Dijital Pazarlamada Sürüngen Beynin Önemi

Paylaşmayı unutmayın.

Dijital pazarlamada en önemli noktalardan biri dijital dünyada yer alan insanların ilgisini çekmektir. İster bir e-ticaret siteniz olsun, ister bir dijital ajansınız; günümüzün internet ve sosyal ağlar ile iç içe geçmiş dünyasında dijital pazarlamaya mutlaka başvuracaksınız.

Dijital pazarlamaya başvurduğunuz noktada, müşterilerinizin algı yapısının, daha geniş bakış açısıyla da insan beyninin nasıl çalıştığını bilmeniz büyük önem taşıyacaktır. Böylece çok daha iyi geri dönüşler alabilirsiniz.

Bir reklam filmi hazırlarken ya da bir web sitesi tasarlarken ilgi çekmek için çeşitli yöntemlere başvurmanız gerekecektir. Bu yazıda, bu yöntemleri tespit etmek için sürüngen beynin özelliklerinden nasıl yararlanabileceğimizi inceliyor olacağız.

Başlıyoruz…

Sürüngen Beyni Tanıyalım

İnsan beyni 3 kısma ayrılır. Yeni beyin, duygusal beyin ve sürüngen (eski) beyin. Yeni beyin rasyonel düşüncelerle, duygusal beyin -adından da anlaşıldığı üzere- duygu ve altıncı hislerle ilgilenirken; sürüngen beyin anlık kararlarda görev yapmaktadır.

İnsanlar genel olarak bir ürün veya hizmet satınalma kararını, mantıksal olarak vermektedir. Buna rağmen bakıldığında çoğu zaman satınalma kararı, mantık çerçevesi içinde yer almaksızın anlık olarak sürüngen beyin tarafından verilmektedir.

Pazarlama faaliyetlerinde çok fazla yapılan hatalardan biri, hedef olarak yeni beynin seçilmesidir. Teoride doğru gibi görünen bu düşünce pratikte ise geçerli değildir. Çünkü satınalma süreçlerinin en başında ikna edilmesi gereken, 450 milyon yıllık bir maziye sahip olan sürüngen beyindir. Yani insanların beyninde ”satın al”  komutunu oluşturmak için sürüngen beynin dikkatini çekmeniz gerekir.

1-Beyin Sadeliği Sever

Bir web sitesi hazırlarken veya bir tasarım yaparken çoğu zaman ayrıntılarda boğuluruz, öyle değil mi? Seçenek sayısı ne kadar fazla olursa insanların kafası da o kadar karışacaktır. Karışıklık ise görülerek elde edilmiş avantajı kaybettirir.

2-Görsellik Beyin İçin Vazgeçilmezdir

Etkili ve yaratıcı bir görsel, birçok cümle kurmaktan daha etkili bir biçimde beyne nüfuz eder. Çünkü beynimiz, görselleri yazıya göre 60 bin kat daha hızlı işler. Görsel ve metin barındıran sayfaları, yalnızca metin sayfalarına göre daha iyi anlarız ve daha uzun süre hatırlarız.

İnsanlar e-postalarını okumadan önce, iletiye şöyle bir göz gezdirip okumaya değer gördüklerini seçer.

Pazarlama e-postanızı yeniden tasarlayın. Bir hikaye veya duygu yaratabildiğiniz görselleri seçebiliyorsanız doğru yoldasınız demektir.

3-Beynin İnsan Yüzlerini Tanıma Yeteneğini Kullanın

İnsanlar doğdukları andan itibaren, insan yüzünü çok iyi bir şekilde tanımlayabilir ve tanıyabilir. Tüm insan yüzleri, otomatik olarak dikkat çeker. Hatta bebek yüzleri diğer yüzlere oranla beynin birçok merkezini uyarır.

Pazarlama kampanyanızdaki görsellerde, harekete geçirici mesajınıza(CTA) veya görselinize doğru bakan bir insan yüzü görseli ile kullanmanız, çoğu kişinin, bu insan yüzünün baktığı yöne doğru bakmasına sebep olacaktır.

4-Öncesi ve Sonrası… Zıtlıklar beynin ilgisini çeker

İnsanlara, ürün veya hizmetinizi kullanmadan önceki ve kullandıktan sonraki durumlarını etkili bir biçimde gösterirseniz, daha iyi ve daha hızlı sonuçlar elde edersiniz.

5-Renkler ve Beyne Etkileri

Her renk beynimiz için farklı anlamlar ifade etmektedir. Sarı renk beynin endişe ve kaygı merkezini uyarır. Mavi renk ise güven verir.

Dijital Pazarlamada Beyin

Kırmızının gücünü bilir misiniz? Peki, neden çoğu yiyecek ürün ambalajının kırmızı renkte olduğunu hiç merak ettiniz mi? Kırmızı renk, hem dikkat çekici hem de iştahı kabartıcıdır. Atalarımızın hayatta kalabilmek için meyveleri yeşil yapraklar arasından ayırt etmesi gerekiyordu. Bu yüzden insan beyni kırmızı rengi tanımak ve ayırt etmek için bir mekanizma ve hassasiyet geliştirdi.

Hiç ummadığınız bir renk belki de pazarlama kampanyanızı patlatacak renk olabilir. Bu yüzden renklerin gücünü hafife almayın.

6-Beyin Kaybetmek İstemez

İnsanlar için bir şeyleri kaybetme hissi güçlü bir uyarandır. Bu yüzden de birçok dijital pazarlamacı hazırladıkları e-postalarda, uygulama bildirimlerinde ya da site üzerindeki gösterimlerde aciliyet ve tükenme hissi uyandırır. Bu yüzden bir ürünün stoklarının bitmek üzere olduğunu göstermek iyi bir fikirdir.

Bahsettiğimiz adımları takip ederseniz bir şey kaybetmezsiniz, fakat bu sayede elde ettiğiniz ilerleme için bir “teşekkür”ünüzü alırız.

 

 

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar