Alışveriş Seçimlerimizi Nörolojik Kayıtlarımız Belirliyor
Nobel İktisat Ödülü bu yıl, psikoloji ve ekonomiyi aynı potada harmanlayan Amerikalı İktisatçı Richard Thaler ’e verildi. Thaler uzun zamandır yaptığı çalışmalarla, içimizde her türlü tuzağa düşme eğilimli zihinsel çekmeceleri karıştırarak, çeşitli “pazarlama” deneyimlerini de herkes için anlaşılır kıldı.
Amsterdam Schipol Havalimanı’nda, erkek tuvaletlerinde oluşan fazla temizlik maliyetini çözmek amaçlı yıllar önce bulunan pisuarlara sinek motifi çizme yöntemi aslında tam da bu davranış psikolojisinin yansımalarından biriydi. O zamanlar erkek beynindeki hedefi vurma eğiliminin, masraf maliyet tablosuna bunca etki edeceği kimsenin tahmin edebileceği bir durum değildi elbette!
Müşteriden Önce İnsan
İşte Richard Thaler; söz konusu araştırmalarında, iyi ekonomi bilimi için bireylerin müşteriden önce insan olduğunun her zaman akıllarda olması gerektiğini vurguluyor ve ekonomiyi rakamlardan daha çok insan ruhuna indirgiyor.
Nobel Ödüllü ekonomist, University of Chicago’da yaptığı birçok araştırmada bireylerin ekonomiye daha çok “mental accounting” olarak adlandırılan zihinsel bir açıyla yaklaştıklarını bu nedenle de içimizdeki planlayan tarafın uzun vadeli hesaplarla mutluluğumuzu hedeflerken, gerçekleştiren yanımızın kısa vadeli hazları yerine getirdiğini belirtiyor. İşte sırf bu nedenle de bir büfede 50 kuruş verdiğimiz suya çok havalı ve pahalı bir Beach Club’ta 5 Lira vermeyi tartışma gereği duymuyoruz.
Zihinsel Muhasebe
Zihinsel Muhasebe aslında Atalarımızın “Haydan gelen huya gider.” tezinin de modernize edilmiş bir kanıtı bir anlamda. Bireyler aynı yaklaşımla piyangodan kazandıkları 100 milyonla, kendi kazandıkları 100 milyona aynı değeri veremedikleri için yıllardır yılbaşı milyonerlerinin hazin sonları magazin programlarını süslüyor.
Her ne kadar komite 2017 Nobel Ekonomi Ödülü’nü Richard Thaler’e davranışsal iktisata yaptığı katkılardan dolayı verdiyse de bir anlamda reklam, pazarlama ve satın alma süreçlerinin geleceği konusunda da bir kapı aralamış oldu. İnsanların otomatik pilota bağladığı yaşam alışkanlıklarının arasında piyasa süreçlerinin bundan böyle dürtülerle daha fazla yönlendirilir olacağının da sinyalini verdi. Bu bakımdan “3 al 2 öde” gelecekte tahtını kolay kolay başka kampanyalara kaptıracak gibi durmuyor belli ki!
BONUS:
Hazır alışverişin nörolojik kayıtlarla gerçekleştiğinden bahsetmişken, işletmelerin ve markaların bu durumu nasıl kendi lehlerine çevireceğinden söz ettiğimiz Dürtüsel Alışverişte Müşteri Sadakati Kazanımı yazımızı da okumanızı öneririz.