İlk Yüzen Şehir 2020’de Gerçek Olacak
Son dönemde gündemde yapay zeka, ileri robot teknolojisi, sanal para bitcoin var. Bu yazımızın gündemi de ilk bakışta imkansız görünen ama teknoloj ile mümkün olabilecek yüzen şehir. Bu yüzen şehirlerle her gün okyanusun bir başka köşesinde uyanıp adeta tebdil-i mekanda ferahlık bulacağız.
San Francisco merkezli kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Seasteading Institute, 2008’de organizasyonun kuruluşundan bu yana bu fikir üzerinde çalışıyor. Fransız Polinezya Hükumeti ile sularında test etmeye başlanmasına ilişkin bir anlaşmaya varıldı.
İlk duyulduğunda kulağa bilim kurgu filmlerinden fırlamış gibi gelen yüzen şehir çalışmalarının 2020’ye kadar tamamlanacağı söyleniyor. Seasteading Enstitüsü Başkanı Joe Quirk, New York Times’a verdiği demeçte, “Çok sayıda insan için birçok yeni ülke yaratabiliriz.” dedi. Joe Quirk, bu sıradan olmayan ülke hayalini Burning Man Festivali‘nden yola çıkarak kurmuş.
Quirk, bu ütopik deniz inşasının yaklaşık 167 milyon dolara mal olacağını belirtiyor. Bu yüzen şehir evler, oteller, ofisler ve restoranlar da dahil olmak üzere bir şehirde olması gereken ne varsa hepsini içinde bulunduracak.
Fikrin asıl amacının “insanlığı politikacılardan özgürleştirmek” ve “toplumu yöneten kuralları yeniden yazmak” olduğu söylense de bunun uygulamaya nasıl koyulacağı merak konusu.
Seasteading Enstitüsü PayPal kurucusu Peter Thiel’den finansal destek aldı. Ancak projenin bir sonraki aşamasında enstitü, sanal para birimi oluşturup satarak para toplamayı umuyor.
“Arazi yok, çatışma yok” inancına sahip proje için Seasteading Enstitüsü inşaya başlayabilse bile, ütopik bir topluluğun gelişeceğine dair bir garanti bulunmamakta. Elbette insanlar araziden çok daha fazla şeyle mücadele etmek zorunda kalabilirler ve halihazırda korsanlar bazı bölgelerde bir tehdit olarak ortaya çıkmış durumda. Deniz hukuku bakımından hukuki temellendirilmesinin nasıl yapılacağını ve gerçek hükumetlerin denizde yüzen yeni komşulara nasıl tepki verebileceklerini kestirmek de zor görünüyor. Ancak fikir güzel.
Joe Quirk ise en son yaptığı röportajında 2050 yılına kadar her biri farklı yönetim şekilleri sunan binlerce yüzen şehir görmeyi hedeflediklerini belirtti. Görmeyi isteriz!