Ajans Öldü, Yaşasın Yeni Ajans!

ajans

Paylaşmayı unutmayın.

İnsanlık tarihi kadar eski olan ve değişik kanallara kendini yeniliklere sürekli adapte eden bir pazarlama yöntemi: Reklam! Peki, reklam mimarı ajanslar? Bir ajans, bu hızlı değişime ayak uydurmaya çalışan bir neslin içerisine kendini nasıl adapte ediyor?

İyisi kötüsü olmaz diyerek bir dolu klişeye maruz bıraktığımız reklam, temelini taa milat öncesi çağlarda atmış. ”Çığırtkanlık” olarak adlandırılmış, eleştirilmiş, yüceltilmiş hatta bir dönem altın çağını yaşamıştır. Reklamcılık sektörüne çağ atlatan David Ogilvy’in de dediği gibi ”Yeniliği destekleyin. Değişim can damarımız, durağanlık ölüm çanımızdır.”

old tv

@garciasaldana_

Bozulma terimini hiç duydunuz mu? Hangi mana ile kullanıldığı çoğunlukla bilinmese de temeli Harvard İşletme Okulu’ndan Clayton Christensen’in “The Innovator’s Dilemma” kitabına dayanıyor.  Clayton, iş dünyasında büyük şirketlerin hali hazırda bulunan müşteri tabanını korumak adına görmezden geldikleri düşük ihtimalli bir yeniliğin ortaya çıkardığı bir model tespit etti. Örneğin müzik endüstrisi, ses kalitesi ya da başka sebeplerle CD ya da kasetten daha düşük kalitede gördükleri mp3’ü görmezden geldiklerinde 10 yıl sonra Spotify, Apple ya da Google gibi büyük dijital oyuncular tarafından kontrol edilmek zorunda kaldılar.

Gelelim, reklam ve reklam ajanslarına…

Reklam ajansları da 20. yüzyıl boyunca özellikle de TV’nin ana akım haline gelmesiyle birlikte 1980’de reklam pazarından 12 milyar dolar, 2000’de ise 52 milyar dolar kadar şaşırtıcı derecede iyi bir pay aldı. Reklamın altın çağını yaşadığı dönemlerde pek çok genç bu sektöre girip kendi çağını yaşadı. Çoğu zaman dürüstlük sorgusu yaşadı; zamanı geldiğinde cinsiyetçi eleştiriler aldı ve bir şekilde en dipte kaldığı dönemde bile ayakta kalmayı başardı.

Evet ajans öldü, fakat durmadı!

sosyal medya logoları

@tracyleblanc

İnternet Devreye Giriyor

İnternet’in hayatımıza girmesi ile birlikte reklam sektörü de yeni işler denemeye başladı. Ama ana akım medyanın o janjanlı dünyasından sonra rakamlar ve pop-up’lar oldukça sıkıcı ve çekicilikten uzak görünüyordu. Reklam ajansları İnternet’e çok yönelmek istemediler ama İnternet tahmin edildiğinden daha çok bir hızla yayıldı. 2000’lerin başına geldiğimizde reklam ajansları ve küresel gruplar, İnternet’i düşük uçlu bir tehdit olarak görüyorlardı. Çünkü hala insanlar radyo dinlemeye – açık hava olduğu gibi onların sahasıydı- ya da televizyonda o etkileyici reklamları yayınlanmaya devam ediyordu.  Ancak 2005 yılına geldiğimizde, İnternet tamamen bir tehdit haline gelmişti. 2005 yılı dijital pazarlamada bir devrim yılı olmuştu.

2005 WPP Yıllık Raporu’na göre;

1) Tüketiciler, medya ve eğlence seçeneklerini kontrol altına aldı.

2) Pazarlamacılar, hesap verebilirlik ve yatırım getirisi arayışlarını artırdı.

Artık dijital ajanslar ortaya çıktı ya da geleneksel ajanslar da dijital işler yapmaya çalıştı ama bir adaptasyon süreci olmalıydı. Nihayet 29 Haziran 2007’de Apple ilk Iphone’unu çıkardı ve mobil çağa atladık. İnsanlar yürürken, otobüste, metroda, trende içeriklere ulaştı ve içerik üretebildi. Radyolar ve gazeteler online versiyonda yayın yapmaya da başladılar. Bu kez de mobil reklamlar…

Danışmanlık Şirketleri Devreye Giriyor

Yönetim Danışmanlık Şirketleri iş dünyasında her yerde var olan bir alandı. “Dijital” fırsatı belirleyen ilk unsurlar IT odaklı şirketlerden (Accenture, Deloitte ve IBM) oluşuyordu. Bir fırsattan diğerine atladılar; bazı büyük ajansların hâlâ içeri girmeye çalıştıklarını veya göz ardı etmeye çalıştıklarını fark ettiler: Analiz, performans ve çevrimiçi pazarlama yeni bir fırsat ortaya çıkarmıştı.

Geçtiğimiz yıl Brezilyalı bir geleneksel reklam ajansı başkanı “Danışmanlık firmaları işimizin değerini düşürüyor.” diye bir röportaj verdi. Bu, danışmanlık şirketlerinin ajans alanına girip, yaratıcı kampanyaların tam olarak nasıl çalıştığını bilmeden değer algısını yok ettiği anlamına geliyor. Geleneksel medyadan daha düşük bütçeli işler yapılabilen bu yeni reklam dünyasında çok daha fazla insana ulaşma imkanı da söz konusu oluyor. Hatta burada tüketici de sürece katılıyor, viral dediğimiz işler de ortaya çıkıyor. Ancak Brezilyalı ajans başkanının dediği gibi artık danışmanlar da yaratıcı olmalı.

Biz İnternet’i çok sevdik, gelecekte de söz sahibi olacak olan çok fazla etken ortaya çıkacağına eminiz. Öyleyse kimin kalıcı olacağını görmek istiyorsak kimin yaratıcı işler yaptığına bakmak lazım diyoruz. Çünkü konu ister reklam, ister ajans, ister yenilik olsun çağın yaratıcı gücünü kullanmazsa ölüm çanını çalıyor demektir!

Günümüzde reklam ve reklam ajanslarının yerini inceledikten sonra 2020 Yılında Pazarlama ve Reklam yazımızın da ilginizi çekeceğini düşünüyoruz.

Kaynak

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar