İşte Türkiye’nin Girişimcilik Ruhu
Girişim sektörünün tam da merkezinde bulunan Adgager olarak girişimden ve girişimcilikten sıkça söz ettik. Şimdi ise Türkiye’deki girişimcilik ruhu ile ilgili yaptığımız araştırmayı tamamladık. Öğrencilerin girişimcilik ruhunu ölçmek ve onların sektördeki gelişimi sağlamak adına yaptığımız araştırmada elde ettiğimiz önemli veriler ile harika sonuçlar elde ettik. İTÜ ARI Teknokent işbirliği ile yaptığımız araştırmaya 117 farklı üniversiteden 1011 Gager katıldı. Gagerların hepsi ön lisans, lisans ve yüksek lisans öğrencisi olarak girişim değerlerini sorguladı.
Gelin, Türkiye’nin girişimcilik ruhunu birlikte inceleyelim.
Öğrenciler Girişimci Olmaya Hazır!
Bir Çin Atasözü diyor ki; ” İnciler kumsalda bulunmazlar, eğer bir tane istiyorsan onun için dalmalısın.”
Türkiye’deki öğrenciler de bu durumun farkında olmalılar ki, araştırmaya katılanların yüzde 65’i mezun olduktan sonra veya hali hazırda girişimci olmayı hedefliyor. Bir fikrin ifadesi olarak girişimci olmak isteyenlerin yüzde 33’ü ise yaratıcı bir fikri olduğunu ifade ediyor.
Biz bundan o kadar eminiz ki!
Çünkü Kendi İşim!
İster hayal diyelim ister kaçış diyelim dünya değişiyor. Gelecek nesiller de bunun bir o kadar farkındalar. Bakın, onlar da kendi işinin sahibi olmak istiyor. Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 57’si girişimciliği kendi işinin sahibi olmak için istediğini belirtmiş.
Motive olup inandıktan sonra neden olmasın ki ?
Alternatifi Biraz Daha Zorlayalım!
Evet, büyük bir çoğunluk girişimci olmayı istiyor da ya olmak istemeyenler? Girişimci olmak isteyenlerin bile korkup çekindiği durumlar olmakla birlikte bu işin her anlamda cesarete dayandığını söyleniyor. Biz de alternatifleri zorladık ve girişimcilik dışında nasıl bir kariyer hedeflediklerini sorduk. Öğrencilerin yüzde 49’u özel sektörü seçerken, yüzde 25’i kamu alanını tercih ediyor. Hiçbiri olmadı yüzde 20’lik bir kısım da yurt dışında kariyer yapmayı planlıyor.
Peki neden?
Girişimci olmak istemeyenler neden girişim hayali kurmuyor? Cesaretsizlikten mi yoksa? Evet, risk bu durum için ciddi bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Öğrencilerin yüzde 35’i girişimciliği riskli bulduğunu ifade ediyor. Tek sebep bu değil elbette, yüzde 17’si de kurumsal hayatı seviyor ve kariyerini bu şekilde ilerletmeyi tercih edeceğini belirtiyor. Fikrini projeye nasıl dökeceğini bilmeyenler ve aile baskısı yüzünden girişim hayali kuramayanlar da mevcut.
Sanırız ki en önem verdiğimiz noktalardan birine geldik. Girişimcilik diyoruz ama araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 35’inin girişimciliğe dair hiçbir fikri yok!
İşte tam da bu sebeple bir soru daha…
Girişim Eğitimi Ne Zaman Başlatılmalı?
Eğitim temellerimizi düşünelim. Aile ile başlayan bu eğitim okul çağlarında ilerleyerek temelleniyor. Kaç yaşında sormaya başlıyoruz çocuklara ”Büyüyünce ne olacaksın?” diye sormaya? Ya da kazancını ve başarılı olmasını unutup sevdiği işi yapmasını ne zaman arzular hale geliyoruz? Araştırma katılan yüzde 75 orana sahip öğrenciler girişimciliğin öğrenilebilir olduğunu söylüyor. Öğrenilebilen bir şey için çok geç kalmıyor muyuz dedik ve girişimcilik eğitiminin ne zaman başlatılması gerektiğini sorduk. Öğrencilerden gelen cevap ise şu şekilde; girişimcilik eğitimi yüzde 77’lik bir oranla lise veya lise öncesinde başlatılmalı…
E, neden öğrenmeyelim !?
İTÜ Çekirdek/KOSGEB
Biliyorsunuz ki; girişimcilik kültürünün yaygınlaşması, desteklenmesi ve başarılı işletmelerin kurulması amacıyla oluşturulan kuluçka merkezleri ve destek programları mevcut. Yüzde 77’lik oran ile en çok bilinen kuluçka merkezi İTÜ Çekirdek olurken, en çok bilinen destek programı ise KOSGEB!
Umarız bu kültür daha da yaygınlaşır ve öğrencilerin hayallerine kavuşacağı alanlar arttırılır.
Girişimde Öncelikli Alan
Sektör çok, alan çok, hedef çok…
Girişimci olmak isteyenler, var olan işini büyütmek istiyor olabilir, yeni bir iş kurmak istiyor olabilir ya da daha büyük bir pazara yönelmek istiyor olabilir. Her ne olursa olsun, bu isteklerin her geçen gün daha da arttığını görmek mümkün.
Peki ya öğrencilerin gözü nerede?
Boş yere ”teknoloji” diye bağırmıyor bu insanlar. Çünkü hayalini girişimcilik ile temellendiren öğrenciler de en çok bu sektörü zorluyor. Yüzde 30’u ”Bulut Tabanlı” veya ”AI/Machine Learning” alanını seçeceğini ifade ederken, araştırmaya katılan ve girişimci olmayı hedeflediğini söyleyen öğrencilerden yüzde 48’i girişim fikrini 1 yıldan daha fazla sürede hayata geçirebileceğini belirtiyor. Öğrenciler iyi bir ürün veya hizmet ortaya çıkarmak için ise günde 4 saatten daha fazla çalışılması gerektiğini düşünüyor.
Değerlendirme
Öğrencilerin girişimciliğe bakış açısı ile ilgili araştırma raporu tamamlandıktan sonra konu ile ilgili değerlendirmeler gecikmedi. İTÜ ARI Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Deniz Tunçalp ve İTÜ Çekirdek/İTÜ Magnet Mentörü Tayfun Uğur araştırmadan elde edilen sonuçları şu şekilde değerlendirdi;
Doç. Dr. Deniz Tunçalp
“Gençlerin girişimcilikten beklentileri böylesine büyükken, ekosistem paydaşları olarak daha çok çalışmalıyız.”
“İTÜ ARI Teknokent olarak; Türkiye’de teknoloji, inovasyon ve girişimcilik ekosistemine katkı sağlama misyonuyla hareket ederken, Adgager’ın yaptığı bu araştırma bizi daha da motive etti. Gençlerin belirli konularda uzmanlık biriktirerek kendilerini geliştirmelerini ve buradan hareketle hayatımızdaki problemleri çözen ürünler tasarlayarak kendi işlerini kurmalarını çok önemsiyorum. Gençlerin girişimcilikten böylesine büyük beklentileri olması hepimize ümit verirken, bir yandan da tüm ekosistem paydaşlarının el ele vererek daha çok çalışmamız gerektiğini de gösteriyor.”
İtü Çekirdek/İtü Magnet Mentörü Tayfun Uğur
‘’Öncelikle böyle bir konuya değinilerek yapılan bu çalışma için katkı sağlayan herkese teşekkür ederim. Bu araştırmaya baktığımda benim kendi adıma çıkardığım sonuç; gençlerimizin çok güncel çok gerçekçi olduğudur. Girişimci olamayı hedefleyen öğrencilerin cevapları ile gelecek neslin kendi ayaklarının üzerinde durmaya yönelik hayallerinin olduğunu gördüm. Kendi geleceğini kendisi eline almak isteyen, fikirleri olan ve hayallerine sıkı sıkı bağlanan bir kitle var ve böyle bir araştırma ile bu pozitif mesajları çıkarmış olmak beni çok mutlu etti. Gelecek günler için güvenmemiz gereken bir gençlik var. Üstelik bu gençliğin girişimcilikten de ciddi beklentileri var. Bunlar olumlu sonuçlar fakat bu aşamada kendi adıma ve gençleri yönlendirme sorumluluğunda olan diğer insanlar adına şunu düşünmeliyiz; beklentiler bu kadar yüksekken bizler nasıl bir katkı sağlamalıyız? Hepimiz elimizden geldiğince bizimde yüksek beklentiyi karşılayacak donanıma sahip olmalı ve bunun ile ilgili şartlara onlara hazırlıyor olmalıyız.’’
Bir girişimci olarak son sözü Adgager Kurucusu Umut Vural’a bıraktık.
”Bu araştırma ile beraber, Türkiye girişimcilik ekosistemine küçücük bir faydamız olduysa bile ne mutlu bize!”
Bizler de gayet samimi bir şekilde sorularımızı cevaplayan ve böylece sektörde ciddi adımlar atılması için bizlere ümit veren tüm Gagerlarımıza teşekkür ediyoruz.
Ne mutlu bizlere!