Dijital Dönüşümde Profesyonel Hayattan Gelecek Beklentileri
Dijital Dönüşümde Profesyonel Hayattan Gelecek Beklentileri. Özellikle son yıllarda profesyonel hayatta en çok konuşulan, araştırılan konulardan biri de işin geleceği. Pandemi gibi bir gerçekle insanlık yüzleştiğinden bu yana işin geleceği daha çok araştırılır, konuşulur oldu. Dijital dönüşümün insanlığa kelimenin tam anlamıyla çağ atlattığı bir dönemdeyiz. Bu sebeple birçok kişinin düşündüğü tek konu gelecek iş hayatında bizi nasıl bir hayat bekliyor?
Bu yazımızda yapılan araştırmalar çerçevesinde profesyonel hayatın dijital gelecekte beklentilerinden bahsedeceğiz.
Dijital Dönüşümde Profesyonel Hayattan Gelecek Beklentileri
Dijitalleşen Dünyada Teknolojik Adaptasyon
Araştırmaya katılan şirketlerin neredeyse %90’nı gelecek 2-3 yıl içerisinde büyük veri analitiği , bulut bilişim, özellikle nano teknolojiyle hayatımıza giren yeni materyallerin kullanımı, makine öğrenmesi ve şifreleme ve siber güvenlik iş süreçlerine entegre etmeyi planladıklarını açıkladılar.
2025 yılına kadar bahsettiğimiz teknolojileri iş süreçlerine entegre etmek için sadece %12 oranında bir şirketin şimdiden yatırım yaptığını duymak biraz şaşırtıcı. Araştırmanın çıktılarına göre birçok şirketin teknoloji farkındalığı oluşmuş durumda fakat ihtiyaç analizleri henüz net değil. Bu sebeple yatırım yapma konusunda somut adımlar atmaya başlamadıklarından bahsetmek mümkün.
Dijitalleşmede Teknik ve Sosyal Beceriler Ne Kadar Önemli?
Geleceğin profesyonel iş hayatında şüphesiz en can alıcı ihtiyaçlardan birinin de kişilerin beceri setlerine sahip olması. Bu becerilerin işgüçlerine kazandırılması ve strateji sistemlerinin geliştirilmesi hem şirketlerin hem de ülkelerin rekabetçi gücünü belirleyecek ana etken olacak diyebiliriz.
Yapılan araştırmalara göre 2025 yılına kadar birçok yöneticinin yükselişte olacağını düşündükleri teknik beceriler haricinde birkaç beceri daha var. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz;
- Esneklik
- Öğrenmeye açık olma
- Eleştirel düşünme
- Öz kontrol
- Yönetim
Gibi beceriler ön plana çıkıyor.
Hala devam eden pandemi hayatımıza ilk girdiğinde şirketler büyük zorluklarla bu sürece adapte oldular. Ve yapılan araştırmalar gösteriyor ki, bu süreçte şirketler bazında gerçekleşen en büyük farkındalık beşeri sermayeye yapılan yatırımlar olmuş. Yapılan araştırmaların sonuçlarıyla farkındalık artışı paralellik gösteriyor.
2020 Ekim ayında yayımlanan Dünya Ekonomik Forumu (WEF) raporuna göre şirketler önümüzdeki 6 aylık periyotta çalışanlarının en az %40’lık(reskilling) kısmına yeniden beceri geliştirmeye ihtiyaç duyulacağını düşünüyor.2 yıl öncesine kadar yöneticilerin %65’lik kısmı yeni beceriler kazanmanın çalışanlar için bir zorunluluk olduğunu düşünüyordu. Günümüzdeyse bu oran %95.Bir diğer yandan 2025 yılına kadar şirketler çalışanlarının en azından %70’ine yeniden beceri kazandırma ve beceri geliştirme eğitimleri vermeyi planlıyor.
Bu sebeple beşeri sermayeye verilen önemi gösteren bir diğer gelişme ise, şirketlerin teknolojik dönüşüm nedeniyle işini kaybedecek olan çalışanlarının yaklaşık yüzde 50’sini, farklı rollerde değerlendirmeye yöneleceklerini ifade etmeleri.
Sosyal Beceriler
Yapılan araştırmalara göre şirketler geleceğin en önemli sosyal becerilerini şu şekilde sıralıyorlar;
- Öğrenmeye açıklık
- Dayanıklılık ve stres toleransı
- Değişime açıklık – esneklik
- Yaratıcılık
- Duyusal zekâ
- Liderlik ve inisiyatif alma
- Sistemsel düşünme
- Eleştirel düşünme
- İletişim ve ilişki yönetimi
- Kompleks problemleri çözebilme
Araştırmaların sonuçlarına göre sosyal beceriler kategorisinde en yüksek beceri açığının değişime açıklık-esneklik, yaratıcılık, sistemsel düşünme ve kompleks problemleri çözebilme becerileri göze çarpıyor.
Teknik beceriler bazında şirketlerin öncelikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir;
- Dijital pazarlama
- Yazılım geliştirme
- Veri analitiği
- Veri güvenliği
- Yapay zeka
- Sistem tasarımı
- Deneyim tasarımı
- İçgörü analizi
- İnsan-makine etkileşimi tasarımı
- Girişimcilik
Teknik becerilerdeki en büyük beceri açığı, veri analitiği, veri güvenliği ve yazılım becerilerinde ortaya çıkıyor. Bu becerilerin edinilmesi, geliştirilmesi için şirketler çalışanlarını birincil sorumlular olarak tutuyorlar.
Geleceğin profesyonel iş hayatı aslında beklediğimizden çok da farklı değil. Son olarak şirketlerin beklentileri ve kişilerin kendilerini gerçekleştirebilme ihtiyaçları profesyonel iş yaşamının dinamiklerini oluşturacak. Aslında pandeminin belki de tek artısı diyebileceğimiz teknoloji tabanlı çalışma sayesinde bu dinamikler biraz daha gün yüzüne çıkmıştı.