İkinci Dünya Savaşı En Önemli Politik İsimler
İkinci Dünya Savaşı En Önemli Politik İsimler – İkinci Dünya Savaşı belki de yakın geçmişin en önemli olaylarından biridir. Sivil kayıpları, kritik antlaşmaları, ekonomik yaptırımlarıyla bu savaşın sonuçları günümüz dünyasını şekillendirmiştir. Günümüz sorunlarının birçoğu II. Dünya Savaşı’ndan kalmıştır ve kitleleri etkilemeye devam etmektedir.
Evet, II. Dünya Savaşı günümüz dünyasını şekillendirdi. Peki II. Dünya Savaşı’nı kim şekillendirdi? Büyük kararları kimler verdi? Hangi ülkeden hangi isimler bu savaşa etki etti? Şimdi gelin bu trajik savaşın en önemli politik isimlerine beraber bakalım.
İkinci Dünya Savaşı En Önemli Politik İsimler
Müttefikler
Winston Churchill
Churchill, Birleşik Krallık Nazi Almanyası’na savaş ilan ettiği 3 Eylül 1939’da Amiralliğin Birinci Lordu olarak atanır. 1940 yılında Başbakan Neville Chamberlain’nin yerini alarak savaş zamanında başbakan olur. Churchill, Nazi Almanyası’nda artan militarizm tehdidine karşı Britanya’nın yeniden silahlanması çağrısında başı çeken isimdir. Tek yolun Müttefiklerin kesin zaferi olabileceğini savunarak tüm antlaşmaları reddeder ve Britanya’yı savaşta tutmaya çalışır.
Churchill, faşizmin yayılmasına karşı Avrupa’nın liberal demokrasisini savunmada önemli bir rol oynayan muzaffer bir savaş zamanı lideri olarak görülmektedir, ancak 1945’te Dresden’in bombalanması gibi bazı savaş olayları tartışmalara yol açmıştır.
Franklin D. Roosevelt
Franklin D. Roosevelt, 1932’de ülkenin 32. başkanı seçildiğinde, New York valisi olarak ikinci dönemindedir. 1937 gibi erken bir tarihte Amerikan kamuoyunu Almanya, İtalya ve Japonya’daki katı rejimlerin yarattığı tehlikeler konusunda uyarmaya çalışır. Eylül 1939’da II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesinden sonra, Roosevelt, ülkenin mevcut tarafsızlık eylemlerini revize etmek için kongreyi toplar. Almanya, Haziran 1940’ın sonunda Fransa’yı ele geçirir ve fakat kongre hala ABD’yi savaşa sokmak istemez. Bunun üzerine George Washington’dan beri yürürlükte olan iki dönem başkanlık geleneğine rağmen, Roosevelt 1940’ta yeniden başkanlığa seçilir.
8 Aralık 1941’de, Japonya’nın Pearl Harbor’daki ABD deniz üssünü bombalamasının ertesi günü kongre Japonya’ya savaş açar. Savaş sırasında ülkeyi terk eden ilk başkan olan Roosevelt, Mihver ile savaşan, Churchill ile sık sık görüşen ve Sovyetler Birliği lideri Joseph Stalin ile dostane ilişkiler kurmaya çalışan ülkeler arasındaki ittifaka öncülük etmiştir.
Joseph Stalin
Ağustos 1939’da, Batılı güçlerle Hitler karşıtı bir ittifak kurmaya çalıştıktan sonra, Polonya’ya saldırmaya ve II.Dünya Savaşı’na başlamaya teşvik eden Hitler ile bir anlaşma imzalar. Yeni ama aşikar derecede hain Alman müttefiki Batı ile meşgulken batı sınırlarını güçlendirmek için endişeli Stalin, Doğu Polonya, Estonya, Letonya, Litvanya ve Romanya’nın bazı bölgelerini ilhak eder.
Stalin’in savaş öncesi savunma önemleri Almanların “Blitzkrieg” saldırılarına karşı koyamaz, Rus savunması kısa sürede düşer. Bunun üzerine Stalin kendini başkomutan ilan eder. Hitler’in stratejik hataları üzerine Almanları Stalingrad ve Kursk’da mağlup eder, geri çekilmeye zorlar.
Stalin, Churchill ve Roosevelt ile birlikte “Büyük Üçlü” olarak bilinir. Müthiş bir müzakereci olarak bilinen Stalin; Tahran, Yalta ve Potsdam gibi üst düzey müttefik konferanslarına katılmıştır.
Mihver
Adolf Hitler
Almanya’daki Nazi Partisi’nin lideri Adolf Hitler, 20. yüzyılın en güçlü ve kötü şöhretli diktatörlerinden biridir. Hitler, 1933’ten itibaren Almanya’da mutlak iktidarı ele geçirmek için ekonomik sıkıntılardan, halkın hoşnutsuzluğundan ve siyasi çatışmalardan yararlanır. Almanya’nın 1939’da Polonya’yı işgali, II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesine yol açar ve 1941’de Nazi kuvvetleri Avrupa’nın çoğunu işgal eder.
Hitler’in şiddetli antisemitizmi ve Aryan üstünlüğünü saplantılı arayışı, diğer Holokost kurbanlarıyla birlikte yaklaşık 6 milyon Yahudinin öldürülmesine yol açmıştır. Hitler, hitabet sanatını çok iyi kullanır ve üstün bir konuşmacıdır. Savaşın aleyhine dönmesinin ardından Nisan 1945’te Berlin’deki bir sığınakta intihar eder.
İmparator Hirohito
İmparator Hirohito, 1926’dan 1989’daki ölümüne kadar Japon imparatorluğu yapmıştır. Demokratik duyarlılığın yükseldiği bir dönemde görevi devralır, ancak ülkesini kısa sürede aşırı milliyetçiliğe ve militarizme döndürür. II. Dünya Savaşı sırasında neredeyse tüm Asya komşularına saldırır, yayılmacı bir politika izler. Nazi Almanyası ile ittifak kurar ve Pearl Harbor’daki ABD Deniz Üssü’ne sürpriz bir saldırı emri verir.
Hirohito daha sonra kendisini neredeyse güçsüz bir anayasal hükümdar olarak tasvir etse de, birçok bilim adamı onun savaş çabalarında aktif bir rol oynadığına inanmaya başlamıştır. Japonya’nın 1945’te teslim olmasının ardından, hiçbir siyasi gücü olmayan bir figür haline gelmiştir.
Benito Mussolini
Benito Mussolini, 1925’ten 1945’e kadar İtalya’nın faşist diktatörü olan İtalyan siyasi liderdir. Başlangıçta devrimci bir sosyalisttir, 1919’da paramiliter faşist harekete öncülük eder ve 1922’de başbakan olur.”Il Duce” (Lider) olarak anılan Mussolini, II.Dünya Savaşı sırasında Adolf Hitler ile ittifak kurar ve liderliğini desteklemek için Alman diktatörüne güvenmiştir.
Mussolini, 1938’de İtalyanları Almanların Aryan ırkı kavramıyla uyumlu hale getiren bir makale yazmıştır. İtalya’da Yahudi karşıtı yasalar çıkarmaya öncülük etmiştir. Kısa süre sonra yabancı Yahudilerin İtalya’dan sınır dışı edilmesi çağrısında bulunmuştur. Mussolini, 1945’te Almanya’nın İtalya’da teslim olmasından kısa bir süre sonra idam mangası tarafından idam edilmiştir.