Dünya Ticaretine Pandemi Vurgunu
Dünya Ticaretine Pandemi Vurgunu – Özellikle 2020 yılı çoğu ekonomiste göre yükselişlerin olacağı bir yıldı.Beklentiler piyasalar açısından çok olumlu yöndeydi.Fakat Covid-19 pandemisi tüm bunları kelimenin tam anlamıyla tarihe gömdü.
Dünya Ticaretine Pandemi Vurgunu
Pandemi hala etkisini devam ettirirken 2019 yılında başlayan ekonomik bunalım dünya üzerinde yapılan ithalat ve ihracatı kısıtlamaya ,ekonominin kırılgan bir hale gelmesine ve ekonomi üzerindeki yaptırımların artmasına neden olmuştur.
Özellikle ihracat yaparak milli gelirlerinin büyük bir kısmını oluşturan ülkeler bu dönemde ekonomilerinin ağır darbe almaları yüzünden ithalata bağımlı hale gelmiştir. Bu dönem hala etkilerini sürdürürken dünya ihracatında büyük pay sahibi olan ülkelerin girdiği dar boğazları ve ülkemizin ekonomisinden bahsedeceğiz.
Dünya Ticaretinde Söz Sahibi Olan Ülkeler
Bu başlığı görünce benim aklıma ilk olarak Amerika ve azılı ekonomik düşmanı Çin geliyor.Özellikle son yıllarda gündemden düşmeyen aralarındaki ekonomi savaşları Covid-19 pandemisinin Çin menşeili olması iplerin daha da gerilmesine , ekonomik etkilerinin ülkelerin arasında daha fazla gerilime yol açmasına ve aradaki ülkelerinde etkilenmesine neden olmuştur.
Daha önce de dile getirdiğimiz gibi Amerika ekonomisi dünya ticaretinde en büyük pay sahiplerinden biri.Peki Amerika ekonomisi nasıl bu hale geldi? Kısaca bundan bahsetmek istiyorum.
Dünya tarihine baktığımızda Amerika ekonomisi hep büyüme odaklı olmuştur.Ve hep söz sahibi ülkeler arasında başı çekmiştir. Çünkü doğal kaynaklar bakımından zengin bir ülkedir ve sanayileşmeyle beraber hızlı bir ivme yakalamıştır. Aynı zamanda sömürü topraklara da sahip olmasının artıları vardır. Dünya üzerindeki 500 büyük şirketten 130 civarı şirket ABD merkezlidir. Ve tabi dünyanın en büyük finansal piyasalarından biri olan New York Menkul Kıymetler Borsasına sahiptir.Para birimi 2. Dünya savaşından bu yana çoğu uluslararası işlemde kullanılan dünyanın önde gelen rezerv para birimlerinden biridir.
Diğer ülkelere bakacak olursak 2.sırada son yıllarda hep zirveye oynayan Çin var.Ve tabi ki dünyanın sanayi lokomotifi Almanya.Özellikle son yıllarda yazılım alanındaki gelişmeleriyle ve tabi ki Çin’e meydan okur seviyedeki nüfusuyla Hindistan. Ve diğer AB ülkeleri.
Covid-19 Pandemisinin Ülkemiz İhracatına Etkileri
Ülkemiz ihracat ile ayakta kalabilen ülkelerden biri. Covid-19 pandemisinin dünya ticaretindeki etkisini baz alacak olursak bu dönemde dar bir boğaza girdik.
Çünkü ticaret yolları kapandı.Üretim alanları %80 oranında kısıtlandı.Tüm dünyada uygulanan toplu karantinalar ülkemiz ihracatı bakımından eksiye düşmemize neden oldu.Yine aynı şekilde ithalatımız diğer dönemlere göre %8,4 gibi bir artış gösterdi.Piyasalardaki bunalım ithalat -ihracat dengelerini de alt üst etmiş durumda.
Bu dönemde dünya üzerindeki ihracatın kısıtlandığını daha önce dile getirmiştik. Ülkemiz açısından yıkıcı etkileri olan bu durum Dolar-Tl paritesini de etkiledi. Özellikle son aylarda sürekli olarak artış eğiliminde olan dolar kuru ithalatımızın artmasıyla birlikte dış borç stokumuz da artttırdı. Geçtiğimiz Temmuz ayında yavaş yavaş canlanmaya başlayan dünya ticareti ihracat oranlarımızın artmasına katkı sağlamıştır.
IMF(International Monetary Fund-Uluslararası Para Fonu) ‘ye göre gelişmekte olan ülkeler arasında bulunan ülkemiz Covid-19 pandemisinin etkilerini ekonomi yazarları ve uluslararası araştırma şirketlerine göre en az 2 yıl boyunca hissedecek gibi duruyor.
Pandeminin Etkilerinden Piyasalar Ne Zaman Kurtulabilecek?
Hala devam etmekte olan pandemi döneminde değişen tüketim alışkanlıkları belli sektörlerin kelimenin tam anlamıyla sıfırı çekmesine neden oldu. Örneğin hizmet sektörü adı altında değerlendirebileceğimiz aktiviteler 2.hatta 3.plana atıldı. Bir restoranda yemek yemek yerine evlerimizde yemeye başladık. Yada sinemalara gitmek yerine Netflix gibi platformlardan içerikler tüketmeye başladık. Aynı şekilde turizm ve eğlence sektörü de kar yerine zarar elde ederek piyasadan çekilmeye başladı. Bu dönemde kapanan birçok işletme var farklı sektörlerden.Bu dönemde neredeyse harcamalarımızın %80’lik kısmı sağlık alanına oldu.
IMF , Dünya Bankası, ekonomistler ve çoğu piyasa analiz şirketinin görüşü pandeminin yarattığı ekonomik bunalımın en azından 2 yıl boyunca geçmeyeceği ve çoğu ülkenin pandemi öncesi dönemdeki ekonomik durumlarına dönmeleri için 2025 yılının öngörüldüğü yönünde.
Henüz Dünya Sağlık Örgütü’nün onayladığı bir aşı bulunmuş değil fakat farklı ülkelerden umut verici haberler duymaya devam ediyoruz. Milyonlarca insanın kurtulması ve Dünya ekonomisinin canlanması için umut vadeden çalışmalar yapılmaya devam ediyor.