İşkolik Misin? Varoluş Amacımız İş Mi Oldu?

Paylaşmayı unutmayın.

Varoluş amacımız iş mi oldu? – Para kazanmak, düzenli bir gelir sahibi olabilmek için çalışmamız gereken bir dünyada yaşıyoruz. Kariyer sahibi olabilmek için iyi okullarda eğitim almak için çabalıyor, mezun olur olmaz ise bir gayret iş aramaya başlıyoruz. Yani iş, bir çok yönden hayatımızın merkezinde bizi yönetiyor. Peki nasıl oldu da küçüklüğümüzden bu yana tüm çabamız kariyer sahibi olmak üzerine kuruldu… Varoluş amacımız iş mi oldu?

varoluş-amacımız
unsplash

“Kariyer” teriminin hayatımıza girmesiyle birlikte artık işlerimiz bize para kazandıran bir araç olmaktan çıkıp uğruna büyük fedakarlıklarda bulunduğumuz varoluş amaçlarımız haline gelmiş durumda. Etrafımız CEO, CFO, CMO gibi havalı titrlere ulaşmak için birbirleriyle yarışan insanlarla dolu… Hedeflediğiniz şeye ulaşmaya çalışırken, gerçekten ne istediğimizi bilmeden başkalarının servetini katlamaya devam ediyoruz. Çalışmak, daha çok çalışmak, takdir edilmek, statü kazanmak, para kazanmak, tüketmek, tüketerek statü kazanmak… Hayatlarımız bu kalıplar etrafında dönmeye başlıyor. Günümüzde gençler kendilerini, ne yaptıklarını, işleriyle ve kimin için çalıştıklarıyla tanımlıyor. Yeni tanıştığımız birine kişisel değerlerimizi veya gerçekten kim olduğumuzu anlatamıyoruz bile. 

“Hayallerinizi takip edin” boş bir tavsiye mi?

Hayallerimizin peşinden gitmek mümkün mü?
Hayallerimizin peşinden gitmek mümkün mü?
Photo by Randy Tarampi on Unsplash

İlham verici TedX konuşmaları yapan büyük iş insanları, girişimciler, “Hayallerinizi takip edin”, “Sevdiğiniz işi bulun ve onu yapın” gibi nasihatlerde bulunurken içinde bulunduğumuz düzende sevdiğimiz işi bulmak, hayallerimizin peşinden gitmek mümkün mü? Pek tabii bazılarımız için mümkün olabiliyor. Gerçekten hayallerini takip edebilmiş, sevdiği işi bulup mutlu olanlarımız da var elbet. Fakat maalesef iş bulma sitelerindeki ilanların yüzde 80’i sizin hayallerinizle yada işi sevip sevmemenizle değil, Office programlarını ne kadar iyi bildiğiniz, İngilizce’yi ana diliniz gibi konuşurken diğer dillerden kaç tane bildiğinizle ilgileniyor 🙂 Durum böyleyken hayallerimizi takip etmek yerine bize para ve statü kazandıracak işlere uygun olabilmek için kendimizi zorluyoruz. 

Unsplash

Boş zamanlar sandığımızdan önemli!

Makineleşme ve teknolojinin ilerlemesiyle iş hayatında insan gücüne duyulan ihtiyaç günümüzde azaldı. Peki insan gücüne ihtiyaç azalırken, neden insanlık eskisinden daha uzun mesailer yapıp, daha fazla çalışıyor? 

Belki de eskiden, refah seviyesi yükseldikçe boş zamanlar artacak, çalışma günleri azalacak diye düşünülüyordu. Ama şimdiye bakarsak artık haftanın 5 günü değil 6 günü çalışmak daha normal hale geldi. “Free Time: The Forgotten American Dream” kitabının yazarı Benjamin Hunnicut, teknoloji önceleri emek tasarrufu vaat ediyordu, şimdi ise bizi korkutuyor. Çünkü çalışmanın yerine ne koyacağımızı bilmiyoruz diyor. 

Boş zamanlarımızda ne yapacağımızı bilmiyoruz.

İş varoluş amacımız haline gelip, bizi, kim olduğumuzu, kim için ve ne için çalıştığımızla tanımlamaya başlayınca haliyle boş zamanlarda ne yapacağımızı bilmiyoruz. İş hayatındaki yoğun rekabet ortamı, toplumun çoğunluğunda kronik stres yaratıyor. Yaşantılarımızda doğadan ve hakikatten uzaklaşıyor, insan ilişkilerinde başarısız olmaya başlıyoruz. İş ortamı kaynaklı stres bizi, başarısız sosyal ilişkilere, bunların sonucu olarak da uzun vadeli bireyselliğe ve bunalıma sürüklüyor.

Denge kurmak şart!

İş ve kendimiz arasında denge kurmak bizi mutlu biri yapabilir.
Photo by Joshua Earle on Unsplash

Biz insanlar karmaşık varlıklarız. Hayatımızda sağlıklı ve dengeli olabilmek için ihtiyaç duyduğumuz bir çok bileşen var. Fakat tüm bunları işimizden bekleyerek bu dengeyi kurmak bizce mümkün değil. İşimiz tabi ki olmalı, çalışmalıyız, çalışarak başarılar kazanmalıyız buna katılıyoruz elbette. Ancak kendimizi tanımayı, dünyadan kopmamayı, hayallerimizi gerçekleştirmeyi yalnızca maaşlı bir işe bağlı tutarsak, tatmin olduğumuzu sanırken derin bir mutsuzluk gelip bizi bulabilir. Fakat iş ve kendimiz arasındaki dengeyi doğru kurabilirsek daha mutlu biri olmamız mümkün.

Sevdiğiniz işleri bulun, gerekirse yaptığınız işleri sevin ta ki hayatınızdan çalıp sizi tanımlayan tek şey o olana kadar! 🙂

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar