeyi unutmayın. İnsanlar yanlışlarını tespit edebilip düzelttiği zaman ilerlemeye başlar.
Bu dört maddeyi blogunuza uyarladığınızda yükseldiğinizi hissedeceksiniz. Şimdiden büyük bir kitleye seslendiğinizi düşünüp yazmaya başlayın.
Tavsiyelerimiz bitmiyor! Bir bloggersanız Bloggerların Hayatını Kolaylaştıracak Web Siteleri yazımız da mutlaka ilginizi çekecektir.
Başarılar!