Pazarlamadan Güzel Kokular Geliyor!
Reklam çalışmaları insanların beş duyu organlarından en az birine hitap etmek üzere tasarlanır. Artık pazarlama dünyası hedef kitleye hitap ederken, yalnızca görsel duyularına hitap etmiyor. Markalar, hedef kitlenin aklında daha uzun süre kalabilmek için Kokusal Pazarlama adını verdiğimiz pazarlama yöntemini de kullanıyor.
Stephen Butler Leacock, reklamcılığı, “insan zekasını ondan para elde edecek kadar uzun süreyle etkileme bilimi” olarak tanımlar. Yapılan reklam çalışmalarına baktığımızda aslında bu ifadenin yanlış olmadığını görebiliriz. Görme, işitme, tat alma, dokunma ve koklama gibi duyu organlarımıza hitap eden reklamcılar, çeşitli uyarıcılar ile dikkatimizi çekmeye çalışırlar. Bu süreç planlanırken, insan anatomisi, psikoloji ve sosyoloji gibi birçok bilim dalından faydalanılmaktadır.
Hedefi İyi Seçin: Göz Mü? Burun Mu?
Genellikle görsel hafızamızın, diğer duyularımızdan daha etkili olduğunu düşünürüz. Ancak yanılıyorsunuz. Yapılan araştırmalar bize koku hafızasının, görsel hafızaya oranla daha uzun süre akılda kaldığını gösteriyor. Bir yıl sonra bile koku hafızamız %60 oranında aktifken, görsel hafızamız dört ay sonra sadece yaklaşık %40 etkili oluyor. (Mattila ve Wirtz,2011)
@monicore
Pek çok güzel ya da kötü duygu, koku duyusu ile de algılanabiliyor ve hatta hatırlanabiliyor. Kafanızda oluşan duygular ya da geçmiş anılar bütünleşerek sizi kolayca etkileyebiliyor. Sıklıkla görsel ve işitsel duyularımıza yönelik tanıtım çalışmaları olsa da pazarlama dünyası koklama duyularımıza yönelik tanıtım çalışmaları da yapıyor.
Kokusal Pazarlama İle Markaların Kokusu Çıktı
Yaptığınız alışveriş deneyimlerinizden yola çıkalım. Mağazaya girerken bambaşka bir atmosfere adım attığınız hissine kapıldınız mı? Peki ortamın kokusunu ciğerlerinize çektiniz mi? Belki de tam tersi? Oraya has koku sebebiyle içinde duramadığınız mağazalar olmadı mı? Sürekli aynı mağazada, aynı koku olduğunu düşündünüz mü? Burnunuza gelen koku size çağrıştırdığı bir marka var mı? İşte kokusal pazarlama kavramı bu noktada devreye giriyor.
@kathrinpie
Kokular, algılarımızı iyi ya da kötü şekilde etkileyerek, marka hakkında fikir sahibi olmamızı sağlar. Hoş gelen, rahatlatan kokular bulunduğunuz ortamdaki ziyaret sürenizi artırır hatta alışveriş yapmaya yönlendirir. Kimi durumda ise bulunduğunuz yerdeki koku, ortamdan uzaklaşmanıza sebep olacaktır.
Marka Kimlikleri Artık Kokulu
Marka oluşum sürecinde kurumsal kimlik oluşturmak çok önemlidir. Markanın ismi, logosu hatta renkleri dahi algımızı büyük oranda etkiler.
Gördüğünüz reklam çalışmalarında kullanılan kurumsal kimlik, marka algısını hafızamızda tamamlar. Özellikle perakendecilik sektöründe bulunan markalar, kurumsal kimlik sayfalarına kurumsal kokuyu da ekledi.
Kasa Önü Kokulara Dikkat!
Mağazaya girdiğimizde ortamdaki var olan koku, mağazanın tasarımı ve sattığı ürünler ile beynimizde bütünleşik bir algı yaratır. Bir süre aynı mağazaya gittiğinizi ve sürekli aynı koku ile karşılaştığınızı düşünün. Belli bir zaman sonunda koku ile marka kafanızda eşleşecektir. Bu nedenledir ki artık çoğu firma kendi özel kokusunu üretip mağazalarında bu kokunun dolaşımını sağlıyor. Hatta öyle ki iç pazarlama unsuru olarak bu kokular, parfüm ya da oda spreyi formatında satışa dahi sunuluyor.
Mağazalarda kasa önünde duran kokular, öylesine konulmuş ürünler değil. Sırada beklerken, müşterinin duyduğu koku ile kokusal algısının bir arada çalışmasını ve alt mesaj olarak satınalma isteği oluşması sağlanmak amacı ile kasa önünde yerlerini alırlar.
@monicore
Markalaşma çalışmalarında pek çok firma kokusal pazarlama yöntemiyle, kokuyu imzaları olarak kullanıyor. Singapur Havayolları, Victoria’s Secret, Rolls Royce, Mavi Jeans, Paşabahçe, Tommy Hilfiger, Zara Home bunlardan yalnızca bir kaçı.
Peki, sizin ilk aklınıza gelen marka kokular hangisi? Ya da hangi markanın kokusunun değişmesini isterdiniz?
Hadi şimdi bu yazının altına yorumunuzu bırakın. Belli mi olur, belki de fikriniz o markada hayat bulur.
