Genel olarak kariyer ile ilgili konuşmalar, kariyer yolunda bizim pusulamızdır. – En Etkili 10 Mülakat Taktiği Kariyerinin henüz başındaysanız ya da daha iyi koşullarda çalışmak istiyorsanız iş arama süreci biraz zordur. Özellikle yeni mezunsanız, kabul edelim ki bu yol daha da zorlaşıyor. Fakat herkes için bu yıpratıcı süreci kolaylaştırmak mümkün. Sizin için uzmanlar tarafından önerilen en etkili 10 mülakat taktiği ile bu deneyimi zenginleştirebilirsiniz. 1. Dersinizi İyi Çalışın Dijital dünya, geleneksel iş arama yöntemlerini değiştirse de altında yatan temel felsefe aynı kaldı. Yani tutkuların peşinden gitmenin, network geliştirmenin, dikkat çekici
Kahve sevenlere müjde! Bugün kokusunu burnumuzda hissedeceğimiz bir içerik ile karşınızdayız. Kahve demek ile de bitmiyor. Çeşidi, türü, aroması ve dahası var. O zaman soralım sizce kahve demlemenin kaç yolu var? Bu soruyu 20 sene önce sormuş olsaydınız cevabımız oldukça kısa olacaktı. Peki ya bugün? Oldukça fazla! Sizin için evde kolaylıkla hazırlayabileceğiniz 6 kahve demleme yönteminden bahsedeceğiz. French Press’ten Moka Pot’a kadar, kahve yapmanın farklı yollarını parçalayarak, bitmiş her bir fincandaki nitelikleri ve her bir yöntemin gerektirdiği teknik detayları anlatacağız. Böylece ne tür kahve istediğinizi ve ne kadar iş yapmak
Nudge Teorisi ile Akıllı Yönlendirmeler– Dürtme teorisi olarak da bilinen Nudge teorisi, günlük hayatta birçok alanda kullanılan bir teori. Davranış ekonomisi, siyaset teorisi ve davranış bilimlerinde, grupların veya bireylerin davranışlarını ve kararlarını etkiler. Bir nevi olumlu pekiştirme ve dolaylı öneriler sunan bir kavramdır. Dürtme, eğitim, mevzuat veya yaptırım gibi uyumu sağlamanın diğer yollarıyla çelişir. Dürtme teorisinin davranışsal ekonomide yeni bir gelişme mi yoksa sadece davranışı etkilemek için davranış analizi biliminde araştırılan birçok yöntemden biri mi olduğu hala tartışmalı bir konudur. “Nudge Theory” olarak da bildiğimiz dürtme teorisi denilen kavram bizim seçim süreçlerimizdeki davranışlarımızı ele alıyor.
Nice sosyal trendler ve platformlar hayatımızdan geldi ve gitti. Vine, Yik Yak, Clubhouse gibi nice platformlar bir çılgınlıkla hayatımıza girdi. Ancak yine birçoğu aynı hızla hayatımızdan çıktı. Gerçek şu ki hangi yeniliklerin kalıcı hangilerinin geçici olduğunu anlamak oldukça zor bir iş. Ancak uzun süredir tüm dünyada sosyal medyada tahtın sınırlarını zorlayan bir platform var. Evet bahsettiğimiz yer TikTok. Örneğin, meta ve daha geniş metaverse, büyük bir kalıcı gelişimin tüm belirtilerine sahip. Bu nedenle markalar bunu ciddiye almalıdır. Aslında alıyorlar da. Ama gözden kaçırdıkları bir tane var: Tiktok. TikTok, büyük ölçüde,
Adgager, her ay olduğu gibi bu ay da bir sektörün dijitalleşme sürecini incelemek ve kullanıcıların seyahat alışkanlıklarında nelerin değiştiğine görmek için yeni bir araştırmaya imza attı. Online seyahat uygulamaları, ulaşım tercihleri, mobil uygulamalar üzerinden yapılan tatil harcamalarına kadar pek çok konuda içgörü sunan ‘’Tatilde Dijitalleşme’’ raporunu ise yeni sezon ile birlikte tamamlamış oldu. Gelin şimdi dijitalleşen tatil alışkanlıklarımızı birlikte inceleyelim. Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını ve ardından giderek daha çok gündemimize giren dijitalleşme pek çok alışkanlığımızı değiştirdi. Alışkanlıkların değişimi sektörleri dönüştürmeye devam ederken yeni bir yaza daha ‘’merhaba’’
İskandinav ülkelerini hep dünyanın en mutlu, en yaşanılabilir ülkeleri olarak biliyoruz. Fakat İskandinav ülkeleri özellikle son yıllarda dünyaya sadece mutluluklarını, hayat şartlarını ihraç etmiyorlar. Dünyada makine deyince marka haline gelmiş bir ülke var. Tahmin ettiğiniz üzere o da Almanya Alman üretimi makinalar tüm dünyada dayanırlıkları, çalışma kapasiteleri ,ulaşılabilirlikleri ve tabi satış sonrası hizmetleriyle birincil tercih konumundalar. Bu pazarı hiç beklenmeyen Avrupa kıtasından Kuzey Avrupa’dan ülkelerin yıllardır pazarın hakimi olan ülkeleri son derece şaşırttı. Daha önce de dile getirdiğimiz gibi dünyanın önde gelen makine şirketlerinin neredeyse %90’ı Almanya‘da. Ve bu da
Verileri görselleştirmek, çok parçalı bir yapbozun parçalarını birleştirmek gibidir. Ancak tüm parçalar birleştiğinde anlatılan hikâye son bulur. Bilgi ile yazılan bir hikayeye yani veri görselleştirme tarihine bir bakalım. Bilginin bilinen tarihi Einstein, uzun zaman önce bilgiyi tarif ederken, “basitçe açıklayamazsan, yeteri kadar anlayamadığın anlamına gelir” demişti. Aktarılan bilgi ne kadar değerli olursa olsun karşı tarafa geçmediği, kolayca ifade edilemediği müddetçe anlamsız kalacaktı. O tarihten bu yana, hiç kuşkusuz bilginin itibarı gibi bilgiye yönelik arayışlar da değişti. Verileri bilgiye, bilgiyi görsele dönüştürmekten bahsedip duruyoruz. Veri görselleştirmenin ilk basamağı ise belirli işaret
Oyun oynamayı seviyoruz. Bazen saatlerce açık dünyalarda savaşıyoruz, bazen arkadaşlarımızla ufak yarışlarda rekabet ediyoruz. Gerek çevrimiçi oyunlarda, gerekse hikaye modlarında saatlerimizi harcıyoruz. Bilgisayar oyunu dediğimizde telefon var oradan oynuyorum diyenler tekrar düşünsün. Çünkü sanıyoruz ki bu oyunları henüz hiç denememişler 🙂 Çok sevdiğimiz oyunlar var elbette ama bunun yanında yeniyi aramaya da devam ediyoruz. Her gün piyasaya sürülen binlerce oyunlar arasından iyilerini bulmaya çalışıyoruz. Araştırmalar, yorumlar, oynanış videoları derken işin en sonunda yine yıllardır oynadığımız eski oyunlarımıza geri dönüyoruz. Aslında bizim de bahsetmek istediğimiz konu tam olarak da bu. Aynı oyunları